Prof. Dr. Eray Copcu, tıp dünyasının en saygın yayınlarından olan Int. Journal of Plastic Surgery dergisinin de kabul ettiği ve yayımlayacağı yazısında, sigara-estetik ameliyat ilişkisine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Sigaraya karşı kampanyaların arttığı ve halkın bilinçlendirilmeye başlandığı 2000'li yılların başından bu yana, sigara ve estetik cerrahi ameliyatları arasındaki ilişkinin de ayrıntılı olarak sorgulandığını belirten Copcu, "Yapılan çalışmalarda, sigaranın, estetik cerrahinin sonuçlarına olan olumsuz etkisi ve yarattığı riskler her geçen gün çok daha net ortaya konulmuştur. Sigara, elbetteki sadece estetik cerrahide değil, diğer tüm cerrahi işlemlerde sıkıntılı sonuçların elde edilmesine neden olur; ancak durum estetik cerrahide çok farklı sonuçlar yaratır. Çünkü estetik cerrahide amaç mükemmeli yakalamaktır. Ayrıca gelen hasta popülasyonu da görece olarak sağlıklı kişilerden oluşur ve bu kişilerin yaşanacak olumsuzluklara toleransı çok azdır" dedi.

ESTETİK AMELİYATTA SİGARA SORUN ÇIKARTICI

Yapılan araştırmaların, günümüzde estetik ameliyatlardaki en önemli komplikatör (sorun çıkartıcı) nedeninin sigara olduğunu gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Copcu, "Yani sigara, en önemli kötü sonuç oluşturan nedendir. Normal yara iyileşmesini bozar, kan akımını etkileyip, üst düzeyde elde edilebilecek sonucun, kötü sonuç haline gelmesine neden olur. Sigara, tüm estetik cerrahi girişimlerin (meme ameliyatları, karın germe ve yüz germe gibi büyük ameliyatların yanı sıra rekonstrüksiyon dediğimiz onarım ameliyatları da dahil) sonuçlarının kötü, hatta kabul edilemez olmasına neden olur" diye konuştu.

SİGARAYI BIRAKMAK ESTETİKTEN ETKİLİ

Ayrıca yapılan bir çalışmada, hastanın sigarayı bırakarak elde edeceği sağlıkta kalite ve kantiteye dair artışın, estetik cerrahide elde edeceği yarardan daha fazla olduğunun belirlendiğini dile getiren Copcu şu bilgileri verdi:

"Başka bir çalışma da sigara içenlerdeki komplikasyon oranının içmeyenlere göre 8 kat arttığını gösterilmiştir ki bu kabul edilemez bir rakamdır. Özellikle günümüzde hastalar, yaşadıkları komplikasyon ya da olumsuz sonuçları asla kabul etmemekte ve kolaylıkla cerrahı suçlamaktadır. Oysa sigara kullanımını ameliyat öncesi bırakmayan olgularda; nekroz dediğimiz doku ölümü, kötü yara iyileşmesine bağlı aşırı ve kabul edilemez izler ve istenmeyen kötü sonuçların elde edilmesi ne yazık ki kaçınılmazdır. Amerika'da, hastaya yaşayacağı risklerden çok sigaradan dolayı yaşanacak olumsuz durumlarda, düzeltim için gerekli finansmanın kendilerince sağlayacakları anlatılmakta ve bunun hastalar üzerinde daha büyük baskı yaptığı gözlenmektedir."

SİGARAYI 3 HAFTA ÖNCE BIRAKMAYANA AMELİYAT YOK


Sigaranın bu olumsuz sonuçlar keşfedildikçe, tiryakilere, en azından meme küçültme, yüz germe ve abdominoplasti gibi ağır estetik cerrahi girişimlerin yapılmaması yönünden kararlar alındığını kaydeden Prof. Dr. Copcu şöyle devam etti:

"Son 5 yıldır, meme küçültme, abdominoplasti dediğimiz karın germe ve yüz germe ameliyatlarında; hastalarımızla, ameliyat öncesi 3 hafta ve ameliyat sonrası 1 hafta mutlaka sigarayı bırakması gerektiğini, aksi takdirde ameliyatını kabul etmeyeceğimizi net olarak paylaşıyoruz. Şüphesiz ki acil ya da hayati durumlarda hastanın sigarayı bırakması beklenemez. Ancak elektif dediğimiz planlı ameliyatlardan 3 hafta önce ve sonrasında 1 hafta süreyle mutlaka sigarayı bırakmasını istiyoruz. Özellikle meme, karın ve yüz ameliyatlarında hasta sigara bırakmayı ret ediyorsa asla ameliyatını kabul etmiyoruz. Hasta kendini güzelleştirmek isteyecek ancak sigara içerek kendisine en büyük zarar verecek; bu kabul edilmez bir durum."

HASTALARIN YARISINDAN FAZLASI SİGARAYI BIRAKTI

Sigara ve estetik ameliyatlara yönelik yaptıkları çalışmada, bu yaklaşımlarının sonuçlarını değerlendirdiklerini belirten Prof. Dr. Copcu, "Başvuran olguların ortalama yüzde 12'si bu şartlarda ameliyatı kabul etmiyor ve sigaradan vazgeçemiyor. Sigarayı ameliyat öncesi 3 hafta süreyle bırakan hastaları ameliyattan 6 ay sonra tekrar değerlendirdiğimizde: Ameliyat öncesi 3 hafta süreyle kesin olarak bıraktığını söyleyen hastaların yüzde 22'sinin aslında o dönemde tam olarak bırakmadığı, günde 3 taneyle devam ettiğini itiraf ederken, geri kalan yüzde 66'sının ameliyat öncesinde gerçekten tam bıraktığını saptadık. Ancak işin en ilginç tarafı; olguların ameliyat sonrası 3'üncü ve 6'ncı ayda tekrar değerlendirildiklerinde ameliyat sonrası dönemde hastaların yüzde 38'i sigarayı tamamen bıraktıklarını, yüzde 41'i ise oldukça azalttıklarını (yarım paketin altında) ifade ettiler. Geri kalan yüzde 21'lik kesim ise sigara alışkanlığını değiştirmemişti. Daha uzun dönem (2 yıl ve üstü süreç) değerlendirildiğinde ise bu oran azalmakla beraber, olguların yüzde 50'sinden fazlasının ya sigara alışkanlığını bıraktıkları ya da belirgin azalttıkları (yarım paket) görüldü" bilgisini verdi.

NE SİGARADAN NE DE AMELİYATTAN İZ KALIYOR

Prof. Dr. Copcu, yaptıkları araştırmaya göre kişilerin, özellikle meme ameliyatı gibi yaşam kalitelerini ciddi yükselten ameliyatlardan sonra elde ettikleri sonucu korumak ve daha iyiye götürmek adına mutlaka kendilerine daha fazla özen gösterdiklerini saptadıklarını belirtti. Hastaların, estetik cerrahide en önemli sonucu belirleyenin iz olduğunu ve bu izin de sigarayla çok daha kötü olduğunu bildiklerini ve yaptırdıkları ameliyat sonrası mutlaka davranışlarının da değiştiğini kaydetti.