Aykut Polatlı-İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan konuyu değerlendirerek CMK tarafından görevlendirilen avukatlara ödenen ücretlerin az olması ve davanın uzun sürme olasılığını göz önüne alarak avukatların görevden istifa ettiğini belirtti. Özcan, '34 meslektaşımız şimdiye kadar bu görevinden istifa etti. Çeşitli sebepleri olabilir. Sonuç itibariyle dava Şakran'da görülüyor ve çok uzun sürecek bir dava gibi gözüküyor. Avukatlarımız o sebeple istifa etmiş olabilir. CMK ücretleriyle ilgili de dava açtık. Avukatlara ödenen ücretlerin azlığı da bu duruma neden olmuş olabilir. FETÖ davasında savunma tarafı olarak görev almama gibi bir durum ise yok. CMK'dan atanan avukatlarımız bunu soruşturma aşamasında kabul ettiler' dedi.

Avukatlar için servis var

İzmir Barosu olarak avukatların ulaşımlarını rahat gerçekleştirebilmeleri için servis tahsis ettiklerini de sözlerine ekleyen Başkan Özcan, avukatların görevlendirilmesinin ise bilgisayar üzerinden kendi bilgileri dışında yapıldığını söyledi. Özcan, 'Avukat olmadığında yargılama yapılamaz. Mevcut yasaya göre CMK bilgisayar sistemiyle yeni atamalar yapıyoruz. Kimin avukat olacağını bilemiyoruz. Yaklaşık 2500 hatta daha fazla CMK'da gönüllü avukatlık yapan meslektaşımız var. CMK'dan görevlendirilen arkadaşlar uzman kişiler. Yargılama aksamadan yürüyeceğini düşünüyorum. Bunun haricinde CMK avukatlarına Şakran'da görünen dava için servis tahsis ettik' ifadelerini kullandı.


Kişinin savunulması insan hakkıdır

İzmir Barosu İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Avukatı Nuriye Kadan, konuya insan hakları çerçevesinde yaklaşarak suç ve suçlamalar ne olursa olsun kişilerin savunulmasının bir hak olduğunu dile getirdi. Kadan, 'Herkesin masumiyet karinesi vardır. O yüzden de herkesin suçluluğu sabit olana kadar mutlak savunulması gerekmektedir. Avukatlık bir kamu hizmeti olduğu için de bu savunmada yer alıp mutlaka savunmalarının yapılması gerekir. Şahsi birtakım tercihler var ona da saygı duyuyorum. Özgecan davasında da aynısı olmuştu. Suçu işleyen kişiyi savunacak avukat bulunamamıştı. O zaman da eleştirmiştik. O zaman da bu yanlıştı, biz bu yanlışı da dile getirmiştik. Aynı şekilde o suçun işlendiği sabit olsa bile herkesin savunulma hakkı vardır. Bu hukuk güvenliği, sistemi açısından da böyledir' dedi.

Kimse savunmasız bırakılamaz

Avukat Arif Ali Cangı ise konunun birçok boyutunun olduğunu dile getirdi. Avukat Cangı avukatın dava seçmekte özgür olduğunu ama yargılanan kişinin de savunmasız bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi. Kişileri savunacak avukat bulunamaz ise baro yönetiminin kendisinin bu görevi üstlenerek kişiyi savunması gerektiğini de belirten Cangı, konuyla ilgili düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi:
Avukat baro tarafından görevlendirilmiş olsa bile dava seçmekte özgürdür. Yani istediği davaya bakar, istemediği davaya bakmaz. Bu olay avukatın dava seçme hakkı bakımından avukatın özgür ve serbest çalışması için gereklidir. Avukat bu serbestliğe ve özgürlüğe sahip olmazsa yargılamadaki işlevini yerine getiremez. Diğer boyuttan ise, suçu ne olursa olsun ne kadar ağır bir suçla suçlanırsa suçlansın yargılamada hiç kimse savunmasız bırakılamaz. Bunun garantisi de sistemin kendisi. Şimdi istifa edenlerin yerine yeni avukatların atanması söz konusu olacak. Dolayısıyla avukatın istifası bir yandan savunulması gereken kişinin savunma kutsallığı açısından değerlendirecek diğer taraftan bir de savunma yapacağı özgür olabileceği alan itibariyle değerlendirme yapacak. Bazı meslektaşlarımız iyi bir avukatlık yapamayacağını düşündüğü için istifa ettiler. Bu durumda baro başka bir avukat görevlendirecek. Eğer CMK listesindeki başka hiçbir avukat davayı kabul etmezse İzmir Barosu yönetim kurulu üyeleri kendileri gidip müdavimlik yapmak zorunda, çünkü herkesin savunulma hakkı var. Bu savunma hakkının kutsallığının gereğidir, eğer baro bunu yerine getirmezse kendi varlık nedeni ortadan kalkar. Eğer iddianın karşısına savunmayı oturtamaz isek oradan çıkacak hüküm adil olamaz. Adil bir hüküm olsa bile yargılamanın işleyişi ve yargılamadaki görüntü bakımından vicdanları rahatlatmaz. Bu darbe soruşturması olsa da böyle yapılması gerekir.

Toplumsal baskı kaldırılmalı

FETÖ davasında ve toplumda infial yaratan başka davalarda avukatlar üzerinde toplumsal bir baskının oluştuğunu vurgulayan Cangı, bu toplumsal baskının ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyerek, 'Olayın başka bir boyutu da toplumsal baskı. Şu anda toplumsal bir baskı var. Şayet avukat arkadaşlarımız bu toplumsal baskı neticesinde istifa ettilerse bu da başlı başına sorun. Bu avukatların kendi kişiliğinden ziyade baskı ortamının kendisinden kaynaklanır. O baskı ortamının ortadan kaldırılması gerekir' dedi.