Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, 2012 yılında Ege Üniversitesi'nde bir öğrencinin başörtülü bir şekilde fakülte binasına girişini engellidiği iddiasıyla hapis cezasına çarptırılmıştı. 2 yıl 1 ay hapis cezası alan Pekünlü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yaptı. AİHM başvuruyu kabul etti. Mahkeme Türkiye'den yazılı bir savunma istedi. Konuyla ilgili açıklama yapan Pekünlü'nün avukatı Murat Fatih Ülkü, "Türk hukukunda, hukuka, içtihatlarına sahip çıkan bir mahkeme bulamamıştık. AİHM'nin kendi içtihadına sahip çıkacağına inanıyorum." dedi.

EÜ Fen Fakültesi Astronomi Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yaptığı dönemde, fakültenin matematik bölümü öğrencilerinden F.N.G.'nin, başörtülü okula girmesini engelleyerek 'Eğitim öğrenim hakkını ihlal ettiği' iddiasıyla 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Prof. Dr. Pekünlü, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Prof. Dr. Pekünlü'nün avukatı Murat Fatih Ülkü kararı temyiz etti. Yargıtay, yerel mahkeme kararını onadı. Dava sürecinde YÖK'ün başlattığı soruşturma sonucunda görevden alınan Prof. Dr. Rennan Pekünlü emekliye ayrıldı. Prof. Dr. Pekünlü, geçen yıl Kasım ayında Foça Yarı Açık Cezaevi'ne girip cezasını geçtiğimiz nisan ayında tamamladı.

Pekünlü, cezaevine girmeden önce avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla, önce 'Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği' gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. AYM, 23 Ocak 2014 tarihli kararında, 'Adil yargılanma hakkı', 'Kanunsuz suç ve ceza olmaz' ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan başvuruyu 'Açıkça dayanaktan yoksun' gerekçesiyle reddetti. Bunun üzerine avukat Ülkü, 'Anayasa'yı uygulamak istediği için hapse mahkum edildiğini' belirttiği Pekünlü, 'adil yargılanmadığı' gerekçesiyle bu kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.

Avukat Murat Fatih Ülkü, AİHM'e yaptıkları başvurunun kabul edildiğini belirtti. Ülkü, mahkemenin Türk Hükümeti'nden savunma (yazılı görüş) istediğini belirtti.

AİHM'e yaptıkları başvurunun kabul edilmesiyle ilgili DHA muhabirine konuşan Avukat Murat Fatih Ülkü şu değerlendirmeyi yaptı,

“Halen yürürlükte olan Anayasa Mahkemesi'nin 3 kararına göre, türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesi, buna izin veren düzenlemeler ve uygulamalar Anayasa'ya aykırı. Hukuksal gerçek bu. Prof. Esat Rennan Pekünlü, Anayasa'yı, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak istedi, türbanla üniversitelere girmek isteyen öğrencileri uyardı ve tutanak tuttu diye, 2 yıl 1 ay hapis cezası alıp, cezaevine girdi. Hukuksal sürecin önümüze koyduğu bu sonuca inanamadık, inanmak istemedik. Anayasa Mahkemesi kendi içtihatlarından kaçtı, kendi kararlarından ürküp, uzak durdu. AİHM, başvurumuzun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7. maddesi, (cezaların yasallığı/kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi) ve 8. maddesi (özel hayatın ve aile hayatının korunması) çerçevesinde kabul edilebilir olduğuna karar verdi. AİHM, başvurumuzun öncelikli olarak ele alınmasına karar verdi. Türk hukukunda, hukuka, içtihatlarına sahip çıkan bir mahkeme bulamamıştık. AİHM'nin kendi içtihadına sahip çıkacağına inanıyorum. Türk yargısı, Anayasa hükümlerine, Anayasa Mahkemesi kararlarına inanan, güvenen; bunları uygulamak isteyen bir astronomi profesörünü cezaevine göndermenin yükünü taşıyor halen. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğu iddiasının inandırıcı olması isteniyorsa, Anayasa hükümlerine uygulamak isteyen bir profesörü mahkum edip, cezaevine göndermenin utancından kurtulmalı."

Pekünlü, hakkında açılan aynı konuyla ilgili diğer davalar ise henüz sonuçlanmadı.