İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, "Gelişen dünyanın genç ve başarılı bilim insanları UNESCO'dan alacakları fonlarla, enstitümüze gelerek burada bizimle birlikte araştırmalarda bulunacaklar. Bu sayede İYTE, Türkiye'ye beynin göç ettiği bir merkez, bir üs haline gelecek" dedi. Urla'da bulunan İYTE, yaptığı bilimsel çalışmalarla dikkatleri üzerine çekmeyi sürdürüyor. Bugüne kadar sayısız başarıya imza atan İYTE, hayata geçirdiği uluslararası çalışmaları sayesinde tersine beyin göçünü de sağlıyor. İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, eğitime, araştırmaya ve topluma katkı sağlayacak çok önemli projeler yürüttüklerini, bir yandan eğitim kalitesi ile ders çeşitliliğini artırmak, diğer taraftan ise yeni lisansüstü programlar açmak için çalışmalar yürüttüklerini belirterek, enstitünün yakın dönemde Türkiye'nin en başarılı üçüncü araştırma üniversitesi seçildiğini söyledi. Prof. Dr. Yusuf Baran, "Araştırma alt yapımızın güçlendirilmesi, özellikle Avrupa Birliği'nden (AB) ve uluslararası fonlama kuruluşlarından daha fazla destek alınmasına dönük ciddi çalışmalarımız var. Türkiye'nin ulusal fonlarından İYTE, çok başarılı bir yerde. AB fonlarından elde ettiğimiz başarılar yaklaşık yüzde 20. Bu Avrupa'nın ortalamasının bile çok üzerinde. Ulusal fonlarda da çok iyi bir yerdeyiz. Ama çok iyi bir yerde olmak, daha iyi bir yere gitmenin önünde engel değil. Bu kapsamda yoğun çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle araştırmalarımızın güçlenmesi, İYTE'nin tanınırlığının, bilinirliliğinin, saygınlığının artmasına dönük çok ciddi faaliyetlerimiz var" diye konuştu.

Genç ve başarılı bilim insanları İzmir'e gelecek

Dünyanın en büyük parçacık fiziği araştırma laboratuvarı CERN-FCC çalışma grubu ile iş birliği yaptıklarını açıklayan İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, şöyle dedi: "Cern'in, Türkiye'deki ve dünyadaki iş birliği yaptığı kurumlardan biri olduk. İş birliği anlaşmasını imzaladık. Daha da önemlisi UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) ve Dünya Bilimler Akademisi'nin tüm dünyadan tanıdığı 297'nci mükemmeliyet merkezi olduk. Türkiye'de de bu unvanı alan ilk devlet üniversitesiyiz. Bu kapsamda UNESCO'nun sağladığı fonlarla, OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü) verilerine göre gelişen dünyada, doktoralı ve 40 yaş altı bilim insanlarının ülkemize, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ne gelerek burada bilimsel faaliyetlere katılması ve bizlerle beraber çalışmasının önünü açmış olduk. Beyin göçü ve tersine beyin göçü denkleminde, Türkiye'yi beynin göç ettiği bir merkez, bir üs haline getirmek için ciddi bir katkısı olacak. OECD verilerine göre gelişen dünyanın genç ve başarılı bilim insanları UNESCO'dan alacakları fonlarla, enstitümüze gelerek burada bizimle birlikte araştırmalarda bulunacaklar."

Avrupa Araştırmalar Birliği'ne seçildiklerini Rusya, İngiltere, Almanya, Pakistan, İran, Azerbaycan, Malezya, Endonezya ile devam eden çok ciddi ve yakın iş birliği anlaşmalarının bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Baran, "Çok ciddi ortaklıklarımızı, daha somut projelere dönüştürme hedefimiz var. Burada uluslararası lisansüstü programlar kurma hedefimiz var. Bu kapsamda da şuan üç ülke ile çalışmalarımız devam ediyor. Avrupa Üniversiteler Birliği'ne seçilerek, bu Birliğe üye ülkeler ile ortak çalışmalar yapma motivasyonumuz var" diye konuştu.

Ekonomik büyümeye katkı sağlamak istiyoruz

İYTE olarak Avrupa Birliği projesi ile Bergama'nın kırsal mahallesinde, Kırsal Kalkınma Koordinasyon Merkezi'ni kurduklarını, bu merkez ile bölgede gerçekleştirilen faaliyetleri, daha görünür kılarak, bölgenin cazibe merkezi haline gelmesini sağlayarak, ekonomik büyümesini tetiklemek istediklerini ifade eden Yusuf Baran, şunları söyledi: "Türkiye'ye rol model olabilecek şekilde, üniversite-yerel yönetimler iş birliği ile Yarımada'nın tüm kaymakamları ve belediye başkanlarıyla bir araya gelerek, bir çalıştay kapsamında bu bölgenin her anlamda nasıl kalkınabileceğine dair beyin fırtınaları, fikir jimnastikleri yaptık. Ve şimdi bunların her birinin somut adımlarını atacağız. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde, nitelikli araştırma alt yapımız ve uluslararası arenada başarısını kanıtlamış akademisyenlerimizle, bu bölgenin İzmir'in ve Türkiye'nin her anlamda eğitim, araştırma, topluma her anlamda katkı sunmaya, ülkenin ve coğrafyamızın ekonomik büyümesini, iş birlikleri ile tetiklemek için çok yoğun faaliyetler içerisindeyiz."

Rol model üniversite olmayı hedefliyoruz

Mevcut öğretim üyelerinin önemli bir kısmının tersine beyin göçü ile Türkiye'ye geldiğini anlatan Prof. Dr. Yusuf Baran, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Bizim akademisyenlerimizin önemli bir kısmı, dünyanın en iyi üniversitelerinde doktorasını yapmış ve daha sonra da bu ülkeye, vatanımıza katkı sunma motivasyonu ile dönmüş ve kalmış hocalarımız. Onun dışında şuanda dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanları bizlerle birlikte. Son on beş gün içerisinde sadece İran asıllı, Hollanda ve Alman asıllı 3 akademisyen, üniversitemizde çalışmak için başvuruda bulundu. Biz 3'üne de sıcak bakarak süreçlerini başlattık. Bu insanların sahip olduğu tüm birikim, tecrübe ve deneyimi aldıkları ülkeden Türkiye'ye, Türkiye'de de İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ne getirmeleri anlamına geliyor. Tohum çok önemli bir kavram ama sizin ona çok iyi bir eko sistem yaratmanız lazım. Tohumun ürüne dönüşmesi için verimli bir toprağa, iyi bir iklime ve iyi bir çiftçiye ihtiyacınız var. Biz İYTE'de iyi bir alt yapıyla, oluşturduğumuz iyi bir bilimsel eko sistem ile ve burada sahip olduğumuz nitelikli hocalarımızla, gelecek her tohumu en kısa sürede, en kaliteli ürüne dönüştürmek üzere, her türlü hazırlığımızı yaptık. 2020 yılında ve 2021 yılında çok daha nitelikli bilimsel insanlarını, ülkemize ve İYTE'ne kazandırarak rol model bir üniversite olmayı hedefliyoruz."