FATİH ÖZKILINÇ- Geçtiğimiz günlerde ikinci kez İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı seçilen Semih Girgin’le dünyanın en büyük açık hava çarşılarından bir tanesi olan Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı konuştuk.

 

İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanlığı görevini devir aldığınız günden bu yana çarşıda neler yaşandı?

Görevi devraldığım günden bu yana pandemi olmasına rağmen hiçbir bahane üretmeden daima Kemeraltı sokaklarındaydım. Esnafımızın sorunlarına çözüm üretmek için bu süreçte en azından tohum ektik. Geride kalan 17 ay bizim için geçmişte yapılan hataların telafisiyle geçti. Bu süreyi siyaset yapmayacağımızı ve siyaset üstü bir Sivil Toplum Kuruluşu(STK) olduğumuzu kabul ettirmeye çalışmakla geçti. Bugün sağ olsun tüm paydaşlar pozitif ayrımcılık yaparak Kemeraltını’nı gündemde tutuyor. Biz de onlar ile esnaflarımız arasında köprü kuruyoruz. Zamanla beklentiler farklı şekillerde ortaya çıkmış. Biz görevi devraldığımız günden bu yana derneğin tüzüğünü, yapısal değişimini, üye yapısını ve maddi gücüyle ilgili neler yapacağımızı belirledik. Kovid-19 pandemisi gerçekleştirmek istediğimiz birçok hayalimizi öteledi ama sorunların çözümüyle ilgili her yerde var olduk. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanımız Abdül Batur hiçbir belediye başkanın görmediği veya cesaret edemediği Kemeraltı’ndaki sorunların çözümü için adım attılar. Kemeraltı’nın altyapısı, UNESCO süreci ve çarşının hak ettiği yeri bulması için ‘biz varız’ dediler. Belediyelerimiz, derneğimiz ve TARKEM’le birlikte Kemeraltı’nı gündemde tutmaya çalışıyoruz.

ESNAF OLMAYANIN DERNEKTE İŞİ YOK

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen dernek genel kurulunda tüzükte değişikliğe gidildi buna neden ihtiyaç duyuldu, neler değişti?

Bizden önceki dönemde arkadaşlar, ilk tüzüğümüzü değiştirip esnaf olamayanları da derneğe üye yapmışlar. Adı üzerinde İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği. Esnaf olmayanın bu dernekte işi yok. Zaman içinde dükkanıı kapatan, vefat eden Kemeraltı’yla bağı olmayanların da üyeliğinin düşmesi gerekiyor. Arkadaşlarımız bunları hep farklı kullanmış. 2019 yılında görevi yaklaşık bin üye ile devraldık 800 üye ile yollarımızı ayırdık. 242 üye ile yeni döneme girdik.  Bu döneme yenilerek girmemizdeki tek amacımız; Kemeraltı’na sahip çıkacak kişilerin esnafların olması. Derneğin adı, İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği olarak değiştirildi. Üye yapısı bizim için çok önemli artık iki yıl Kemeraltı’nda esnaflık yapmayan bizim üyemiz olamayacak. Derneğe üye olmanın avantajlarını sağlayacağız. Mülk sahipleri de derneğe üye olabilecek ancak başkan seçilemeyecek. Birinci derecede akrabası üzerine kayıtlı esnaflık yapan kişilerin, aile bağından ötürü üye olabileceği, vergi levhası anne, baba, eş ve çocuklar üzerineyse başkan seçilemeyecek. İbra edilmeyen başkanın bir daha yönetim kurula ve başkanlığa aday olmaması şartını getirdik. Derneğe başkan olmak için 5 yıl çarşıda esnaflık yapma ve 5 yıllık üyelik şartı getirdik. Ben dahil hiçbir başkan ikinci döneminin ardından üçüncü dönem başkanlık yapmayacak. Kemeraltı yeni liderler, yeni insanlar çıkarmak zorunda. Bu benim tek elimde olan, bana yapışan bir şey olamayacak. Benim için Kemeraltı’nda esnaflık yapan herkes başkan adayı. Ben öyle görüyorum.

“ESKİ RUHU YAŞATMAYA İHTİYACIMIZ VAR”

Kemeraltı’nı “İzmir 35 Kemeraltı 35” diyerek 35 bölgeye ayırdık. Her bölgeye bölge temsilcileri atamaya başladık. Her bölge temsilcisi esnafta kendisiyle birlikte 5 üyeden oluşan yönetim kurulu oluşturacak. Her 5 bölge temsilcisi de dernek yönetim kurulundan bir kişiye bağlı olacak.  Biz bu şekilde Kemeraltı’ndaki sorunları, beklentileri her yere ulaştıracağız. Kemeraltı esnafının dokunulmaya ihtiyacı var. 35 bölge bunun için. Herkes birbirine dokunacak, denetleyecek. Kemeraltı’nın eski ruhunu tekrar yaşatmaya ihtiyacımız var.  

Biz esnaf olarak kendimizi yenileyemedik, eğitemedik. Ahilik kültüründen gelen insanların bıraktığı neyse biz onun üzerine bir şey koyamadık. Çığırtkanlığı bertaraf edemedik. Müşteri ile olan diyaloğunu yenileyemedik.  Bugün hala varsak Ahilik kültürünü devam ettiren esnaflarımız sayesinde. Ama yeni gelen esnafla Kemeraltı kültürünü buluşturamadık. Bunda hepimizin kabahati var. Şimdi biz Kemeraltı’nda ruhsat alacaklara belediye ve üniversitelerin desteğiyle dernek olarak eğitim vermek istiyoruz. Çarşıda esnaflık yapmak isteyenlere ‘Şehirlilik, kentlilik nedir? Müşteriyle, çalışanla nasıl diyalog kurulmalı?’ gibi çeşitli konularda eğitim verip sertifika verelim. Sertifika alamayan Kemeraltı’nda dükkan açmasın. Gülmesini bilmeyen esnaf olmasın. Bu kadar net söylüyorum. Bunları yapmak için kamu kurumlarının desteğine ihtiyacımız var.

HANUTÇULUK YAKIŞMIYOR

Çarşıdaki esnaftan bazılarının hanutçuluk yaparak, ürün satmak adına müşterileri rahatsız ediyor bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çığırtkanlık, müşteriyi rahatsız eden haller bize yakışmıyor. Altyapı kadar büyük bir sorunumuzdur. Herkes bu konudan muzdarip… Esnaf kadar bunun yerel sorumluları da var. Devlet isterse bu sorunu bir dakika bitirir. Bizim zamanında en büyük sorunumuz işgallerdi. Her yerde işporta vardı. Yıllardır biz, belediye çözemedi. En sonunda Valimiz bir günde bitirdi. Ama bunu esnafla konuşarak çözmeye çalışacağız.

ÇALIŞMALAR ADIM ADIM İLERLİYOR

Kemeraltı’nın temel sorunları ve bu sorunların çözümüyle ilgili neler yapılıyor?

Kemeraltı’nın sorunları belli. Yıllardan beri biz bu sorunları dile getiriyoruz. En büyük sorunlardan bir tanesi; İZBETON’un yakında çalışmalarına başlayacağı kanalizasyon ve yağmur sularının ayrıştırılması. Zemin kaplamanın değişmesi, aydınlatma ve otopark. Bunlar yıllardan bu yana ötelenen çok ciddi sorunlarımız. Eşrefpaşa ve Kadifekale’den gelen yağmur sularının Kemeraltı’ndan geçerken altyapının yetersizliğinden dolayı sıkıntı yaşıyorduk. Yapılacak olan kuşaklama çalışmalarıyla oralardaki su yerinde toplanacak. Çarşıda yapılacak çalışmayla da yağmur sularını bertaraf edeceğiz. Çarşıdaki şadırvanlar, sinagoglar yenilenmeye başladı. Altyapı çalışmaları üç yıl sürecek. Uzun yıllardan bu yana dokunulmayan değerlerdi. Büyükşehir Belediyesi’nin altyapıya ilişkin çok ciddi çalışmaları var. Bunlar küçük şeyler değil adım adım giden işler.

İZMİR TURİZM ŞEHRİ OLMALI

Kemeraltı’nın yeterince tanıtımı yapılıyor mu?

“Dünyanın en büyük açık hava çarşısı” diyoruz ama bunu pazarlayamıyoruz, tanıtımını yapamıyoruz.  Kemeraltı’ndaki dört tane camimizde muhteşem mezar taşları var. Çoğu İzmirli bunları bilmiyor. Sekiz tane birbirine yakın sinagog var. Biz bunlardan bir lira inanç turizmiyle ilgili para kazanamıyoruz.  Sadece camilerimiz ve havralarınızla ilgili tanıtım yapsak yeter. Türkiye'de iki tane barok sanatı cami var; birisi İstanbul'daki Sultan Ahmet Camii birisi de Kemeraltı’ndaki Salepçioğlu Camii. Bunları pazarlayamıyoruz. Tanıtım bizim olmazsa olmazımız. Bize turist lazım… İzmir'in dünyaya tanıtılması lazım. İzmir’i yönetenler rozetleri çıkarıp masanın üzerine ellerini koyup İzmir’i biz 5-10 yıl sonra turizm şehri yapacağız, bunun için çalışıyoruz demesi lazım. Egoların bırakılması lazım…  Kemeraltı’nın tanıtımını hep birlikte yapacağız. İzmir Vakfı, bizler, basın hep beraber yapacağız. İzmir Vakfı bunun için çalışıyor. Film yatırımcılarının Kemeraltı’nda film çekmesi için yırtınıyorlar. Kemeraltı’nın belirli noktalarında yılda 5-6 film çekilmesi lazım. İzmir’in Kemeraltı ile birlikte çok ciddi bir tanıtıma ihtiyacı var. Bu çalışmalar yapılıyor ama bunları yaparken bizim de Kemeraltı’nı hazırlamamız lazım.

KEMERALTI ONLİNE DE OLMALI

Pandemi hayatımızda bir çok şeyi değiştirdi, insanlar evlerinde çıkamaz hale geldi. E-ticarette yönelim arttı hatta fuarlar bile sanal olarak düzenlenmeye başlandı bu süreçte. Bugünün şartlarında Kemeraltı’nın da online ortamlarda olmasına ihtiyaç var mı?

Benim esnafımda e-ticaret yapıyor. Esnafımız hem dükkanında hem de online olarak satış yapsın. Ama bunu bir yerden, doğru düzgün yapalım. Biz bu konuda bir adım attık. İZKA’ya bir proje hazırladık. Kemeraltı’ndaki kadın esnaflarımız üzerinden e-ticaret yapmak istiyoruz. Bunu içeriğini de bir grup hazırladık ama İZKA başka bir projeyi tercih etti. Ama vazgeçmedik. Bizim 3D animasyonlarla bunu yapabilmemiz için ilk önce altyapı çalışmalarını tamamlamamız lazım. Zamanı var. Ama ne olursa olsun esnafın kendini güncellemesi lazım. Biz her anımızda proje üretiyoruz.

Zincir mağazaları yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kemeraltı’da zincir mağazalar da olacak esnaf da olacak. Ama yeterli metrekarede dükkân bulamıyorlar. Bulurlarsa da Kemeraltı’nda olmak için yırtınıyorlar. Zincir mağazaların olması çarşıdaki insan hareketliliğinin artmasına da katkı sağlıyor.

İSYANKAR DEĞİLİZ, ÜZÜNTÜLÜYÜZ

Tüm dünyayı etkisi altına alan bir Kovid-19 salgını nedeniyle Türkiye’de getirilen kısıtlamalar sizleri nasıl etkiledi?

Bu pandemi döneminde İzmirliler bizi aşırı sahiplendiler, teşekkür ediyoruz. Esnaf olarak çok zor günler yaşıyoruz. Devletin bizi sahiplenmesi gerektiği bir dönemdeyiz. Maalesef bir sahiplenme göremedik. Devletimiz yetemedi. Devletin başında kim olursa olsun esnafımız her zaman devletçidir. İsyankâr değiliz ama sahiplenme konusunda üzüntülerimiz var. Hala da bunu bekliyoruz. Bu dönemde dükkânını kapatan, mutsuz olan, arayış için giren esnaflarımız var. Bir tebessümle müşterisini bekleyen de çok sayıda esnafımız var.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Tek derdimiz Kemeraltı. Kemeraltı iyi olursa İzmir iyi olur. Yüzyıllardan bu yana büyük bir enerjisi olan bir yer. Kemeraltı’yla ilgili yapılan her projenin çarşıdaki esnafın sahiplenmesi lazım. Çarşıda bir projeye esnaf sahip çıkmıyorsa o projenin yaşama şansı yok. Yapılacak projeler bize anlatılsın gerekiyorsa biz değişelim ama bize öğretilsin. İzmir basınına ve özellikle Haber Ekspres’e çok teşekkür ediyorum. 2004 yılında bu derneğimizin ivme kazanmasında Haber Ekspres’in büyük katkıları oldu. Gazetenin arka sayfasını hiçbir beklenti olmadan o yıllarda Kemeraltı’na ayırdı. Kemeraltı esnafının haberleri ve esnaflarımızın hayatlarıyla ilgili köşe yazıları yer aldı. O gazeteleri saklayan esnaflarımız var.