Nihal Işık-Ege Üniversitesi'nde güvenlik görevlisi olarak çalışan Servet Salim Cankurt, uzun süredir devam eden fakat son iki yıldır belirgin şekilde artarak uygulanan baskı yüzünden zor günler yaşadığını ifade etti. Yaşadığı psikolojik şiddet dolayasıyla hastalandığını idda eden Cankurt, kendisini bezdirmek için sürekli görev yerinin değiştirildiğini anlattı. Cankurt, "Ege'de görev yapan 400 güvenlik çalışanı içinde ötekileştiriliyorum. Sadece benim yerim, hastane ve kampüs içinde değiştiriliyor. Yeni açılan bölümlere de sürekli beni gönderiyorlar. Hep sürgün vaziyeti, gidip geliyorum. Beni uzaklaştırıp izole etmek istiyorlar" iddialarında bulundu.


Tuvalete gidince tutanak tutuldu

1995 yılından bu yana Ege Üniversitesi'nde çalışan Servet Salim Cankurt, en son gönderildiği Sarnıç'tan mahkeme kararı ile üniversiteye geri döndüğünü söyledi. Cankurt, "Geri dönünce de beni radyasyonlu yerde çalıştırmaya başladılar. Yemeğe, tuvalete gidemiyorum. Tuvalet için ayrıldığımda, görev yerini terk ettin diye tutanak tutuyorlar. Sürekli takip ediliyorum. Günde en az on kere kontrole geliyorlar. Yaptıkları resmen taciz, psikolojim bozuldu" şeklinde konuştu. Cankurt sözlerine şöyle devam etti: "Bu kontrolleri neden durmadan yaptıklarını sorduğumda, bana yukarıdan emir geldi dediler. Yarım saatte bir kontrole gelmek, sadece beni bezdirmek için kasıtlı yapılıyor. Üzerimdeki psikolojik baskıdan rahatsızlandım, ameliyat oldum. Ameliyat sonrası raporlu olduğum için bu aralar biraz rahatladım. Zaten idari izinlerimin iptal olduğunu söylemişlerdi, izinlerimi de kullanamıyorum. Ameliyat sonrası raporlu olduğum için bu aralar dinlenebiliyorum."

10 bin liralık dava

Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz'ın kendisini görüşmeye çağırdığını ve azarladığını savunan Cankurt, kendisi ile tehditvari bir konuşma yapıldığını, Rektör Yılmaz'ın 'istersen git, bana dava aç' bile dediğini söyledi. Cankurt, bunun üzerine Rektör Yılmaz'a 10 bin, güvenlik müdürüne 5 bin, güvenlik sorumlusuna da 3 bin lira olmak üzere toplam 18 bin TL'lik dava açtıklarını ifade etti. Cankurt, yaşadığı haksızlık karşısında Türk adaletine güvendiğini söyledi.

Mobbing davası için yeterli unsur

Mobbing olarak adlandırılan işverenden kaynaklı baskı ve psikolojik şiddet uygulaması nedeniyle davanın açıldığını söyleyen Servet Salim Cankurt'un avukatı Mehmet Bahadır Akyüz ise, müvekkiline karşı bilinçli ve kasıtlı olarak baskı uygulandığını dile getirdi. Türk adaletine güvendiğini söyleyen Av. Akyüz, müvekkilinin görev yerinin durmadan değiştirilmesi, kıdem ve mevkisine uygun olmayan işlerin verilmesi, tuvalete gittiğinde bile hakkında tutanak tutulması gibi olayların mobbing davası açılması için yeterli unsurlar olduğunu ifade etti. Av. Akyüz, Türkiye'de henüz mobbing ile ilgili yasal bir düzenleme bulunmadığını, Meclis'te bununla ilgili tasarının söz konusu olduğunu söyledi. Akyüz, İzmir 13 Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtıkları davanın genel tazminat hükümlerine dayanarak açılmış olmasına rağmen özellikle 'mobbing dolayısıyla dava açılıyor' diye bir dilekçe ile de açıkça davanın konusunu belirttiklerini sözlerine ekledi.