2014'te eşini kaybeden Nuriye Bayramoğlu, bu yıl vefatının 3. yılı sebebiyle eşi Cihat Bayramoğlu hayrına yurtta öğrencilere lokma dağıttı. Nuriye Bayramoğlu, köşkü şöyle anlatıyor:
1966'da 4 öğretmen tarafından satın alınan köşk, daha sonra eşim Cihat Bayramoğlu tarafından diğer ortaklara hisselerinin verilmesiyle tek başına işletildi. Yurt, ilk zamanlarda 'köy çocukları olması' kaydıyla Buca Lisesi öğrencilerinin kalmasına ağırlık verilerek kullanıldı. Bu şekilde köyden Buca'ya eğitim için gelen çocuklara paralı yatılı imkan sunuldu. Satın alındığı günden bu yana öğrencilere ev sahipliği yapan yurt, 1995'e kadar eşim Cihat Bayramoğlu tarafından bizzat işletildi. 1995 sonrası yaşı ilerleyen eşim Cihat Bey artık dinlenmeye karar vererek, 1995 sonrasında yurdu kiraya verdi. Kız yurdu olarak kullanılan köşk, satın alındığı günden bu yana öğrenci yurdu olarak çalıştırıldı, şimdi de Feryal Rüzgar tarafından yurt olarak işletilmeye devam ediyor.
'Yaşadığım sürece öğrenci yurdu olarak kullanılacak'
Eşim Cihat Bey burayı Atatürk'ün mübadil olarak adlandırdığı kişilerden satın aldı. Hanımefendi'nin, Buca Lisesi'nde okuyan çocukları vardı. Eşim o ara köşkün satılığa çıktığını duyunca, 3 öğretmen arkadaşıyla birleşerek binayı satın aldı. Rahmetli eşim burayı hep öğrencilere kucak açan yurt olarak işletmek istedi. Ben öldükten sonra ne olur bilemem ama yaşadığım süre boyunca burası öğrenci yurdu olarak kullanılmaya devam edecek. Tek kızım var ve o da öğrenci yurdu olarak işlettirmeye devam eder diye düşünüyorum" diye konuştu.
Kadir İnanır, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Ayşen Gruda gibi ünlü oyuncuların eski dönemlerde köşkte film çevirdiğini açıklayan Nuriye Bayramoğlu, "Köşkte 'Doktor' filmi çekildi. Yurdun içine girdiğiniz zaman eski tarihi fotoğraflar, eşyalar karşılıyor sizi. Bizden önceki kuşaklar burayı ev olarak kullanıyordu. Arka tarafta faytonlar bulunuyordu. Çok köklü bir yapı burası, bu yüzden restore edilmesi yasak.
Eski öğrencileriyle bağlarını koparmadı
Eşinin vefatının 3. yılı sebebiyle Buca Lisesi'nde okuttuğu eski öğrencilerini de davet ederek lokma dağıtan emekli öğretmen Nuriye Bayramoğlu, "Seferihisar'da okuttuğum öğrencilerim şimdi burada beni ziyarete geldiler. Kimi polis, kimi subay, doktor emeklisi. Birbirimizle bağlantımızı koparmadık.
Öğrencileri ise emekli Nuriye Öğretmeni şöyle anlatıyor:
Nuriye Öğretmenimiz derslerini çok iyi anlatır ve aktarırdı. Anlatma yöntemini çok iyi bilen, sağlam bir eğitimciydi. Kimya ve matematik derslerimize giriyordu. Bize matematiği öğrettiği zaman zorla da olsa bilgiyi beynimize enjekte ederdi. Her anlattığını dinlettirmeyi bilen bir öğretmendi. Bir gün müzik odası kapalıydı, kitliydi. Biz 4 tane kız öğrenci kapıya yüklendik, 14 yaşındaydık. İçeride olanlar var da kapıyı açmıyorlar zannediyorduk. Meğer kimse yokmuş içeride, kapı kilitliymiş. Birkaç tane oğlan geldi, yüklendi kapıya, kapı kırıldı. Rahmetli Cihat Hoca, müzik, Türkçe, tarih öğretmeniydi. Müziğe olan ilgisi çok yoğundu. Müzik odasının kapısı kırılınca Cihat Öğretmen bizi çağırdı, üçümüzün eline birer cetvel vurdu. Öbür kızlar 'Ne oldu?' diye sorunca da 'Yok bir şey, bizi öylesine çağırmış' dedik.
