Ali Budak- Halkların Köprüsü Derneği öncülüğünde toplanan STK'lar, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne bağlı Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nin kapılarınının sivil topluma açılması ve şeffaflığın sağlanması gerekliliğini dile getirdi.

Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nin pencerelerinden atılan çığlıkları duyduklarını ve sokaktan geçen sıradan vatandaşlara kendi dillerinde 'imdat' diye bağıran bu insanları duymazdan gelemeyeceklerini kamuoyuna bildirmek istediklerini söyleyen Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, 'Burada tutulan mülteciler neden pencerelerden çığlıklar atıyor ve imdat diye haykırıyorlar? Yetkililerden bu soruya cevap vermelerini talep ediyoruz' dedi.


Merkezin koşulları cezaevinden daha ağır


6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunun gereği olarak idari gözetim altında tutulan yabancılara adli yardım kapsamında ücretsiz avukat hakkına ilişkin etkin bir bilgilendirme yapılmadığına dikkat çeken Terzi, 'İçerideki yabancının varsa dışarıdaki yakınının ulaştığı özel bir avukat ya da alanda çalışan STK'ların yönlendirmesi ile İzmir Barosu Adli Yardım Merkezi tarafından bir avukat atanabiliyor. Bu durumda dahi yabancıların avukatları ile görüşmelerinin önüne türlü engeller çıkartılıyor. Son olarak avukatın vekaletnamesi olmadığı nedeniyle kişileri avukatla görüştürmeme uygulaması başlatıldı. Avukatın kişi ile görüşemeden vekaletname çıkarabilmesi mümkün olmadığı gibi notere sunulması gereken kişilerin kimlik bilgilerini içeren kurum evrakı da bu kurum tarafından hukuka aykırı bir şekilde verilmiyor. Bazı yabancıların ise hiçbir şekilde avukatla görüşme yapamayacağı şeklinde Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün SÖZLÜ talimatı olduğu kuruma gelen avukatlara yabancıyla görüşemeyecekleri söylendi. Böylelikle kişiler haklarında verilen kararlara karşı itiraz sürelerini kaçırmakta itiraz etme hakkı ellerinden alınmakta. Son zamanlarda bazı yabancıların aileleriyle görüştürülmediğine ilişkin duyumlar da aldık. Kişilerin yakınlarına haber verme, yakınları ile görüşme hakkı engellenemez. Cezaevi koşullarında dahi tecrit hiçbir insana uygulanamaz' diye konuştu.

Merkezde çocukların hakları da ihlal ediliyor


Bu merkezde idari gözetime alınan mültecilerin 24 saat içinde sadece 15-20 dakika havalandırmaya çıkartıldığını, bu süre dışındaki tüm zamanlarını 5-6 kişilik odalarda ve kapılar üzerlerine kilitli olarak hapis halinde geçirdiklerini belirten Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, şöyle konuştu: Kurumda kişilerin haberleşmek, eğlenmek, öğrenmek gibi temel ihtiyaçları için gerekli olan televizyon, dergi-kitap, internet, kurslar vb. gibi olanaklar bulunmuyor. Hatta öyle ki dini inançlarının gereği olan dini kitapları talep eden yabancıların bu talebi bile karşılanmıyor. Dışardan baktığımızda; yeni, fiziki koşulları iyi gibi görünen bu merkezin içinde, insanlar dış dünyadan tamamen izole edilerek, adeta cezaevi koşullarından daha ağır gözetim koşullarında yaşıyor. Bu kurumda aileleri ile birlikte tutulan çocuklar ve ebeveynleri olmayan refakatsiz çocuklar olduğunu biliyoruz. Ancak, bu çocukların burada kaldıkları süre boyunca eğitim ihtiyaçları konusunda neler yapıldığı bilinmiyor. İçeride çocukların maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilecekleri herhangi bir etkinliğin yapılıp yapılmadığı konusunda herhangi bir bilgimiz yok. Çocuklar aileleri ile birlikte yukarıda anlatılan cezaevi benzeri koşullara maruz kalıyor. Bu da ülkemizin taraf olduğu Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmelerine aykırıdır.


Bu uygulumaya son verilsin


'Burada kalan insanlar; ülkelerine sınır dışı edilme, tekrardan kötü muameleye uğrama korkusuyla uğradıkları kötü muamele ve işkence iddiaları hakkında başvurularda bulunmaktan çekiniyor' diyen Terzi, geçen hafta yayınlanan gazete haberi görüntülerinde 'burası Guantanamo sahnesi, yemek, açız, yardım edin' çığlıkları tüm bu iddiaların araştırılması gerektiğini ve merkezde bir şeylerin yolunda gitmediğine dikkat çekti. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne, İzmir Göç İdaresi İl Müdürlüğü'ne ve Harmandalı Geri Gönderme Merkezi Müdürlüğü'ne seslenen Halkların Köprüsü Derneği, TİHV, İHD, Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) ve Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği insan hakkı ihlallerinin bir an önce son bulmasını ve kamuoyuna alınan önlemler ile ilgili açıklama yapılmasını talep ederken, Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nin kapılarınının da sivil topluma açılıp, şeffaflığın sağlanması gerektiğini belirtti.