Dün uykusunda ölen minik kızın cenazesi, bugün gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlanırken, baba Ercan Akgıran "Minik kızım, şaka gibi geldi, şaka gibi gitti" diye ağladı.

Ev kadını 36 yaşındaki Sıdıka Akgıran ile baharatçılık yapan 37 yaşındaki Ercan Akgıran’ın 2 çocuğunun küçüğü olan Elif Naz, nedeni belirlenemeyen nefes darlığı ve yaşıtlarının kat kat üstündeki kiloları yüzünden defalarca hastanelik oldu. 4 günlükken sarılık nedeniyle hastanelerle tanışan minik kız, 4 aylıktan itibaren hızla kilo almaya başlayınca farklı sorunlarla doktora götürüldü. 3 kez İstanbul’daki hastanelerde, 5 kez Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi ile 2 kez İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yatan ve tedavi gören minik Elif Naz, anne babasının deyimiyle ’delik deşik’ edildi, ama aşırı kilo alma nedeni belirlenemedi.


28 KİLOYA ÇIKTI


Bir buçuk ay önce DEÜ Hastanesi’ne yattığında 28 kilo gelen, aşırı kilosu yüzünden nefes darlığı gelişen, dudakları, bacakları moraran, geceleri uyuyamayan Elif Naz bebek, neredeyse ömrünün büyük bölümünü hastane odalarında geçirdi. Zaman zaman yediği yiyecekler akciğerine kaçan, hastanede aspre edilen Elif Naz’a DEÜ Hastanesi’nden taburcu edilirken diyet düzenlendi ve kilo vermesi istendi. Son bir ayda yürümeye başlayan Elif Naz’ın bir kilo zayıflaması ailesini umutlandırdı. Minik kızlarının yürümeye başlamasının sevincini yaşayan aile, hiç beklemedikleri bir anda Elif Naz’ı kaybetti. Dün uyuyan kızının yanına gittiğinde ağzının ifrazatla dolu olduğunu gören baba Ercan Akgıran, son bir umut kızını önce bir özel polikliniğe, oradan da DEÜ Hastanesi’ne götürdü. Minik kızı geri döndürmek için yapılan müdahaleler fayda etmedi ve Elifnaz bebek yaşamını yitirdi.


’ŞAKA GİBİ GELDİ, ŞAKA GİBİ GİTTİ’


Kızının kiloları yüzünden geceleri uyuyamadığını, son günlerde soğuk algınlığı geçirdiği için bu uykusuzluğunun, öksürük ve ifrazatın arttığını belirten baba Akgıran şunları anlattı:
"Kızım sabah 06.00’da uyuyabilmişti. Saat 08.00’de saatin alarmı çaldı, gittim baktım, uyuyordu. Daha sonra kalktığımda ise ağzında koyu renk ifrazat vardı, onu temizledim. Nefes aldığını sanıyordum, önce polikliniğe, ardından hastaneye götürdüm. Ambulansta da kalp masajı yaptılar, ama kızımı kurtaramadılar. Onu götürdüğümde zaten kaybetmişiz. Acımız çok büyük. İçimizi en çok acıtan da kızımın hastalığına teşhis bile konulamaması. Tomografileri de temiz çıktı, hormon tetkikleri de. Tıp kızımın hastalığında aciz kaldı. Yeni yürümeye, birkaç kelime söylemeye başlamıştı. Bana ’Erci’ diyordu, oje sürülmüş parmaklarını öpünce sevinç çğlıkları atıyordu. Bir şaka gibi geldi, şaka gibi gitti."


TOPRAĞA VERİLDİ


Dün yatağında ölen Elif Naz’ın cenazesi, Balçova Eyüp Sabri Camii’nde öğle vakti kılınan cenaze namazından sonra Narlıdere Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yakınlarının desteğiyle ayakta zor duran anne Sıdıka Akgıran baygınlık geçirdi. Baba Ercan Akgıran ile ağabey 12 yaşındaki Furkan’ı da yakınları teselli etmeye çalıştı.