İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Ceyhun Balcı ve Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akça yaptığı basın açıklamasında, sigorta şirketlerinin zorunlu mesleki sorumluluk sigorta poliçesini yapmaktan kaçındıklarını, yapanların da tıpkı işportacılar gibi hekimlere başka ürünlerin satın alınmasını şart koştuklarını söyledi. Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yedi yıl önce bugünlerde yasalaştırılmıştı. Sigorta şirketleri tüm hekimleri mesleki sorumlulukları bakımından sigortalayacaklardı. Böylece hekimler mesleki sorumluluklarından kaynaklanabilecek tazminat yükünden kurtulacaklar, zarara uğrayan hasta da tazminatına beklemeksizin kavuşacaktı. Toz pembe, göze ve kulağa hoş gelen bir tabloydu. O günlerde olabildiğince bu uygulamanın sakıncalarını anlatmaya çalıştık. Ne yazık ki yaşayarak öğrenmek gerekti. Bugünkü tablo şöyledir. Sigorta şirketleri hekimlerin yasayla zorunlu tutulduğu mesleki sorumluluk sigorta poliçesini yapmaktan kaçınmakta. Yapmakla yükümlü olanlar da tıpkı işportacılar gibi hekimlere başka ürünlerin satın alınmasını şart koşmakta. Tazminat isteklerinin kabarması, bu isteklere bağlı teminat olarak ayrılan para miktarının tavana vurması sektörü vurmuştur belli ki. Her birisi dört dörtlük ticari kurum olan sigorta şirketlerinin kazanç olmayan yerden uzaklaşması bizce şaşırtıcı değildir.

'SAĞLIK TİCARETE ALET EDİLDİ'

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Balcı, hekimlerinin bu sorununa acil çözüm isteryerek, şöyle dedi:

"Başta Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Birliği ve Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkilileri göreve çağırıyoruz. Yasalarla zorunlu kılınan, tebliğlerle çerçevesi belirlenen bu uygulamaya karşılık hizmet üretmekten kaçınan sigorta şirketlerine görevleri anımsatılmalı. Hekimleri tazminat talepleri karşısında güvencesiz bırakabilecek ve dolayısı ile hizmet üretimini olumsuz etkileyebilecek bu önemli sorun ivedilikle çözülmeli. Sigortacılık alanında yaşanan bu olumsuz gelişme aynı zamanda sağlık ortamımızın foyasını çıkartmıştır. Bir şekilde bir yerinden kırılacak bu zincirin zayıf halkasının Zorunlu Mesleki Sorumluluk Sigortası olduğu anlaşılmıştır. Sağlığı ticarete alet etmenin, bu alanı kazanç aracı olarak görmenin yarattığı acı bir sonuçla karşı karşıyayız. Kamusal bakış açısı taşımayan, bilimsel ilkeleri benimsemeyen, sigorta şirketlerinin inisiyatifine bırakılan bir sistemin eninde sonunda tıkanması beklenen bir durumdur. Maalesef ki, sorunun faturası yine hekimlere çıkarılmakta, hekimlerin sigorta şirketlerine daha fazla katkı yapması istenmektedir. Hekimler olarak bu sorunun ivedilikle çözümlenmesini bekliyoruz."