İzmir'in Karabağlar ilçesinde yaşayan Hüseyin ve Türkan Esenoğlu çifti, 2005 yılında doğan oğulları Kerem'i, 3 yaşına geldiğinde konuşma zorluğu yaşayınca hastaneye götürdü.

Tetkiklerde otizm teşhisi konulan Kerem, bu süreçte kaynaştırma sınıfında ilkokul eğitimi aldı.

Tedavi için birçok hekimden yardım alan anne, evladının müziğe ilgisini fark edince bu alana yöneldi. Nota eğitimi alan ve çeşitli enstrümanlar çalan minik Kerem, ilerleyen yıllarda kendisini piyanoda geliştirdi. Oğlu için kendi kendine nota öğrenen anne Türkan da org çalmaya başladı.

Kerem Esenoğlu, 4 yıl önce de kendisi gibi otizmli bireylerden oluşan İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu'na (İZOT) katıldı. Oğlunu korodaki çalışmalarında da yalnız bırakmayan anne, onun en büyük destekçisi oldu.

Fedakar anne, Kerem'in eğitim hayatının güzel sanatlar lisesinde sürdürme isteği üzerine, temmuz ayında yapılacak sınavlara hazırlamaya başladı.

Anne, oğlunun bu hedefe ulaşabilmesi için müzik eğitiminde de yalnız bırakmadı.

"Bir gün oğlumla aynı sahnede yer almanın hayalini kuruyorum"

Anne Türkan Esenoğlu,  oğluna otizm teşhisi konduğu gün çok üzüldüğünü, günlerce bu hastalıkla ilgili araştırma yaptığını söyledi.

İlk zamanlar bebekken düştüğü için bu hastalığa yakalandığını düşündüğünü anlatan Esenoğlu, "Çok ağladım. Sonra 'Türkan ne yapıyorsun, bu senin evladın, kendini toparlaman lazım' diye düşündüm. Ben güçlü olup 'çocuğuma her konuda destek olmalıyım' dedim. Öyle de yaptım. Hayatımı ona adadım. Müzik, Kerem'in ve benim yaşamımı değiştirdi. Müzik sayesinde sosyalleşen oğlumun yüzü gülmeye başladı." diye konuştu.

Oğluna müzik alanında destek olmaya başladığını anlatan anne, bu dönemde eşinin aldığı orgun üzerine notaları yazarak kendisini geliştirdiğini dile getirdi.

Zamanla oğlu ile beraber çalıp söylemeye başladıklarını kaydeden Esenoğlu, şöyle devam etti:

"Onun bir şeyler başardığını görmek hem beni hem de kendisini mutlu etti. İZOT'ta arkadaşlarıyla sahneye çıkıp konser verdikçe kendisine olan güveni geldi. Bu sayede daha da sosyalleşti. Oğlumun akıcı bir konuşması yok ama şarkıları çok güzel söylüyor, ayrıca piyano çalıyor. Bu yılın başında lisede müzik eğitimi almak istediğini söyledi. Oğlumu güzel sanatlar lisesi sınavlarına hazırlıyorum. Son bir aydır çok sevdiği müzik eğitmeni Orçun Berrakçay'dan haftada iki gün eğitim almaya başladı. Derslere oğlumla birlikte ben de katılıyorum. Eve gelince öğrendiklerini beraber tekrarlıyoruz. Ben onun bu sınavı başaracağına inanıyorum. Bir gün oğlumla aynı sahnede yer almanın hayalini kuruyorum."

Esenoğlu, otizmli bireylere destek verildiği zaman her şeyi başarabileceklerini, bu süreçte ailelerin tutumumun çok önemli olduğunun altını çizdi.

"Annesi sayesinde Kerem'in başarısı arttı"

İzmir Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Orçun Berrakçay ise Kerem ile İZOT'ta tanıştıklarını onun müziğe olan ilgisinin kendisini çok etkilediğini söyledi.

Kerem'in müziğe olan sevgisinde annesinin çok büyük katkısının olduğunu dile getiren Berrakçay, "Türkan hanım profesyonel anlamda daha önce hiç müzik eğitim almamasına rağmen oğlu için müzikle ilgilenmeye başlamış. Onun sayesinde Kerem'in başarısı arttı. Otizimli bireyler için müzik hayatlarında ayrı bir önem taşıyor. Müzik sayesinde özgüvenleri artıyor ve kendilerini sözel olarak daha iyi ifade edebiliyorlar. Müzik, otizmli bireylerin bilişsel, psikolojik ve sosyal gelişim süreçlerine katkı sağlıyor. Bir grup içinde şarkı söylemek ise otizmli bireylerin bekleme ve sıra alma becerilerini geliştiriyor." ifadelerini kullandı.