Eriş, Manisa'da Barbaros Mahallesi'ndeki hemzemin geçitlerde incelemelerde bulundu. Burada gazetecilerin hızlı tren projesiyle ilgili sorularını da cevaplayan Eriş, İzmir-Ankara hızlı treninin üç etaplı olduğunu ve yaklaşık 6,5 milyar liraya mal olacağını kaydetti. Ankara-Afyonkarahisar arasının ihalesinin yapıldığını, ikinci etabın ihalesini de bu sene beklediklerini söyledi. Bunun Türkiye'nin en büyük projelerinden biri olduğunu aktaran Eriş, trenin hızının bu hatta 250 kilometreye kadar çıkacağını vurguladı.

Menemen-Manisa arasında daha önce çift yol olarak düşünülen çalışmaların, daha geniş bir vizyonla bakılarak revize edildiğini aktaran 3. Bölge Müdürü Eriş, "Menemen-Manisa arasını da üç yol olarak tasarlıyoruz. Gediz Nehri'nin karşı kıyısına geçmek durumunda kalacağız, çünkü o bölgeler çok kıvrımlı. Büyük ihtimalle karşı kıyıya bir viyadükle, tünelle geçeceğiz.Manisa-Menemen arasında yeni bir demiryolu inşa edeceğiz, bu da en az 160 kilometre hıza müsait olacak. Mevcut demiryolunu da iptal etmeyeceğiz, yük hattı olarak kullanacağız." dedi. Menemen-Manisa arasını daha önce çift hatlı yapmaya karar verdiklerini anlatan Sebahattin Eriş, "Zemin etütlerini yaptık, uygulama projelerini çizdik ama sonra bizden, daha büyük bir vizyonla düşünmemiz istendi. Hızlı tren geliyor diye üç hatlı olsun, hattâ bazı yerlerde dört hatlı olsun diye talimat verildi. Buradan da hızlı tren geçecek, yepyeni bir güzergâh olabilir. Manisa'da çok büyük yatırımlarımız var. Manisa-Salihli arasını yaptık, yolu yeniledik. 484 milyon liraya Menemen-Manisa-Akhisar-Bandırma hattının sinyal ve elektrifikasyon sözleşmesi imzalandı. Bunlar uluslararası ihaleler." şeklinde konuştu.

Her kazanın üzücü olduğunu ancak tren kazalarından sonra basında, "Tren otomobili biçti" şeklinde başlıklar atıldığını belirten Eriş, bundan rahatsızlık duyduklarını söyledi. Demiryolu ulaşımının sürtünmeyle meydana gelen bir ulaşım şekli olduğunu, bu sebeple hızının beş katı mesafede ancak durabildiğini vurgulayarak, "100 kilometre hızla gelen bir trenin, herhangi bir tehlike anında frene bastıktan sonra 500 metreden önce durma şansı yok. Kazaların büyük çoğunluğu da bundan kaynaklanıyor. Vatandaşlarımız treni, ABS fren sistemi olan otomobil gibi zannediyor. Arkadaşlar, trene gelip çarpan araç, karayolu aracıdır. Biz araca çarpmıyoruz. Bizim çarpmamız için yoldan karayoluna gitmemiz lazım. Bunlar basın dilinde kullanılan yanlış bilgiler. Bu haber tarzının düzeltilmesi iyi olur. Bugün Avrupa ülkelerinde demiryoluna 5 kilometre mesafede yapılaşma yasak." dedi.