İzmir Ticaret Borsası (İTB) temmuz ayı meclisi toplantısına bisikletiyle gelen Soyer'i İTB Yönetim Kurulu Üyeleri karşıladı.

Misafir katılımcı olarak toplantıda yer alan İzmir Büyükşehi Belediye Başkanı Tunç Soyer, İstanbul'da 16 milyon, Ankara'da 5 milyonluk bir pazar olduğuna dikkat çekerek, "Biz aracısız, ürünlerini doğrudan doğruya tüketiciyle buluşturacağız" ifadelerini kullandı.

Yürüttükleri çalışmalarla kadınların İzmir'de her zamankinden daha aktif olacağını belirten Soyer, "Kadın dostu kent konusunda İzmir'i kimse geçememeli. İzmir, Smyrna adını bir kadından, amazondan alıyor. Bu en çok İzmir'e yakışır. İzmir gerçekten bir kadın şehridir. Eksiği ne varsa giderilmelidir. Kadınların özgür ve rahat yaşadığı bir kent olmalıdır İzmir! Bu Aydınlatmadan, topuklu ayakkabıyla yürümeye kadar her şey için söylüyorum. Sadece Alsancak'taki kadınlarımızdan değil Buca, Karabağlar'daki kadınlardan bahsediyorum. Arka sokaklarda yaşayan, sağlık ocağına giden, denizi görmemiş kadınlardan da bahsediyorum" dedi.

Spotçular kalkacak

İkiçeşmelik üzerinden Kadifekale'ye çıkarken spotçuların kötü bir görüntü yarattığını aktaran Soyer, şunları söyledi:
"Girin Kemeraltı'na, Havra Sokağı'na kadar devam edin, oradan Agora'ya ve İkiçeşmelik üzerinden Kadifekale'ye çıkın. Aslında bu saat Kulesi ile Kadifekale'nin bağlandığı yer dünyanın en güzel turistik yerlerinden biridir. İkiçeşmelik'teki spotçuların oradan mutlaka kaldırılması lazım. Bunu yapacağız." Bir meclis üyesinin "Körfez'de ne zaman denize gireceğiz?" sorusu üzerine soyer şu cevabı verdi: 3 yıl sonra denize gireceğiz. Başlık atabilirsiniz. Temizlemek için hiçbir şey yapmayacağız. Sadece kirletmeyeceğiz. İzmir körfezine akan kanallar, dereler ne varsa hepsini temizleyeceğiz. Gediz dahil. Onun için Ege Belediyeler Birliğine girdik, ortak çalışacağız. Denizi kirletmediğiniz zaman doğa kendi temizliyoruz. Bilimsel çalışmalar gösteriliyor, kirletmezsek 3 yıl içinde denize gireceğiz.

Üreticiye kooperatif şartı

Soyer, tarımla ilgili ilk projelerinde yapmak istediği 3 değişikliği anlatarak "Girdi maliyetini aşağıya çekmek en temel yapmamız gereken şeydir. İkincisi mutlaka pazarlama kabiliyetini arttırmak. Üçüncüsü de gerçekten kırsaldan kente göçü durdurmak. Bunlar üç temel önceliğimizdir. Girdi maliyetini aşağı çekerek üretimi teşvik etmek istiyoruz. Yurt dışından ithal ettiğiniz zaman vergiyi sıfırlayarak çok daha düşük fiyatla getirebiliyorsunuz ama buradaki üreticiye aynı fırsatı vermiyorsunuz. Böyle teşvikler yok. Bunu yerel yönetim olarak yapabiliriz. Yemde, gübrede yapabiliriz. Alım garantili üretim süreçleri olmalı. 2007-2019 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi 470 milyon TL'lik alım yapmış. Biz bu rakamı önümüzdeki 5 yıl için 1 milyar TL olarak hedefledik. Bu aslında iki misli gibi gözüküyor ama zamanı dikkate alırsanız 4 misli bir alım garantisi vermek demek. Her gittiğim yerde üreticiye söylüyorum ne üretirseniz 'satın alacağım' diyorum. Tek bir şartımız var kooperatif bünyesi altında bunu yapacaksınız" ifadelerini kullandı.