FATİH ÖZKILINÇ- Ak Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Cumhuriyet Halk Partili(CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in geride kalan iki yılını düzenlenen basın toplantısıyla değerlendirdi. İl Başkanlığı binasındaki toplantıya Sürekli’nin yanı sıra Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı İsmail Çiftçioğlu, Tanıtım ve Medyadan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Dilaver Kişili ve Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Grup Başkanvekili Özgür Hızal katıldı.

İki yıldır CHP’li Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin performansında pek bir değişiklik olmadığını ifade eden Sürekli,  “İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP idaresindeki 6. dönemini yaşamaktadır ve hiç bu kadar üretim ve beceriden uzak; hiç bu kadar telafisi zor zafiyetler yaratan; hiç bu kadar İzmir’den bi haber olmamıştır. PR’la geçirilen içi boş koskoca 2 yıl, İzmir’in gelecek hanesinden düşülen 2 yıldır… Önceleri miras yedi diyorduk ama; artık mirasa da sahip çıkamayan, halen kadrolarını ve kurumsal işleyişini oturtamamış, şehri gerileten bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.

Su ve altyapı; şehrin kanayan yarası

Kentteki altyapı ve ulaşımla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sürekli, “Suyunu temizleyemeyen ama en yüksek ücretle halka satan; Ulaşımını düzenleyemeyen ama örtülü zamlarla halkı uyutan; her sel baskınında topu gökyüzüne, iklim değişikliğine atan bir Büyükşehir Belediyesi, freni patlamış bir kamyondan farksızdır… İzmir’e çağ atlatacak sözde vaatlerle; hatta ‘cemre’ benzetmesiyle yola çıkan Sayın Soyer; her şeyden evvel; temel hizmetleri gerçekleştirme konusunda inanılmaz başarısız olmuştur. Öyle ki, zahmet edip kendi Hemşehri İletişim Merkezleri’ne gelen vatandaş şikâyetlerine baktıklarında da birinci sırada su ve altyapı sorununun ne kadar yoğun olduğunu göreceklerdir. Yaşanan sel taşkınları göstermiştir ki; alt yapı perişan haldedir. Bugün su ve alt yapı; şehrimizin en çok kanayan yarasıdır… İzmir;  su fiyatlarında birinci sırada. Kayıp kaçaktan korunamayan yıllık içme suyu ise 94.579.006 M3’tür. Maddi kayıp; 660 Milyon TL’dir ve bu da İZSU gelirlerinin neredeyse yarısına eşittir. Su kesintilerinin ve kayıp kaçak oranlarının had safhalara ulaştığı son iki yıl içinde,  suya 3 kez zam yapılmıştır. Ocak 2021’de yapılan yüzde 15’lik zamla birlikte toplamda yüzde 70’in üzerinde zam gören su; bugün İzmir’deki her hanenin isyanıdır. Dere ıslahları ile ilgili de yol haritası çıkarılmış olmasına rağmen hiçbir adım atılmamaktadır. Tıpkı deprem felaketinde olduğu gibi; sel mağduriyetinde de sadece sosyal yardımlarla gündem yaratmak da köklü çözüm ihtiyacını ortadan kaldırmamaktadır” diye konuştu.

Keşke Soyer, başarılı olsaydı

Kentteki ulaşımında kâbusa döndüğünü aktaran Sürekli, “Yatırım vaatleri, çözüm sözleri askıdadır. ‘Altın bir dokunuşla trafiğin kilitlenmesine neden olan 111 noktada kavşak düzenlemesi yapacağım. Basmane Garı, Alsancak Garı ve Karşıyaka Vapur İskelesi önünde trafiği yerin altına alacağım” sözlerinde arpa boyu yol almamışlardır. Keşke Soyer, başarılı olsaydı da biz bu sıkıntıları yaşamasaydık. Hal böyleyken tam kapanma döneminde, battı çıktı yapacak trafiği rahatlatacağız dedikleri Alsancak bulvarlarını asfaltlamaları ise sadece göz boyamaktır… Buca Metrosu ki önünü açmamıza karşın ve Bayraklı-Buca-Karabağlar hattında 29 km’lik yeni arter yapacağım vaatleri de halen sözdedir.  ‘90 dakika uygulaması’ nın vatandaşın aleyhine düzenlenmesine tüm kesimlerden tepki gelmesine rağmen geri adım atmamıştır. İzmir'in ulaşım altyapısının büyük oranda aktarma sistemine dayandığı düşünüldüğünde, sorunun vatandaş açısından ne anlama geldiği anlaşılacaktır” şeklinde konuştu.

Vaatlerine 68 yılda ulaşacaklar

Eleştirilerine kentsel dönüşüm üzerinden devam eden Sürekli, merkezi iktidarın yedi ayrı alanda İzmir’in en büyük kentsel dönüşümünü gerçekleştirdiğini belirterek “İzmir’in CHP’li yerel idareleri, yıllardır kentsel dönüşüm sorununu da askıda tutmaktadır. Uzundere, Ege, Örnekköy,Ballıkuyu, Bayraklı,Aktepe ve Emrez Mahallerinde 19 bin 382 konutluk bir dönüşüm vaat eden Soyer, renkli görseller yayınlamaktan öteye geçemiyor. 874 konutu teslim edecek noktaya geldiler ki bunun 300’ü zaten Sayın Kocaoğlu döneminde temeli atılan projeler.  Bu durumda,2 yılda 574 konut yapıyorlarsa, vaat ettikleri rakama bize de enteresan geldi ama 68 yılda ulaşacaklar” diye konuştu.

Hizmet yok; borç çok

Büyükşehir Belediyesi bütçesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sürekli, şunları kaydetti:

“Aziz Kocaoğlu'ndan Büyükşehir Belediyesi'ni 3 milyar 63 milyon lira borçla devir alan Başkan Soyer; 2019 yılı sonu itibariyle belediye şirketleri ile birlikte toplam borç miktarını 6 milyar 518 milyon 798 bin 743 liraya çıkarmıştır. Bu toplam borç miktarı, 2020 yılında 8 Milyar 700 Milyon TL, 2021 yılında ise 12 Milyar 100 Milyon TL’dir. 2020 yılındaki konsolide borç miktarı 9 Milyar TL’ye ulaşırken; belediyenin 2021 mali yılı tahmini gider bütçesi 9 Milyar TL’dir. Toplam net geliri 7 milyar 321 Milyon TL olan belediye; aradaki 1 milyar 679 milyon liralık fark iç ve dış borçlanma ile kapatmak üzere çırpınmaktadır.2020 yılı gelirlerinin yüzde 82’sini ise "İller Bankası payı" oluşturmaktadır… Soyer’in son olarak yurt dışı kaynaklı borçlanma girişimi için Cumhurbaşkanımız’dan destek istediği bilinmektedir ki Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda da önlerini açmıştır. Buca Metrosu ve depremde zarar gören evler için kullanmak üzere gündeme gelen bu kredinin de mali disiplinsizlik ve kaynak kullanımındaki savurganlıkları nedeniyle amacına ulaşamayacağını görebiliyoruz…. Asıl vahamet şudur ki; Büyükşehir Belediyesinin borçlanma ve satıp savma üzerine kurduğu mali yönetimi ortadayken, kredi girişimlerini İzmir’e yapılan bir yatırımmış gibi lanse etmeleridir. Sayın Soyer; borçlar sorulduğunda gayet rahat… Tabi, gece uykularını bilemiyoruz! Borcumuz 1 yıllık gelirimize denk diyor:  Biz de sormak zorunda kalıyoruz şimdi! Bu durumda; 1 yıl maaş ödemeyecek, yardım ve yatırım yapmayacak, İzmir halkının hiç bir ihtiyacını karşılamayacak; yani 1 yıl boyunca İzmir de hayatı mı donduracak?! Bu, batık bir geminin kaptanının savunmasıdır. Bir mirasyedinin kandırmacasıdır! Seferihisar'da 2 dönem belediye başkanlığı yapan Soyer’in arkasında 130 Milyon TL borç bıraktığını biliyoruz. Belediye halen bu borç altında debelenirken,5 aydır personel maaşlarını ödeyemediklerini,10 bin-30 bin TL arasında alacağı olan işçiler olduğunu biliyoruz… Soyer’in ekonomi ve istihdam yaklaşımı, borçlanma ve satma alışkanlığı ne yazık ki Büyükşehir Belediyesi’ne de sirayet etmiştir ve burada yaratacağı enkazın ayak sesleri de yaklaşmıştır. Soyer; 2 yıldır bir ilçe belediyesi kıvamında, reklamla şişirilmiş işlerle Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmaktadır ve artık 30 ilçenin ve Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir’in başkanı olduğunun farkına varması gerekmektedir.”

Hayal dünyasında yaşamanın kimseye faydası yok

İzmir için kaygılandıklarını ifade eden Sürekli,  “Biz, hayali olmayanın gerçeği olmaz, diyoruz ama hayal dünyasında yaşamanın da kimseye faydası yoktur. İzmir’in CHP’li yerel idareleri dönemlerinin 2 yılını tamamlamıştır ve performanslarına bakıldığında, elde sadece koca bir “Yok” vardır. Sayın Soyer’in; genel siyaset eğilimli olduğu kadar; yetki ve sorumluluğundaki yerel meselelere de eğilmesini bekliyoruz. Çizdiği eşitlikçi ve demokrat profilini, ayırt etmeksizin bütün ilçe belediyelerimize yansıtmasını bekliyoruz.  Bisiklet dostluğundaki gibi çevreci, disiplinli ve tasarruftan yana olmasını bekliyoruz… Şato’da oturup, kendi deyimiyle arka sıradakilere tankerle su dağıtmasın; bir kez fotoğraf vermek için kullandığı seyyar makam aracı yerine, halkın arasında olsun istiyoruz… Sayın Soyer’in; tıpkı kurduğu cümleler gibi; doğru, düzgün, yerinde işler yapmasını bekliyoruz” dedi.