Ali Budak-TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi, 5 Haziran Dünya Çevre Farkındalık Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. ÇMO adına basın açıklamasını yapan ÇMO İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, İzmir'in çevre sorunları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca 2018 Yılı İzmir İli Çevre Durum Raporunu paylaşan Kınay, 'Dünya Çevre Farkındalık Günü odamız için bir kutlama değil, çevre sorunlarına, ekolojik yıkıma dikkat çektiğimiz ve mücadeleye çağrı yaptığımız gündür' diye konuştu.


'Ülkemizde çevrenin adı bile geçmiyor'


Türkiye'de yıllardır yerel yönetimlerin ve iktidarların değişirken, doğanın sömürüsü üzerine kurulmuş olan yönetim politikalarının değişmediğini vurgulayan Kınay, 'Çevre sorunları ile toplumsal sorunlar arasında ayrılmaz bir ilişki var. Çağdaş ve katılımcı demokrasi  ile hiçbir ortak noktası olmayan yönetim anlayışı nedeniyle Türkiye'de çevre yok ediliyor. Ülkemizde ve kentimizde yurttaşlarımızın yaşam alanlarını ranta ve talana karşı korumak adına yaptığı mücadeleler; çevre sorunları ile toplumsal sorunlar arasında ayrılmaz bir ilişki olduğunu, çevrenin korunmadığı bir demokrasi olamayacağı gibi, demokrasinin olmadığı bir ülkede de çevrenin korunamayacağını göstermiştir. Ülkemizde Çevre Kanununu yayınlanmasının üzerinden 35 yıl geçti. 25 Yıllık Çevre Bakanlığı geçmişine sahip ülkemizin, 2018 yılına geldiğimizde çevre kalitesinin korunup geliştirildiğini, ülke yönetiminde ekonomik kalkınma ile doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim politikalarının etkin hale geldiğini söylemek mümkün değildir. Doğal varlıklarımızın, yaşam alanlarımızın, yasal mevzuat düzenlemeleri ile de desteklenerek pervasızca yağmalandığı bugünlerde yeni yapılan bakanlık düzenlemelerinde ise ne yazık ki çevrenin adı bile geçmemektedir' ifadelerini kullandı.
'İzmir'de çevre konusunda ÇED oyunu sürüyor'
İzmir'in çevre konusunda bir aydınlık bir de karanlık yüzü olduğunu söyleyen Kınay, şöyle devam etti: Bir taraftan çevresel altyapı süreçleri ile ülkemizin en önde gelen kenti olan İzmir, diğer taraftan kuşatıldığı çevre problemleri ile boğuşmaya devam ediyor. Her yıl yaptığımız Çevre Durum Raporu değerlendirmelerinde iyileşme görmek bir yana tüm sorunların çözülmeden büyüyerek devam ettiğini görüyoruz. Çevre konusunda birçok alanda lider olan İzmir, katı atık bertaraf tesisi süreci ile ilgili tartışmalarını çözemiyor. Kentimizde çevresel kirlilik kapasitesini doldurduğu tüm bilimsel ve hukuki süreçlerle defalarca dile getirilen Aliağa'da Kömürlü Termik Santral yatırımları ile ilgili süreçler devam ediyor. Bir taraftan mevcut ağır sanayi tesislerinin yarattığı kirlilik, bölgede kontrolsüz cüruf alanları, gemi söküm tesislerinde yaşanılanlar Aliağa'yı kirletmeye devam ediyor. İZSU tarafından İzmir'in gelecekteki su kaynağı olarak planlanan Çamlı Baraj havzasında faaliyetini sürdüren Efemçukuru Altın Madeni ile ilgili yürütülen hukuki süreçler devam ederken, faaliyetini sürdüren ve kapasite artışı planlanan tesiste; mevcut hali ile yapılan değerlendirmelerde; bilim insanları tarafından hazırlanan Bilirkişi Raporlarında tespit edilen kirliliğe rağmen tesis çalışmaya devam ediyor. Hukuki süreçler devam ediyor, ÇED oyunu sürüyor, Altın Madeni İzmir'in gelecekteki su kaynağını tehdit etmeye devam ediyor.


Körfez Geçişi Projesi'ne eleştiri


İzmir Körfez Geçişi Projesi'ne de eleştirilerde bulunan Kınay, 'Yüzülebilir Körfez hayali ile yerel yönetim tarafından büyük yatırım maliyetleri ile oluşturulan Körfez Rehabilitasyon Projesi çalışmaları devam ederken, merkezi hükümet tarafından çok daha büyük yatırım maliyetleri ile kentin tüm planlarını ve doğal korunması gereken yaşam alanlarını ortadan kaldıracak İzmir Körfez Geçişi Projesi ile İzmir'in ve Körfezin son yaşam kaynaklarını ortadan kaldıracak çalışmalara imza atılıyor' diye konuştu.
'İzmir, İstanbul'un kaderini yaşıyor'
İzmir'in çevre konusunda İstanbul'un yaşadığı kaderle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Kınay, sözlerini şöyle tamamladı: İzmir kenti, bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayılarak bir gelişim süreci yaşıyor. Bu da kentin her yerinde karşımıza yeni sorunlar çıkarıyor. Kentsel dönüşüm adı altında kontrolsüz yapılaşmalar, gökdelenler, AVM'ler ile  altyapı eksiklikleri, trafik, gürültü ile boğuşan Ege'nin İncisi olmaktan çok uzakta bir geleceğe doğru hızla yol alıyor. İzmir, İstanbul'un yaşadığı kaderle karşı karşıya. Bu nedenle de İzmir çevre konusunda sabıkalı bir şehir.