İzmir'deki, 1 Mayıs kutlamalarında, kortejlerin Gündoğdu Meydanı'ndaki yerini almasıyla törene geçildi. Kortejlerin geçişi sırasında, kimi katılımcılar marşlar okudu, kimisi de halay çekip oynadı. 1 Mayıs kutlamalarına katılanlar ellerinde, 'Kıdem tazminatı gasbına hayır', 'İşsizliğe, pahalılığa, krizi hayır', 'İşçiyiz, haklıyız kazanacağız', 'İşçiye, yoksula, öğrenciye karşı maşa değil, özel güvenlik emekçisiyiz',  'Güvenli iş, insanca yaşam istiyoruz', 'Çocuk gelinlere hayır' dövizleri taşıdı. Kortejde, çocuk gelinleri protesto eden mini oyunlar sahnelendi, Avrupa ülkelerine geçmek için İzmir'e gelen mülteciler yer aldı, çeşitli futbol takımlarının taraftar grupları da kutlamaya renk kattı. Polis tahta saplı olan pankartların içeri alınmasına izin vermedi.


İktidar kıdem tazminatına göz dikti


Törende, tertip komitesi kararıyla ortak açıklamayı DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. Dünyada ezme ezilme ilişkilerine karşı verilen mücadelelerin bir kazanımı olarak 1890'dan bu yana 127'nci kez birlik mücadele, dayanışma dediklerini söyleyen Memiş Sarı, şunları söyledi:

“Bugün 1 Mayıs 1977 Taksim katliamının 40'ıncı yılı unutmadık, unutmayacağız. Ekonomisi dip yapmış, turizmi, tarımı, ticareti, sanayisi yanlış dış politikalarla iflas etmiş AKP iktidarı 15 yılda haraç mezat satılabilecek ne varsa satarak sıcak paraya dönüştürmüş ve yandaşların beslenmesini gerçekleştirmiştir. Ama bugün satacak bir şeyi olmayanlar emperyalist - kapitalist sistemin reçetelerine sarılmış, sermayenin istediği dikensiz gül bahçesini yaratarak büyük sermayeyle de barışmanın yollarını aramaktadır. İktidar, işçi sınıfının tarihsel bir kazanımı olan kıdem tazminatına göz dikmiş, kıdem tazminatı fonunun emekçilerin yararına olduğu iddiasıyla türlü yalanlara başvurmaktadır."

 

Kadının emeği değersiz hale getiriliyor


DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Güvencesiz ve kaçak çalıştırmanın bir sonucu olarak iş cinayetleri artık katliam boyutuna varmış durumda. Her yıl bin 500'ün üzerinde işçi iş cinayetlerinde katlediliyor, maden cinayetlerinde olduğu gibi katliamlara kader deyip bu işin fıtratında ölüm var diyen siyasi sorumlular ve bürokratlar hesap vermiyor. Evi yakılmış, ocağı sönmüş, milyonlarca mülteci ucuz iş gücü olarak sermayenin hizmetine sunuluyor. Evden çalışma,  esnek çalışma gibi adlar altında kadın emeği daha da değersiz hale getiriliyor. Kadınlar, toplumsal yaşamdan uzaklaştırılıyor, eve hapsedilerek çalıştırılmak isteniyor. Barış isteyen, emeğinin hakkını isteyen, herkese güvenceli iş, güvenceli gelecek isteyen kamu emekçileri baskılar, soruşturmalar, meslekten atılmalar, sürgün edilmeler, açığa alınmalarla teslim alınmak isteniyor. İş güvencesiz, performansa dayalı yağma düzenini kabul ettirebilmek için örgütlü güçlerin sindirilmesine yönelik her türlü politika uygulanıyor."

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, kadına yönelik şiddetin arttığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şiddetin arttığı, kadınların çalışma yaşamının dışına atılması için esnek çalışma yasalarının çıkarıldığı, 4+4+4 eğitim modeliyle kız çocuklarının eğitimin dışına itildiği, çocuk yaşta evliliklerin arttığı görülmektedir. Yarı açık cezaevi durumuna getirilen ülkemizde tüm muhalif basın, hatta havuza dâhil olmayan her basın kuruluşu geniş yasaklarla, baskılarla karşılaşmaktadır. Bu baskılar özellikle seri tutuklamalar soysa medya erişim engellemeleri ile uygulanmaktadır. Demokrasiyi özgürlükleri savunan basın kuruluşlarının yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz. Her fırsatta 'halkın sandığa yansıyan iradesinin esas olduğundan bahsedenler, milyonlarca insanın iradesinin yansıması olarak seçilen milletvekillerini, belediye başkanlarını hapsetmekte, görevden almakta hiçbir sakınca görmemekteler. AKP, sandığa yansıyan iradeyi tanımayarak, hapsederek demokratik, barışçıl çözüm yerine inkâr ve imha siyasetine sahip çıkmaktadır. Baskı ve savaş politikalarından vazgeçilerek Kürt siyasetçilere yönelik saldırganlığın son bulmasını, Kürt halkının temel demokratik taleplerinin karşılanmasını, halklar arası eşitlik ve kardeşliğin tesisini, savaşa karşı barışı savunuyoruz."


CHP'liler ile polis aranda gerginlik



CHP'liler Gündoğdu Meydanı'na girerken polisle tartıştı. CHP İzmir il örgütü üyeleri, Lozan Meydanı'nda toplanarak saat 13.00 sıralarında Gündoğdu Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Ellerinde pankart ve dövizlerle yürüyen grup, 1 Mayıs'ın kutlanacağı Gündoğdu Meydanı'na girişte polis tarafından arama noktasında kontrol edilerek içeri alındı.

Bu sırada pankartlar ve dövizlerdeki sopa ve boruların alana sokulmayacağını söyleyen polis ile CHP'liler arasında tartışma çıktı. Bir polis müdürü pankartı çekiştirirken araya CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay girdi. Bu sırada İstiklal Marşı okunmaya başlayınca, taraflar saygı duruşuna geçerek tartışmaya ara verdi. İstiklal Marşı'nın bitmesinin ardından tartışma daha da artarak arbedeye dönüştü. Pankartları çekiştiren iki taraf birkaç pankartın içeri alınmasıyla yatıştı.

Bayrama kadınların ve çocukların da yoğun katılımı gözlendi. Bir kadın iki aylık bebeğiyle alanda yerini alırken, bir başka kadın ise küçük kızayla çimlere oturarak, marşlara katıldı.
 

Balbay yaşanan gerginliği anlattı


CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP örgütünün Kıbrıs şehitleri Caddesi'nden alana girdiği noktada polisin tahta sopalı dövizleri içeri almak istememesi nedeniyle partililerle yaşanan gerginliği şöyle anlattı:

"Gündoğdu'ya dört yerden giriş vardı. Hiçbirinde sorun oluşmadı. Polis normalde dövizin sapı tahta mı, plastik mi, demir mi bakmadan içeri aldı. Sadece bir yerde Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nden alana girişte bulunan Emniyet Amiri işgüzarlık yaptı. Hepsini toplamaya kalktı. 'Yapmayın bunu, provakasyon' dedim. İki geçiş penceresi koymuş. 'Öbür yerlerde 5-6 tane daha fazla koymalısın' dedim. 'Burayı sabah 8'de kurduk erken gelseydiniz', diyerek yanıt verdi. Ayıp bu sözleriniz, kutlamaya iki saat kala ya da bir saat kala insanlar gelirler dedim. 'Bu saatten sonra değiştiremem' dedi. Partililer, 'AKP bayraklarını böyle alabilir miydiniz' diye sordular. O sizi ilgilendirmez dedi. Polislere teşekkür ediyoruz, sağduyulu davrandılar ancak o noktadaki Emniyet Amirine teessüf ediyoruz çünkü provakasyona açık bir tutum içindeydi."


İşçiden riskli temizlik



1 Mayıs kutlamaların yapıldığı alana bakan 21 katlı bir binada iple sarkan bir temizlik işçisinin camları sildiği görüldü. Yürekli hoplatan bu görüntü, görenlere "Resmi bayram ama bazı canı pahasına işçiler çalışıyor" dedirtti.