Bu gerçeği dikkate alarak 7 yıl önce müfredatına 'depreme dayanıklı bina tasarımı' dersini ekleyen Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, kentsel dönüşüm projelerinde aktif görev alabilecek mimarlar yetiştirmeye devam ediyor. Türkiye'yi derinden üzen 30 Ekim İzmir depreminin ardından deprem konusunda yetişmiş uzman mimar ve mühendislerin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Depreme dayanıklı bina tasarımı dersini yürüten Yaşar Üniversitesi Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mauricio Gabriel Morales Beltran, dersin içeriği ve önemi hakkında bilgi verdi. Öğrencilerin, binaların kırılma noktalarının hesaplanmasından, depremle ilgili mühendislik hesaplamalarına kadar çeşitli konularda bilgi sahibi olduklarını belirten Dr. Öğretim Üyesi Beltran, "Özellikle deprem kuşağı üzerinde yaşayan ülkelerde sismik tasarım yani yapının deprem sırasında ve sonrasında göstereceği davranışın beklenilen ölçütlerde olmasını sağlayabilmek büyük önem taşır. Bu nedenle mimarlık öğrencileri için sismik tasarım ilkelerini derinlemesine bilmek çok önemlidir" dedi.  

Sürdürülebilir bir gelecek

Bundan sonra şekillenecek kent mimarisi için de deprem uzmanı mimarlarla çalışılması gerektiğini vurgulayan Beltran, "Depreme dayanıklı bina tasarımı dersinde mimari kararların binaların sismik performansında nasıl büyük bir etkiye sahip olduğuna vurgu yapılır. Deprem sırasında hasarı azaltacak tüm stratejiler belirlenir. Depreme eğilimli yerlerin mimarisinde bu tür stratejilerin uygulanması teşvik edilir. İzmir için bundan sonra inşa edilecek yapıların tüm bu stratejilere uygun olarak yapılması ve sürdürülebilir yapı kriterlerine uyulması önem taşıyor. Umarım doğru tasarım ile İzmir için güzel ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edilir" diye konuştu.