FATİH ÖZKILINÇ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kentsel dönüşüm çalışmalarına dahil ederek hız kazandırdığı kooperatifçilik modeli bu kez de depremzedeler için uygulanıyor. 30 Ekim 2020 depreminde hasar gören, yıkılan, yıkılacak olan ya da riskli yapı kabul edilen binaların yerine yeni bina yapmak için başlatılan Halk Konut projesi kapsamında ilk imzalar Tarihi Havagazı Fabrikası’nda atıldı. Bayraklı’nın Manavkuyu Mahallesi’ndeki Dilber Apartmanı sakinlerinin kurduğu Halk Konut 1 Yapı Kooperatifi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketleri EGEŞEHİR A.Ş. ve İZBETON A.Ş. ile Bayraklı Belediyesi şirketi BAYBEL A.Ş.’nin oluşturduğu ortak girişim arasında imzalanan sözleşmeyle depremzedelere belediye güvencesi ve teknik destek verilecek.

 

Türkiye’de bir ilk

İmza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, çalışmanın bütün Türkiye'ye örnek olacağını belirterek “Bugün içinden geçtiğimiz bu karanlık dönemde bütün yurda umut ışığı olacak çok değerli bir projenin başlangıç noktasındayız. Ekonomik koşullarımızın günden güne kötüleştiği böylesi bir zamanda, umudu örgütlemek ve dayanışmayla altından kalkılamayacak hiçbir zorluk olmadığını göstermiş oluyoruz. İzmir’le birlikte bütün Türkiye’nin sarsıldığı 30 Ekim Depremi’nin ardından, büyük bir dayanışma örneği sergileyerek yaşadığımız derin acıları birlikte göğüsledik. Yaralarımızı hep beraber sarmaya çalıştık. Yaşadıklarımız bize gösterdi ki, tüm zorluklara rağmen kentsel dönüşümde başarılı olmak mecburiyetindeyiz. Fakat ekonominin dibe vurduğu bu dönemde, kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi sürecinde karşımıza birçok engel çıktı. Kazancı düşük riski fazla gören müteahhitler ihalelere dahi girmiyor; kentsel dönüşüm projelerinden uzak duruyordu. İşte İzmir’de bir ilki daha hayata geçirmemizin hikayesi böyle olumsuz koşullarda başladı. Halk Konut Projemiz ile kentsel dönüşüm çalışmalarımıza kooperatif modelini ekledik. Binaları yıkılan, yaşanamaz hale gelen depremzede vatandaşlarımız için sosyal ve şeffaf belediyecilik anlayışı ile hayata geçirdiğimiz bu model, kıvançla söylüyorum ki Türkiye’de bir ilk” ifadelerini kullandı.

“Dayanışma örneği”

Projenin ilk filizleneceği yerin Dilber Apartmanı olduğunu belirten Başkan Soyer, “Geleceğimiz için umut olan bu projemizin can suyunun verileceği, ilk kez filizleneceği yer ise Dilber Apartmanı. Apartman sakinlerimizin kurduğu kooperatifin, Belediyemizin şirketleri EGEŞEHİR A.Ş., İZBETON A.Ş. ve Bayraklı Belediyemizin şirketi olan BAYBEL A.Ş. ile ortaklaşa yürüteceği bu çalışma hakikaten tam bir dayanışma örneği. İlk olarak, depremde orta hasarlı olduğu tespit edilen ve bize başvuruda bulunan apartman sakinlerimize, yeni yapılacak apartman için bir kooperatif kurmaları önerisinde bulunduk. Deprem mağduru olan apartman sakinlerimiz, Halk Konut 1 Yapı Kooperatifi’ni kurarak kendi yapacakları yeni binanın müteahhidi oldu. Bu sayede Dilber Apartmanı’nın sakinleri aynı zamanda kooperatif üyeleri olarak yeni yapılacak apartmanda hak sahibi oldu. Yıkılan Dilber Apartmanı’nın olduğu bu alana toplamda 40 daire yapılacak. Kooperatif üyeleri ise 32 kat malikinden oluşuyor. Belediye Meclisimizde kabul edilip uygulamaya konulan yüzde 20 emsal artışı ile fazladan oluşacak 8 dairenin satışından elde edilecek kazanç ile 40 dairenin inşaatı tamamlanacak” diye konuştu.

“Sonuna kadar yanınızda olacağız”

Projede görev alan İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinin yüzde 1 gibi sembolik bir kar oranı ile kooperatife müteahhitlik hizmetini vereceğini belirterek “Dilber Apartmanı elbette bir pilot proje. Yıkılan binalarının yeniden inşası için talepte bulunan bütün depremzede vatandaşlarımıza bu imkanı sunmak için canla başla çalışacağız. Hep beraber aslında dünyayı değiştiriyoruz” dedi. Depremzedelerin meslek odalarının yargıya taşıdığı Büyükşehir Belediye Meclisinin aldığı emsal artışı kararının iptal edilmesi halinde “yanımızda olacak mısınız” sorusuna ise Başkan Soyer, “Sonuna kadar yanınızda olacağız” diye yanıt verdi.

“Bu ilk değil başlangıç”

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ise “Bu çok duygusal bir ortam ve burada vicdani rahatlıkla konuşmak beni son derece bahtiyar kılıyor. Başarılı bir iş yürüttüğümüzün farkındayım. Gerek erzak, gerek çadır ve geçici konutlara yerleşme sürecinde yalnız değildik. Bunların tamamını yaptık ama konut sürecini nasıl çözecektik! Büyükşehir Belediye Başkanımız bu noktada imdadımıza yetişti. Tüm Bayraklı adına minnetlerimi sunuyorum. Sayenizde bizim bize yetebileceğimizi ispatlamış olduk. Bunun piyasanın düzenlenmesi konusunda da önemli bir tol üstleneceğini düşünüyorum. Umuyorum ki bu bir ilk değil başlangıç” dedi.

“Deprem mağdurları çok yıprandı”

İmza töreninde konuşan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan da “İzmir'in hangi köşesine giderseniz gidin, konuşulan tek konu, depremden hasar gören ve yıktırılmak zorunda olan binaların nasıl yaptırılacağı. İzmirli depremzedeler tam 18 aydır bıkmadan, usanmadan bunu konuşuyor ama bir arpa boyu yol alamıyorlar. Nasıl alsınlar? Tamamı sabit gelirli, enflasyon karşısında maaşı açlık sınırı altında kalmış, genel ekseriyetle yaş ortalaması yüksek olan deprem mağdurları sorunlarına çözüm ararken çok yıprandı. Depremzedeler için sorun yumağı depremin şokunu henüz atlatamamışken, hasar tespitine gelen yetkililerin gözle tespit yapıp hasar durumunu az, orta ve ağır hasar şeklinde ayırması ile başladı. Bir defa depremden hasar gören bina için hiçbir detaylı çalışma yapılmadan, göz muayenesi ile yapılan hasarsız, az hasarlı, orta hasarlı gibi temelsiz sınıflandırmalar yapılarak hasarsız ve az hasarlı binalarda ikamet eden yurttaşlarımıza geçin oturun, orta hasarlı yapı maliklerine de güçlendirin oturun denmesi yanlıştı… Haklılığımız, deprem sonrasında yapılan risk tespitleriyle kanıtlanmıştır. Az hasarlı ve hasarsız raporu verilen binalar yapılan risk tespiti çalışmaları sonrasında riskli olarak tespit edilmiştir. Buna ek olarak mahkeme bilirkişi heyetine yapılan başvuru neticesinde yapılan tespitler de haklılığımızı ortaya koymuştur.  Yapılan hasar tespiti yanlış olunca; DASK, sigortalılarını mağdur etti. Adı orta hasarlı konulunca hiçbir depremzedenin faydalanamadığı güçlendirme kredisi havada kaldı, arkasından bir de depremzede kimliğimizden çıkartılıp; kentsel dönüşümcü olduk ki bu da sorunların en katmerlisi oldu" dedi.

"Anadolu’da ‘bir dokun bin ah işit’” diyerek sözlerini sürdüren Özkan, “18 aydan bu yana verilen sözler tutulmayınca, depremzedeler ‘bu girdaptan nasıl çıkabiliriz’ diye düşünmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in depremin ilk günlerinde dillendirdiği kooperatif önerisi depremzedelerimiz nezdinde kabul gördü. Her geçen gün karşılaştığımız zamlarla arsa haline dönüşen evimizi yaptırmaya çalışırken de karşılaştık. Bu hayat pahalılığı ve maliyetler içerisinde kooperatif fikriyatı tüm depremzedelerimiz için bir umut oldu” dedi