Burcu Özkan- İzmir'de haftalardır bitmeyen kötü koku İzmir'de yaşamı kötü etkiliyor. Kokunun nedeni üzerine yapılan araştırma sonucunda Körfez'den alınan numune değerlerinin yüksek çıktığı söylenmişti. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emine Helil İnay Kınay, söylentilerin tamamiyle doğruları yansıtmadığını belirterek, "Numunenin alındığı Üçkuyular Vapur İskelesinin bulunduğu kesimde bir atık girişi olduğu değerlendirmesini yapıyoruz. Sağlık İl Müdürlüğü'nün Körfez'den aldığı numunelerde ise değerler standartlar içerisinde görülüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Körfez'deki izlemelerde de bu üç değer ile ilgili problem görünmüyor. Bu durumda yıllardır İzmir Körfezi'ne atık girişinin önlenmesi ve Körfez'in temizlenmesi için yürütülen ve olumlu sonuçlar elde edilmeye başlandığı süreçte; bu süreci tersine çevirecek her türlü olumsuzluğun giderilmesi gerekmektedir" dedi.

Planlama olmazsa sorun büyür

Kötü kokunun oluşmasında çevresel faktörler ile altyapı süreçlerini eleştiren Kınay, "Son yıllarda oldukça hızlı yapılaşmanın sonuçlarını yaşayan tüm kentlerde olduğu gibi İzmir'de de kentleşme ve yapılaşmanın planlama aşamalarında çevresel boyutların değerlendirilmemesi ve gerekli altyapı süreçlerinin planlama ve yatırımların bu süreçler ile bütünsel ilerlememesinin getirdiği olumsuz etkileri kent yaşamında hissediyoruz. Bu noktada altyapı tesisleri ve arıtma tesisleri ile ülkemizin en iyi karnesine sahip dediğimiz İzmir'de yaşanan süreç; planlama ve çevre boyutunun nasıl yönetilemediğinin bir göstergesidir. Ancak en iyi altyapı ve arıtma tesisi sistemine sahip olan İzmir ile ilgili yaşadığımız koku problemi ile ilgili yorum yaparken, İstanbul'da Haliç'te balık ölümleri, Kurbağalıdere'de yıllardır devam eden kirliliği, diğer kentlerimizdeki altyapı eksikliklerini göz ardı etmeden konuyu bütünsel bir planlama ve çevre politikası sürecinde değerlendirmek gerekir." dedi.

Koku için İBB'nin açıklaması var

Kokunun nedenlerine ilişkin açıklamaları değerlendiren Kınay, "Geçtiğimiz günlerde İzmir Valiliği Çevre Şehircilik İl müdürlüğü tarafından kokunun kaynağı olarak Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi ve Arıtma Çamurları Depolama Alanı olarak açıklanmış ancak bu araştırma ile ilgili bilgi ve belge paylaşılmamıştır. Bu açıklamaya karşın İBŞB ve İZSU tarafından yapılan açıklamada ise Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nün açıklamasına itiraz edilerek, bu kokunun kaynağının Çiğli'deki arıtma ya da kanallar olmadığını, tesislerin kesintisiz çalıştığı ve gerekli temizliklerin periyodik olarak yapıldığı ve denetlendiği belirtilmiştir. Çiğli İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'ne ulaştıran Gümrük, Bayraklı, Karşıyaka ve Çiğli Pompa İstasyonlarındaki mevcut koku giderme ünitelerinin geliştirilmesi ve kapasitesinin artırılması için hazırlanan projenin yapım ihalesi sürecinde, Güneybatı Atık Su Arıtma Tesisi' ndeki havuzların, pompa istasyonu ve çamur ünitelerinin üzerini kapatıp burada oluşan emisyonların kimyasal arıtımını sağlayacak bir koku kontrol sisteminin projesinin yapıldığı ve ihaleye çıkılacağı bilgisi paylaşılmıştır. Artan nüfus ile birlikte Güzelyalı Hava Eğitim Komutanlığı ile Konak Pier arasındaki atık su kolektörler hattının kapasitesinin iyileştirilmesi gerekliliği ortaya çıktığı ve kolektör hattının kapasitesini artırmak için yeni bir pompa istasyonu ve yeni bir basınçlı iletim hattı yapılacağı belirtilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından yapılan açıklamada Göztepe Üçkuyular kesiminde atıksu hatlarının yetersiz kaldığı paralel hat yapımı için çalışmaların yürütüldüğü belirtilerek hatlara fazla yük geldiğinde körfeze atıksu deşarjı yapıldığı ifade edilmişti" dedi.

Değerler limitlerin altında

Başkan Kınay, Sağlık İl Müdürlüğü'nün körfezde alınan numunelerin sonuçlarına ilişkin şunları kaydetti:
"Körfezde Üçkuyular vapur iskelesinin olduğu kesim ve körfez içi olmak üzere iki noktadan numune alınmış, analiz sonuçlarında vapur iskelesinden alınan numunede atık girişi olduğunu gösteren değerler çok yüksek çıkmış, körfezde ise değerler limitlerin altında çıkmıştır. Ancak basında ilk analiz sonuçları paylaşılmış ve Körfez ile ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Sağlık İl Müdürlüğü'nün yaptığı analiz sonuçlarına göre numunenin nereden hangi koşullarda alındığını bilmeden yorum yapmak zor olmakla birlikte; Numunenin alındığı Üçkuyular Vapur İskelesi'nin bulunduğu kesimde bir atık girişi olduğu değerlendirmesini yapıyoruz. Sağlık İl Müdürlüğünün Körfezden aldığı numunelerde ise değerler standartlar içerisinde görülüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Körfezdeki izlemelerde de bu üç değer ile ilgiil problem görünmüyor. Bu durumda yıllardır İzmir Körfezine atık girişinin önlenmesi ve Körfezin temizlenmesi için yürütülen ve olumlu sonuçlar elde edilmeye başlandığı süreçte; bu süreci tersine çevirecek her türlü olumsuzluğun giderilmesi gerekmektedir. Yapılaşma ve altyapı kaynaklı ortaya çıkabilecek sorunlara ilişkin planlama ve proje çalışmalarının kentin gelişim süreci ile birlikte değerlendirilmesi ve önlemlerin alınması gerekmektedir.

Açıklamalar çelişiyor

Kurumlar tarafından yapılan açıklamalarda da Bölgede atıksu hattının yetersiz kaldığı durumlarda Körfeze deşarj yapıldığı ve bunu önlemek için çalışmalar yürütüldüğü  ifade ediliyor. Ancak İzmir gibi ülkenin en büyük kentlerinden birinde, yapılaşma ve kentleşmenin doğal sonucu olarak ortaya çıkan altyapı ihtiyaçlarının çok daha önceden planlanması ve sorunun çözümüne yönelik proje ve çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir. Bu süreçte kent yaşamının sağlıklı yürütülmesinde sorumlu ve yetkili olan yerel yönetimler, merkezi idarelerin birlikte hareket etmesi, bütünsel planlama ve çalışmaların yürütülmesi çok önemli bir faktör. Konu ile ilgili kamu kuruluşları olan yerel yönetim ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamalar birbiri ile çelişmekte. Bu kapsamda; çevre ve halk sağlığı sürecinin tüm bileşenlerin birlikte hareket etmesi gereken kurumlar ve politikalar üzerinde bir süreç olduğunu  gerçeğiyle, ilgili tüm kuruluşların çalışma alanları ve  yükümlülükleri kapsamında  bütünsel bir yaklaşımla; yapılan çalışmaların sonuçlarına ilişkin bilgi ve belgelerle  kamuoyunun şeffaf bir biçimde aydınlatılması, ihmal ve sorumluların belirlenmesi ve sorunun giderilmesi için gerekli çalışmaların vakit kaybedilmeden yürütülmesi gerekmektedir.

Süreci takip ediyoruz

"Türkiye'nin çevre profili değerlendirmesine baktığımızda çevresel altyapı tesisleri kapsamında en iyi karneye sahip olan İzmir; bir süredir kentte yaşayanların farklı bölgelerden gelen koku şikayetleri ile gündeme geliyor" diye konuşan Kınay, "Koku probleminin neden kaynaklandığı konusunda yazılı, görsel basın ve sosyal medyada farklı yorumlar bulunmakla birlikte konu ile ilgili kesin değerlendirmenin yapılabilmesi için ilgili idareler tarafından gerçekleştirilecek bilimsel ve teknik çalışmanın sonuçlarını görmek gerekiyor. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak biz de süreci takip ediyoruz.  Şikayetlere konu olan kokunun kaynağının belirlenmesi ve yapılan çalışmalara ilişkin olarak ilgili idarelerden bilgi belge talebinde bulunduk. Kaynağa ilişkin veriler, bilgi belgelerin ulaşması ile mevcut durum ve çözümüne ilişkin daha doğru bir değerlendirme yapılabilecektir" ifadelerini kullandı.