FATİH ÖZKILINÇ- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıkladığı, 23-29 Ekim'de illere göre her 100 bin kişide görülen Kovid-19 vaka sayılarına göre İzmir'de vakalar arttı. Vaka sayılarındaki artışı değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, “Covid-19’a bağlı olarak sağlık sistemimizde şu anda bir kilitlenme yok ancak İzmir’de Kovid-19 için ayrılan yoğun bakım servislerinin dolu olduğunu bazen geçici sıkıntılar yaşandığını biliyoruz” dedi.

 

Normalleşme rehavete sürükledi

Pandemi tedbirlerine tam uyulmadığını dile getiren Çamlı, “Havaların soğumasıyla kapalı mekanlara geçişlerin vaka sayılarını artırabileceğini, özellikle havalandırması iyi olmayan kapalı mekanlardaki çalışma ve yaşam koşullarının artışta önemli bir rol oynayabileceğini belirtmiştik. Ancak 1 Temmuz itibariyle geçtiğimiz normalleşme sürecinde tedbirlerin tamamına yakının kalkması pandemi geçti gibi bir algıya sebep olmuş ve vatandaşta rehavete yol açmıştı. Buna bağlı olarak maske ve fiziki mesafeye uyum olmadığını gördük. Sokaklarda, kafelerde, restoranlarda fiziki mesafenin yok sayıldığı etkinlikler, sosyal toplantıların ve bir takım kontrolsüz kalabalıkların olduğunu gözlemledik” diye konuştu.

Aşılama oranları 10 kat düştü

Covid-19 aşılanma oranlarında da ciddi bir düşüş olduğunu kaydeden Çamlı, “Pandemiden çıkışta en büyük umut olarak gördüğümüz aşılamada ise başlangıçta, haziran ayında günde 1 buçuk milyon doz aşı yapılırken geldiğimiz noktada 100 binin altına indi. Aşılama hızında 10 kat bir yavaşlama oldu. Şu anda iki doz aşılanma oranına baktığımızda yüzde 60’lara ulaşamadığımızı görmekteyiz. Bizzat sayın Sağlık Bakanı da aşılamada hedefin çok uzağında olduğumuzu söyledi. Toplumsal bağışıklık dediğimiz yüzde 80-85’lik oranlara ne yazık ki ulaşamıyoruz. Aşı tereddüdü yaşayan vatandaşların ikna edilememesi, ısrarlı bir şekilde aşıya karşı tedirgin yaklaşımlar ve ülkeyi yönetenlerin de bu yönde aktif bir çaba sarf etmemesi, aşı karşıtları sosyal medyada ve televizyonlarda çarpıtılmış argümanlarını hararetle savunurken buna karşı net bir söylem geliştirilmedi. Aşı karşıtı mitinglerde dile getirilen bilim dışı ifadelerin bizzat ülkenin en üst yöneticileri tarafından cevaplandırılmaması kafalardaki karışıklığın giderilmemesinde önemli bir engel. Bir an önce aşılanmanın hızlanması için gerekli çaba gösterilmeli. Aşıya karşı tereddüt yaşayan vatandaşların tedirginlikleri giderilmeli. Kovid verilerinin yeniden şeffaf bir şekilde paylaşılarak bir güven ortamı oluşturulmalı. Toplumun kanaat önderlerinin aşı olunması konusunda irade beyanlarının önemli olduğunu düşünüyorum. Buna rağmen aşı olmama konusunda ısrarcı olanlara karşı toplum sağlığını korumak adına kamusal alanlarda bir takım düzenlemelerin yapılması gerekli. Aşı artık bireysel bir tercih değil, toplumun sağlığını korumak adına uzayan pandemiyi kontrol altına alabilmek için zorunlu bir adım. Pandemi süresince 72 bin vatandaşımızı kaybettik. Bu ölümlerin yüzde 27’si son üç ayda gerçekleşti. 19 bin vatandaşımız önlenebilir bir hastalıktan öldü. Bunun farkında olmak ve bunun gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmemiz ve bu konuda hükümetin de mutlaka bir takım düzenlemeler yapması kamusal alanda toplum sağlığını korumak adına bir takım kuralları hayata geçirilmesi gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

Vatandaş bıktı

Vatandaşlarda pandemi sürecine ilişkin bir bıkkınlık oluştuğunu belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, “Vatandaşın tutumunda sağlık sistemini yönetenlerin tavrı çok önemli. Gerçeklerin net bir şekilde paylaşılması lazım. Vaka ve vefat sayılarının, vefat edenlerin ne kadarının aşılı olup olmadığı gibi birçok noktanın paylaşılması lazım. Gerçekçi olmayan, algı oluşturmak için yapılan paylaşımlar yerine kamuoyunu ikna edecek paylaşımlar yapılması gerekiyor. Tabii ki vatandaşlarımız da bu süreçte bıktı. Aç kapa uygulamalarının getirdiği bıkkınlık vakaların artmasında rol oynamış olabilir. Sahadan alınan verilerin ışığında bilimsel, toplum sağlığını önceleyen karar almak yerine günübirlik, ekonomik kaygılarla alınan kararlar çerçevesinde ortaya çıkan tutarsızlık ve güvensizlikler bu sürecin bu şekilde gelişmesine yol açtı” ifadelerini kullandı.