İzmir'de sağlık çalışanları 1 günlüğüne iş bıraktı. Özellikle pandemi ile birlikte sıkıntılarının arttığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Opr. Dr. Lütfi Çamlı, "Giderek derinleşen ekonomik kriz hekimlerin ücretlerini eritmiş, açlık sınırında bir ücrete mahkum etmiştir" dedi.

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) başlattığı ve sağlık meslek örgütlerinin desteklediği eylemler çerçevesinde sağlık çalışanları, bugün tüm Türkiye'de 1 günlük grev yaptı. Onkoloji ve diyaliz merkezleri, ameliyathaneler ve Covid-19 poliklinikleri gibi acil sağlık hizmetlerinin dışında hizmet verilmedi. Seslerini duyurmak isteyen sağlık çalışanları, emekliliğe yansıyacak temel ücret, güvenli çalışma ortamı, ek göstergenin 3 bin 600'den 7 bin 200'e kademeli artışı, Covid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası gibi taleplerde bulundu. İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği'nin önünde yapılan basın açıklamasına, HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi destek verdi. Çeşitli pankartların taşındığı açıklamada sağlık çalışanları, taleplerinin karşılık bulması için eylemlerini sürdüreceklerini belirtti.

'KIŞKIRTILMIŞ BİR SAĞLIK TALEBİ YARATILMIŞTIR'

Basın açıklamasını yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Opr. Dr. Lütfi Çamlı, "Hekimlerin özlük hakları, çalışma koşulları ve ekonomik durumlarıyla ilgili sorunları pandemi sürecinde daha da belirginleşmiştir. Giderek derinleşen ekonomik kriz hekimlerin ücretlerini eritmiş, açlık sınırında bir ücrete mahkum etmiştir. Türkiye, 2020 verilerine göre uzman hekim maaşları sıralamasında OECD üye ülkeleri içinde sondan 6'ncı sırada; pratisyen hekim maaşlarında ise 17 ülke arasında 14'üncü sırada bulunmaktadır. Kışkırtılmış bir sağlık talebi yaratılmıştır. Sağlıkta nitelik değil; nicelik ön planda tutularak performans sistemine göre, hekimler daha çok çalışmaya mahkum edilmişlerdir. Hekimler, 5 dakikada bir hasta bakmaya zorlanmaktadırlar. Hekimleri tüketen performans sistemi iş barışını da bozmaktadır. Olumsuz çalışma koşullarında uzamış mesailerle de sağlık hizmeti veren hekimlerin sağlığı, güvenliği korunmamaktadır. Oysa işverenler çalışanlarının sağlığını, güvenliğini korumak zorundadır" diye konuştu.

'GÖÇ EDEN HEKİM SAYISI 24 KAT ARTTI'

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili de açıklamalarda bulunan Opr. Dr. Çamlı, şunları söyledi:

"Sağlıkta şiddeti önlemek için etkin ve caydırıcı düzenlemeler hayata geçirilememiş, şiddet pandemi sürecinde de giderek artmıştır. Pandemi sürecinde yaşamlarını riske atarak sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanları toplumun diğer kesimlerine göre, çok yüksek oranda Covid-19 enfeksiyonuna maruz kalmış, 500'den fazla sağlık çalışanı Covid-19'a bağlı yaşamını kaybetmiştir. Bütün bu sebeplerle son dönemde hekimlerde artan istifa ve erken emekliliklerin yanı sıra genç hekimlerin yurt dışında hekimlik yapma başvuruları artış göstermektedir. Son 10 yılda yurt dışına göç eden hekim sayısı 24 kat artmıştır ve yalnızca geçtiğimiz ocak ayında 197 hekim Türk Tabipleri Birliği'ne yurt dışında çalışma belgesi için başvurmuştur. Bu durum, ülkedeki hekim açığını giderek arttırmaktadır. Bugün de sesimize kulak asmayan, taleplerimizi görmezden gelenlere karşı bir kez daha uyarı görevindeyiz."