FATİH ÖZKILINÇ- Cumhuriyete Halk Partili 11 Büyükşehir Belediye Başkanı’nın katılımıyla Fuar İzmir’de “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi” düzenleniyor.  İki gün boyunca sürecek zirvede su yönetimine yönelik başlıklar ele alınıyor. CHP’li il, ilçe belediye başkanları CHP İzmir Milletvekilleri ve çok sayıda STK temsilcisinin katılığı zirvede konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, su güvenliği meselesinin küresel siyasetin en öncelikli meselelerinden birisi olduğunu belirterek “eksikliği, yokluğu halinde 2030 yılı hedeflerinde hiçbir ülkenin ulaşması mümkün olmayacaktır” dedi.

 

Politikalar üretmeliyiz

Zirvenin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Jeoloji Mühendisleri İzmir Şubesi eski Başkanı ve Murat Alimhan,  “Bugün 22 Mart Dünya su günü. BM 1993 yılından bugüne bu günü her yıl düzenli olarak kutluyor ve bütün dünyada farklılık yaratmak için  tatlı su sorunlarına odaklanıyor. Çünkü dünyada yaşayan 2.2 milyar insan sağlıklı içme suyuna erişemiyor. BM'nin en son iklim değişikliğini konu alan araştırmalarda 2050 yılına geldiğimizde 5.7 milyar kişinin 5 yılda 1 yıl su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını söylüyor.  Ülkemiz ile ilgili yapılan araştırmalarda da önümüzdeki 20 yıl içerisinde önemli su kesilmeleri ile karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor. 11'nci kalkınma planında nüfus artışı ve kuraklık sürecinin 2030 yılında sürdürülemez bir duruma geleceğini açıkça gösteriyor. Birkaç ay önce Ekim ve Kasım aylarında Türkiye'nin de hepimizin konuştuğu bir gündem vardı. Önemli kentlerimizdeki barajlardaki su oranları ciddi oranda düşmüştü. Ocak ve Şubat aylarında yaşanan yağmur ile barajlarımızda artış gerçekleşti. Biz ülkemizde yalnızca içme suyu barajlarımızın su oranına bakarak vatandaşlarımızın içme suyunu garanti altına alamayız. Türkiye'de su tüketiminin çok önemli bir kesimi tarımsal alanda kullanılıyor. Bu zirvenin temelde 2 hedefi var. Birincisi ülkemizin içme suyun güvenliğinin yanlış politikalar yüzünden çok büyük sorunlar ile karşı karşıya kaldığı ve bunları yönetmek için farklı bir politikaların olması gerektiği. İkinci boyutu da şu: Türkiye’de ilk kez birçok kesim kendi suyunun geleceğini tartışacak. Çünkü başka bir su tüketimi mümkün diyorsanız bunun için politikalar üretmelisiniz. Biz bunu tartışacağız. Başka bir su yönetimin mümkünün uygulama adımlarını 300’ü aşkın kişiyle yuvarlak masalarda tartışacağız” ifadelerini kullandı.

Su vazgeçilmez haktır

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise "2019 yılında martın sonu bahar diyerek başladığımız umudu yerelde yeşertme ve örgütleme çalışmalarımız yine mart sonu İzmir'de küresel çapta önem taşıyan bir konuda bir araya gelerek devam ediyoruz. Kentlerde sürdürülebilir su politikası başlığı taşıyan ve ulusal siyasetçileri, yerel yöneticileri, alanında uzman isimleri, STK'lar bir araya getiren bu zirvede katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Bu zirve 2 açıdan çok büyük önem taşıyor. İlki 11 Büyükşehir belediyesinin başka bir su yönetimi mümkün diyerek hepimizin ortak kullandığı suyumuzu küresel bir dille ele alınmasıdır. Bugün için Ülkemiz için örnek olacak bir vizyon geliştirmek için birlikte çalışmak ve sorunlarımızı ortak akılla değerlendirmek açısından son derece önemlidir. Bu yaklaşım Türkiye'nin bugünü ve yarını için mihenk taşı niteliğindedir.  Demokrasi kültürünün bu tür toplantılarda kökleşmesi, gelişmesi ülkemizde umudun asla tükenmeyeceğinin sigortasıdır. Bu buluşma salt tüketme üzerine kurulan insan aklının ne kadar yanıldığını ortaya çıkarırken, kuraklık ve su krizi gibi sorunların çözümünün ancak bu tarz politikalar ile sürdürüleceğinin göstergesidir.  11 Büyükşehir belediyesinin kentlerimizin doğa ile barışık çalışmak için ortaya koyduğu ortak çalışma biçimi kara bulutlar dolasan demokrasimiz için su kadar hayatidir. Bugünkü buluşmamız aynı zamanda demokrasimize de can suyu verecektir. Bu zirveyi başlı başına önemli kılan ikinci etmen ise ele aldığı konu. Su bizler için ne ifade ediyor? Su bizim için en önemli müşterektir. Kadim zamanlardan bugüne yaşamın, yenilikçinin ve kalkınmanın kaynağıdır. Su en temel ve vazgeçilmez insan hakkıdır” diye konuştu.

Su eksikse, hedeflere ulaşmak mümkün değil

Ülke sınırlarının bile su çizgileri ile ayrıldığını vurgulayan Özuslu, "Ülkelerin kâğıt üstünde birbirinden ayıran doğal bir sınırdır ancak aynı zamanda insanların kaderlerinin tutkalıdır su. Dünya barışının teminatıdır su. Tam da bu sebeplerle politikanın tam konusudur su. Söz gelimi su güvenliği meselesi, küresel siyasetin en öncelikli meselelerinden birisidir. İçerisinde bulunduğumuz 21’inci yüzyılın bizlere sunduğu manzarası çok açık. Tatlı su kaynakları kurumaya yüz tuttu. Ülke sınırları bu yüzden değişme potansiyeli taşıyor. Doğal kaynaklarımız giderek tükeniyor. Tüm bu olumsuzluklar dünya genelin sağlığımız ile birlikte toplumsal yapıyı da bozan koronavirüs ile daha da muğlaklaşıyor ve derinleşiyor. Bizlerden yaşadığımız çağa uygun bir iç karartıcı bir senaryo yazmamız istense daha kötü bir senaryo yazamazdık. Suyun eksikliği, yokluğu halinde 2030 yılı hedeflerinde hiçbir ülkenin ulaşması mümkün olmayacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bizler başkanımız önderliğinde doğa ile uyumlu bir yaşamın uyumluluğu çerçevesinde sürdürülebilir bir kent yaratmaya çalışıyoruz. Meseleyi kent yönetiminin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. İzmir'in su yönetimi tarımsal ve endüstriyel açıdan kendi kendine planlıyoruz. Yağmur sayı hasadına uygun bir altyapı hedefliyoruz. Yaptığımız işlere bugünün gereksinimler ve gelecek nesillerin ihtiyaçları doğrultusunda bakıyoruz. Su yönetimini teknik, ekolojik boyutlarını da göz önünde bulundurularak bütüncül bir yaklaşım ile icra ediyoruz” dedi.