İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in "Başka Bir Tarım Mümkün" vizyonu doğrultusunda Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nda faaliyete geçen Can Yücel Tohum Merkezi, geleneksel tohum takas etkinliğine ev sahipliği yaptı. Türkiye'nin her bölgesinden getirilen yüz binlerce yerel tohum gelecek nesillere aktarılması için takas edildi. Tüm İzmirlilerin davetli olduğu etkinlik programı kapsamında atölyeler ve söyleşiler de yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer çocuklarla beraber yerel tohum ekimine de katıldı.

“Doğayla uyumlu ve sakin bir yaşamın da tohumlarını çoğalttık”


“Tohum köktür, gelenektir ve gelecektir” başlığıyla düzenlenen etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bugün yaşamın özü olan tohumun çevresinde bir araya geldik. Burada konuşacağımız her şey tohumun bereketiyle ülkemize ve tüm dünyaya yayılsın diliyorum. 5 Şubat 2011’de ilk kez Seferihisar’da gerçekleştirdiğimiz Tohum Takas Şenliği’nden bugüne kat ettiğimiz yol bizi gururlandırıyor. Aradan geçen 11 yılda sadece atalık tohumlarımızı korumak ve çoğaltmakla kalmadık. Aynı zamanda o tohumları var eden ana düşüncenin, doğayla uyumlu ve sakin bir yaşamın da tohumlarını çoğalttık. Türkiye ve dünyaya yayılmasını sağladık. Tohum asıl varlığını kendini çoğaltma gücünden alır. Bu güç sadece kendini kopyalamayı değil, aynı zamanda değişen dış koşullara uymayı da mümkün kılar. Çoğalmak ve çevresine uyum sağlamak… Tohum ancak bu ikisi birleştiğinde berekettir ” dedi.

“Atalık tohumları yasaklayanlar yerli ve milli olamaz”


2006 yılında 5553 sayılı Tohumculuk Yasası ile tohumu var eden bu iki temel özelliğin yasaklandığını belirten Başkan Tunç Soyer, “Bu yasayla tohumun kontrolü, tamamen şirketlere verildi. 19 Ekim 2018’de çıkarılan yönetmelikle bu daha da pekiştirildi. Yani, yerli ve milli tohumlarımız göz göre göre yok edildi. Tümüyle tohum şirketlerine muhtaç, yeniden çoğalma özelliğini kaybetmiş hibrit ithal tohumların önü açıldı. Kültürümüz, köklerimiz ve geçmişimize ait olan birikimle beraber geleceğimiz de ipotek altına alındı. Verimi yüksek diyerek memleketin her yerini ithal ve yabancı tohumlara boğdular. Yerel tohum ve ırklarımızı teker teker tasfiye ettiler. Yabancı tohumlar, vatanımızı günden güne istila ederken; topraklarımız çoraklaşmaya, göllerimiz kurumaya, derelerimiz birer birer yok olmaya başladı. Yer altı sularımız yüzlerce metre derinlerde kayboldu. Üstelik bunları yapanlar, yerli ve milli olma hamasetini de yaptılar. Peki bizi biz yapan tohumumuzdan, toprağımızdan, suyumuzdan daha yerli ve milli ne olabilir? Tohumu değiştirdiğiniz anda aslında her şeyi değiştiriyorsunuz. Üreticimiz tohumda dışa bağımlı hale geldiğinde, tarımda topyekun dışa bağımlı hale geliyor. Yani bağımsızlığını yitiriyor. Postalların yerini ithal tohumlar alıyor. Atalık tohumları yasaklayanlar, yabancı tohumların, yurdun her karış toprağını ele geçirmesine izin verenler, yerli ve milli olamaz. Yerli ve milli olan, bin bir emekle bir avuçluk Karakılçık tohumunu sandığında yıllarca saklayan Gödenceli Halil İbrahim Amca’dır. O tohumları büyük bir özenle koruyan Anadolu kadınlarıdır asıl yerli ve milli olan!” dedi.

“İzmir tarımı bu kökten besleniyor”


Atalık tohumlarla ilgili ilk adımları 2009’da köylerde attıklarını vurgulayan Başkan Soyer,  “O gün değerli arkadaşlarım ev ev, köy köy dolaşarak o yerli tohumları topladılar. Bu süreçte, en büyük destekçimiz kadınlarımız oldu. Onların sandıklarında yüzlerce yıldır biriken hazineyi, dünyanın en güzel bankasına dönüştürdük. 2011’in Mart ayında Seferihisar’da Can Yücel Tohum Merkezi’ni açtık. Aradan geçen 11 yıl içerisinde sadece İzmir ve ilçelerinde değil yurdumuzun dört bir yanında ve yavru vatanımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde tohum takas şenliklerinin düzenlenmesine eşlik ettik.  Ve Seferihisar’dan tam 10 sonra, geçen yıl Mart ayında Bornova Aşık Veysel Parkı’nda Can Yücel Tohum Merkezi’ni açtık. Aşık Veysel ve Can Yücel gibi iki ölümsüz ustanın ismini Anadolu’nun tohumlarını ölümsüzleştirmek için aynı mekanda buluşturduk.  Bugün Türkiye’de yerel tohum ağımız İzmir’den Ardahan’a, Kars’a kadar uzandı. Ürettiğimiz tohumları Anadolu’nun her köşesiyle paylaşmaya devam ediyoruz. Doğu Anadolu’daki tohum seferberliğimiz bu bahar Kars Susuz’da devam edecek” şeklinde konuştu.

“Tüm engellere rağmen ülkemizi yoksulluk pençesinden kurtaracağız”


Seferihisar’daki ilk takas şenliğinde emanet edilen bir avuç karakılçığın bugün İzmir’de binlerce dekar alanda serpilerek boy verdiğini vurgulayan Başkan Soyer, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün o bir avuç tohumdan 700 ton karakılçık buğdayını hasat edeceğiz. Üreticimizden de bu karakılçık buğdayını 7 liradan satın alacağız. Eylül 2022’de ise tohum mücadelemizi bir adım daha büyüteceğiz. Atalık tohumlarımızın koruyucusu küçük üreticilerimizi birer ihracatçı haline getirmek için dünyanın en büyük gastronomi fuarı Terra Madre’yi İzmir’e taşıyoruz. Terra Madre Anadolu fuarı İzmir’in refahını büyütmek ve adil paylaşımını sağlamak için attığımız en temel adımlardan biri. Önümüze konan tüm engellere rağmen ülkemizi yoksulluğun ve kuraklığın pençesinden kurtaracağız. Bunu, bir tohumun zekasını rehber edinerek onun sadelikten aldığı güçle başaracağız. Bizim mücadelemiz, borç batağına sürüklenen köylümüzün daha fazla ithal tohuma, ithal ilaca ve ithal yeme mecbur kalmaması için. Üreticimizin doğduğu yerde doyabilmesi için. Bu bereketli toprakların çoraklaşmaması için. Yoksulluğa son vermek için. Atalarımızdan bize emanet edilen bu eşsiz vatanı yaşatmak için. Çocuklarımıza çok güzel bir gelecek ve bir avuç tohum bırakabilmek için. Tohum Takas Şenliği’mizde bugün bir araya gelmemizin esas gayesi bu. Çünkü tohum köktür, gelenektir, gelecektir.”

“Bağımsızlığın yeri İzmir’dir”


Başkan Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer, stantları dolaştıktan sonra gazeteci-yazar ve yerel tohum gönüllüsü Cem Seymen’in söyleşisine katıldı. Başkan Soyer’in Seferihisar’da belediye başkanlığı yaptığı dönemde başlattığı yerel tohum hamlelerine değinen Cem Seymen, ilçeye yaptığı ziyaretin gazetecilik hayatının dönüm noktası olduğunu belirtti. Seymen, “Tarım, tohum, milli bağımsızlık gibi kavramları anlamama vesile olan bir ziyaretti. Kafamda olan birçok şeyin yerine oturduğu müthiş bir yerel pazara gitmiştim. Sonra üstünde çok düşündüm, araştırdım, misyonumu tamamen tarım üzerine kurdum. Başkan Soyer, milli bağımsızlığımızı etkileyecek kadar önemli bir olayı gündemde tutuyor. O nedenle çok teşekkür ediyorum. Yapılan iş bir yurtseverlik, vatanseverliktir. İyi ki Tunç Soyer, Neptün Soyer gibi neferler var. Bağımsızlığın yeri İzmir’dir. İzmir’den yola devam” dedi.