Ali Budak- Yüzülebilir Körfez Projesi'ne ayrılan bütçenin düşüklüğünün nedeni ve vazgeçilip geçilmediği yönündeki soruları yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 'ÇED onayı sonrası yapılacak hizmetlerle ilgili proje ihalesi süreci hazırlıklarını başlattık. Yalnız bizim projemiz Körfez Tüp Geçit ile çakıştı. ÇED raporunu aynı müşavirlik firması hazırladı. Görüldü ki İzmir Büyükşehir Belediyesi 1,5 milyar TL para harcayarak 13,5 km uzunluğunda, 22 metre genişlikte ve 8 metre derinlikte sirkülasyon kanalı açtığında körfez suyu sirkülasyonu yüzde 40 artacak. Ancak, ÇED raporuna göre tüp geçit yapılırsa sirkülasyondaki iyileşme oranı yüzde 10'a düşüyor. Tüp geçit ÇED'inde tekrar bir çalışma yapılıyor. Sirkülasyonu yeniden yüzde 40'a çıkarmak için 17 milyon metreküplük deniz dibinde tarama yapılması gerektiği ortaya konuyor. Biz işimizi askıya aldık. Boşa kürek sallayacak halimiz yok. İyileştirmeye devam edeceğiz. Toplam 2 buçuk-3 milyon metreküp çamur çıkartıp yolumuza devam edeceğiz. Ne zaman tüp geçit ihaleye çıkar, iyileştirme için 17 milyon metreküplük tarama da ihaleye çıkarsa o zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi 13,5 kilometrelik sirkülasyon kanalının ihalesine çıkacaktır. Öbür türlü boşa kürek sallanmaz' ifadelerini kullandı.


'Çelişkinin giderilmesi olanaksız'


Kocaoğlu'nun Körfez Geçişi Projesi'ni destekleme nedeninin hükümetle başka projelere ÇED onayı verilmesi pazarlığından kaynaklandığını ileri süren Avukat Arif Ali Cangı, 'Kocaoğlu, Körfez Geçişi Projesi'nin körfezin rehabilitasyonunu boşa düşüreceğini sonunda kabul etti. Bu konuyla ilgili sorumu 29.08.2016 tarihili yazımda sormuştum. 'Sormak istiyorum ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yanıtlamasını bekliyorum; iki proje birlikte mi görüşüldü, Körfez ve Liman Rehabilitasyon Projesi ÇED'ini onaylama karşılığında, sizden Körfez Geçiş Projesi'ne karşı çıkmama sözü mü aldılar?' Bunun dışında Yamanlar'da yapılması planlanan Katı Atık Dönüştürme ve Depolama Tesisi'ne verilecek ÇED onayı da işin içinde olabilir. Ortada bir pazarlık var ve bu pazarlıktan dolayı Körfez Geçiş Projesi destekleniyor. Defalarca uyardık; rehabilitasyon projesi ile geçiş projesi birbiri ile çelişen projelerdir ve aralarındaki çelişkinin giderilmesi olanaksızdır. Onun için Körfez ile ilgili herkesin sorması gereken soru şudur: 'Körfezi yaşatmak mı istiyoruz yoksa yol mu yapmak istiyoruz?' Bu soruya en başta İzmir'in yerel yönetimi ve yöneticileri yanıt vermelidir' diye konuştu.


'İzmir Efes olmasın' sözü havada kaldı


'Öncelikle körfezi derinleştirip, deniz suyu sirkülasyonunu artırıp, yaşatmalı mı yoksa tünel ve köprü ile geçmeli mi? sorusuna İzmirlilerin cevap vermesi gerekiyor' diyen Cangı, 'Yani Körfez kurtarılmalı mı yoksa Körfez'den kurtulmalı mı? Ne yapılırsa Körfez yaşamaya daha devam eder, ne edilirse daha çabuk dolar? Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Körfeze yapacaklarını anlatırken 'İzmir Efes Olmasın' diye bir söz ortaya atmıştı. Efes Antik Kenti'nin bir liman kentiyken zamanla denizin dolmasıyla kara şehri haline geldiğini, İzmir'in de aynı akıbete uğramaması için çaba harcadıklarını belirtmiş, 'İzmir Körfezi'ne 16 tane dere akıyor. Kuzeyden ve güneyden akan alüvyonlar Körfez'i dolduruyor. Yapmak istediğimiz sirkülasyonu hızlandırmak, akıntıyı sağlamak ve Körfez'in dolmasını engellemektir' demişti. İzmir'in Efes Olmaması' için hazırlanan projenin hayata geçirilmesi çalışmaları devam ederken Körfez'de bir başka projeye daha izin verildi. Rehabilitasyon projesi ÇED onayının hemen ertesinde Körfez Geçiş Projesi ÇED'i de onaylandı. Süreç hükümet ve belediyenin anlaşması sonucu karşılıklı ilerliyor. Geçiş projesinin karşısında durulmasını yıllardır söylüyoruz. Yıllardır söylemekten de dilimde tüy bitti' dedi.


'Körfez dolar ve Efes gibi olur'


'Sayın Kocaoğlu aslında durumu çok geç fark etmiş durumda' diyen Cangı şöyle devam etti: Bu süreçte bile hala rehabilitasyon projesi askıya alınıyor. Sanırım, körfezin temizlenmesi önemsiz. Zaten Kocaoğlu bu tavrıyla, Körfez Geçişi Projesi'ne teslim olduğunu gösteriyor. Ancak bu tavırla Körfez Geçiş Projesi'nin vereceği zararlara ortak olunuyor. Körfez Geçiş Projesi'yle, İzmir-İstanbul Otoyolu ile İnciraltı ve Çeşme yarımadasını birbirine bağlamayı hedefleniyor. Bu durumun da kuzeyde Çiğli'deki sulak alanları ve Kuş Cenneti'ni, güneyde ise doğal SİT alanlarına çok büyük zararlar vereceği de ortada. Böyle giderse Körfez dolacak ve Efes olacak. O zaman da istedikleri kadar karayolu yaparlar. Körfezin ölmemesi için İzmirlilerin da sessiz kalmaması gerekiyor. Hep birlikte karşı olunursa bu yanlıştan dönülür.


Projeyle, yarımada ranta açılacak


Körfez Geçiş Projesi'nin kentteki ulaşımı çözmek adına yapılmadığını ve tamamen rant projesi olduğunu belirten TMMOB İzmir İl Dönem Sözcüsü Melih Yalçın, 'Bu projeyle, İzmir-İstanbul Otoyolu ile İnciraltı ve Çeşme yarımadası birbirine bağlamayı hedefliyor. Bu durumun da kuzeyde Foça, Menemen ve Çiğli'deki sulak alanları ve Kuş Cenneti'ni, güneyde ise Seferhisar, Urla, Çeşme, Karaburun gibi çoğu doğal SİT alanları yapılaşmaya açılmak isteniyor. Bu projenin yarımadaya çok büyük zararlar vereceği ortada. Bu projeyle yarımada ranta çevrilmek isteniyor. Zaten süreç böyle devam ettiğinde de çok büyük rant oluşacak. Bütün projeleri de ona göre yapıyorlar' dedi.


'İzmir'e sahip çık'


İzmirlilerin böyle bir yol için herhangi bir talepte bulunmadığına vurgu yapan Yalçın, şöyle devam etti: Özellikle Karaburun ve Çeşme tarafındaki arazileri kimin aldığı araştırıldığında ulaşmak istenilen rant daha net ortaya çıkacaktır. İstanbul'a ihanet ettiklerini açıkladılar. Şimdi de sıra İzmir'e ihanet etmeye geldi. Bu proje Körfez'de geri dönüşü çok zor olan hatta olmayan büyük zararlara yol açacak. Projede öngörülen 3,5 milyar liranın üzerine çıkılacak. Çünkü projedeki ada için depremsellik planı yapılmadığı ortaya çıktı. Bu proje için 5 milyar lira harcanacak ama karşılığı vatandaşın yararına olmayacak. Bu projeye harcanacak bu parayla ülkeyi yönetenler, firmalara milyarlarca lira rant sağlamış olacak. Bu İzmir'e ihanettir. İzmirlileri 'İzmir'e sahip çık' kampanyamıza desteğe çağırıyoruz. Hep birlikte şehrimize sahip çıkalım.