Ege Denizi'nde Seferihisar açıklarında, geçen 30 Ekim'de meydana gelen ve yıkıma neden olan 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından 6 bin civarında artçı sarsıntı meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi  Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ana şok sonrası gerçekleşen artçı sarsıntıların İzmir'in farklı noktalarındaki heyelanları tetiklediğini söyledi.

Prof. Dr. Sözbilir, özellikle normal koşullarda kritik dengede durduğunu kaydettiği Narlıdere'nin Narbel, Bornova'nın Homeros Vadisi ve Eğridere, Çiğli'nin Harmandalı gibi heyelanlı bölgelerinde, artçı sarsıntıların aşırı yağışlarla birlikte tetiklenmeye yol açtığını kaydetti.Prof. Dr. Hasan Sözbilir, şöyle konuştu:

"30 Ekim'den beri 6 bin civarında artçı deprem oldu. Bunların en büyüğü ana şok olan 6.6 büyüklüğündeki depremdi. Birçok artçı sarsıntının büyüklüğü ise dörttü. Aynı zamanda Midilli taraflarında da deprem oldu. Dolayısıyla İzmir ölçeğinde sürekli bir sarsılma söz konusu. Sürekli zemin stabil durumdan belli saniyeler içinde sarsılıyor sonra tekrar duruyor. Bu da fosil heyelan olabilecek yerlerde tetiklemeye yol açıyor. Yağışla birlikte suyun etkisi, zeminle birleşince heyelanlar gelişiyor. Son 3.5 ay içinde özellikle Narlıdere Narbel tarafları, Çiğli Harmanladı tarafı ve Bornova Eğridere taraflarında heyelan gözlemleyebiliyoruz. Dolayısıyla bunlarla ilgili önlemler alınması gerekiyor. Özellikle bu bölgelerde fosil heyelanın belirlenmesi önemli. Bugün Türkiye'de heyelan duyarlılık haritaları yapılıyor. Bunlarla ilgili heyelan risk haritalarının yapılması da lazım. Türkiye'de bunlar şu an tabii ki il düzeyinde yapılıyor. Ancak ilçe, mahalle veya heyelanın gerçekleştiği nokta düzeyinde yapılması gerekli. Daha ayrıntılı çalışmalar yapılması lazım."