FATİH ÖZKILINÇ- İzmir Büyükşehir Belediyesi ekim ayı olağan meclisinde 30 Ekim 2020 depremi sonrası Bayraklı’da orta ya da ağır hasar raporu almış tüm binalar için parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı kararı alınmış ve sonrasında Başkan Tunç Soyer'in bu kararın kent genelinde uygulanması için meclis toplantısına sunacağını açıklamasının ardından TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu basın toplantısı düzenledi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısına TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir ve TMMOB bağlı oda başkan ve temsilcileri katıldı.
 

 

Hukukun gerekliliklerini yapacağız


Emsal artışının kent genelinde yeni bir yük getireceğini belirten TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, gelinen süreçte TOMMB’un nasıl bir yol alacağına ilişkin “TMMOB raporla iş yapar. Orayı şu kata burayı bu kadar artırıyorum diyemezsiniz. 5 milyon insana yaşıyor bu kentte. Burası Kayseri ya da başka bir şey değil. Böyle bir kentte rahatlıkla imar mevzuatında artırıyoruz, düşürüyoruz diyemezsiniz. Her birimin kendi içinde değerlendirilmesi gerekir. Biz bu konuda raporumuzu hazırlıyoruz. Emsal artışının getirilerini değerlendiriyoruz. Barınma hakkını mı konuşuyoruz yoksa yapıların rant için stoklanmasını mı konuşuyoruz? Biz barınma hakkını savunuyoruz. Buralar rant için bakanlara sözümüz yok. Emsal artışını verenler zaten kendi yaptıkları planlamalara karşı bir karar alıyorlarsa biz yapmasak da zaten Cumhuriyet Başsavcısı bunu görecektir. Bizim elimizdeki tek argümanımız akıl ve bilim. Bir yerde yanlış varsa, planlama tekniğine aykırı uygulamalar varsa bu kararı kimin aldığıyla ilgilenmeyiz. Bu kararın depremzedelere faydası olmadığı orada. Biz böyle bir durumda hukukun gerekliliklerini yapacağız. Yanlış bir karar varsa dava açacağız” dedi.

Rantla vatandaşın sorunu çözülmeye çalışılıyor


Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Sekreteri Zafer Mutluer ise emsal artışının birtakım somut sonuçlarının olacağını ve kentin altyapısının bu sonuçları tolere edebilecek yeterlilikle olmadığına belirterek “Kaybettikleri evlere sahip olmasının koşulu olarak müteahhitlerin oraya girmesi, vatandaşlardan az para alması gerekirdi. İlk olarak 1 Mart 2021’de İzmir Büyükşehir Belediyesi bir plan notu kararı aldı. Bununla birlikte mevcut imar planlarına ek olarak imar notları kabul edildi. Zaten bir artış kabul edildi belli bir oranda bunu örneklerini de ilerleyen süreçlerde çalışacağız. Öte yandan bina bazında yapılan artışlar da bölgede yüzde 50-60 nüfus artışı getirecektir. Bunu somut sonuçlarından bazıları; o bölgede otopark sorunun yüzde 60 oranında artması, altyapının daha yetersiz geleceği, trafik sorunun daha da belirginleşeceği demektir. Buna ek olarak şu anda barınma sorunun tartışıyoruz. Bunun sebebi konut politikasına bu şekilde yaklaşmaktan kaynaklı. Kette ciddi bir boş konut stoku var. Ama yatırım amaçlı üretilen konut yaklaşımı var. Bu nedende kiralar da ciddi şekilde artıyor. Bu, konut fiyatlarını da artırıyor. Fazla konutlar ve buradan elde edilecek rantla vatandaşın sorunu çözülmeye çalışılıyor. Sonra biz ‘Neden bölgede kiralar arttı’ ‘ neden altyapı yetersiz’ sorusu sormamız mümkün değil. Dolayısıyla bir sorunun kaynağını tespit edip o kaynağı ortadan kaldırmayan bir yaklaşımın çözüm getirmesi mümkün değildir” diye konuştu.

Kentin anayasasına aykırı


Emsal artışının imar kanuna aykırı olduğunu belirten Mutluer, “Bu nedenle odalara dava açmamaları için baskı yapılıyor. Aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kararlarına da aykırı. 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı göre kent merkezinde mevcut yerleşim alanlarında nüfus yoğunluğunu arttırıcı plan değişikliği, plan revizyonu yapılamaz. Bu kentin anayasasında olan bu karara da aykırı. Kurumsal açıdan da bir tutarsızlık söz konusu. Herhangi bir yargı sürecine gidildiğinde iptal olacak bir husus. Kendileri de mevzuata, planlama ilkelerine, hukuka aykırı olduğunu biliyorlar. Bit tutarsızlık söz konusu” ifadelerini kullandı.