Boğaziçi Üniversitesi tarafından "Radius" projesi kapsamında 1998-1999 yıllarında yapılan plana göre 40 km.’lik İzmir fayının, 6,5 büyüklüğünde bir deprem olması halinde 11 merkez ilçede hayatı durduracağını kaydetti. Yapılan hesaplamaların ilk etapta 195 bin 376 binanın ağır hasar görebileceği veya yıkılacağı, 225 bin 990 binanın orta, 283 bin 111 binanın hafif hasar görebileceği, en az 5 bin 862 ve en çok 19 bin 538 kişinin hayatını kaybedeceği aktaran Murathan, ayrıca en az 17 bin 586 ve en çok 195 bin 376 kişinin yaralanabileceği, 1 milyon 474 bin 785 kişininse açıkta kalabileceğinin öngörüldüğünü, buna rağmen 14 yıldır planın uygulanmaya koyulmadığını söyledi. İzmir Valiliği başta olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin sorumluluk almaktan kaçındığını öne süren Murathan, il genelinde 13 diri fay bulunduğunu, bunların 1/1000, 1/5 bin ve 1/25 bin binlik imar planları çıkarılmadığı için binlerce insanın hayatının risk altında olduğunu öne sürdü. Özellikle diri fayların geçtiği bölgelerde içme suları, doğalgaz hatları, metro, otoyollar, hastaneler, okullar ve üniversiteler olduğunu vurgulayarak, bir depremde gerekecek barınma alanlarının da dolgu zemin üstünde planlandığını söyledi.

'İZMİR DEPREM MASTER PLANINI REVİZE EDİLMELİ'


Türkiye’de yapı denetim sisteminin çöktüğünü iddia eden Oda Şube Başkanı Murathan, bunun en bariz örneğinin Soma maden faciası olduğunu söyledi. Soma'daki denetimsizliğin yüzlerce kat fazlasının bina yapımında görüldüğünü ve İzmir’in 20 deprem şehrinden birisi olduğunu belirterek, “Aradan 14 yıl geçmiş, İzmir Deprem Master Planı'nın öngördüğü birçok proje ve öneri. gerek İzmir Valiliği gerekse Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yerine getirilmemiştir. Bu sorumluluk İzmir Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nedir. Bu üç kurumun, valilik koordinasyonunda planı revize etmesi ve 14 yıl önce öngörülen konuları ivedi olarak yerine getirmesi gerekmektedir. İzmir, depreme hazır değildir.“ dedi. Depremleri önlemenin mümkün olmadığını ancak daha sonra yaşanabilecek olayların afete dönüştürülmemesi gerektiğini ifade eden Alim Murathan, Şehir Plancıları Odası ile birlikte deprem üzerine bir araştırma yapmak istediklerini, valilik ve belediyenense sorumluluktan kaçtığını savundu.

Murathan, ivedi olarak yapılması istenenleri şöyle sıraladı: “Afet planlamasının mutlaka revize edilmesi gerekiyor. O planlamanın en önemli ayağı, şehirdeki aktif diri fayların mutlaka haritalanması ve nereden geçtiğinin belirlenmesi, bunların önlemlerinin alınması. İçme suyu,, doğalgaz ve enerji hatları, trafo merkezlerini, otoyollar ve viyadükler nereden geçiyorsa ona göre önlem alacağız. Oda olarak proje hazırladık, ilgili kurumlara İzmir Kent Jeolojisi olarak ilettik, bunun da cevabını alamadık. 13 aktif fayın en büyük deprem potansiyeli üreten İzmir fayından başlamamız gerekiyor. O da kentten, doğudan batıya 40 kilometre nereden geçtiğini saptamamız lazım.“

'DİRİ FAYLARIN BELİRLENMESİ HALİNDE O BÖLGE İMARA KAPATILIR'

Söz konusu planın yapılmamasının gerekçesini ise şöyle açıkladı: “Bu planın yapılmasından neden sakınılıyor diye sorabilirsiniz? Kenti yönetenler, sorumluluk almak istemiyor. Eğer İzmir fayının geçtiği yerleri belirlerseniz, birtakım yerlerin boşaltılması ve birtakım önlemlerin alınması gerekiyor. Herkes bundan kaçıyor. Başta İzmir Valiliği olmak üzere, Afet Müdürlüğü olmak üzere, Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmak üzere. Onun için de 1/1000 1/5 bin ve 1/25 bin binlik planları haritalara işlemiyorlar.”