Türkiye'nin en önemli doğal sulak alanlarından biri olan Kuş Cenneti'nin korunması için gerekli statüye bir an önce geçmesi gerektiğini dile getiren Sıkı, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "İzmir Kuş Cenneti'nin de içinde bulunduğu Gediz deltasında, Türkiye'de gözlenen 465 kuş türünden 289'u yaşamaktadır. Bunlardan 118 tür, deltada kuluçkaya yatmaktadır. Bunlar arasında, Türkiye'de sadece iki yerde kuluçkaya yatabilen flamingolarla dört yerde üreyen ve nesli tehlike altında olan tepeli pelikanlar, İzmir Kuş Cenneti'nin şemsiye türleridir. Bu iki nadir türü ve yaşama alanlarını korumakla kuşların yanında yaşayan memelileri, sürüngenleri ve diğer canlıları da korumaktayız."

Milli park olması halinde gelecek kuşaklara daha iyi aktarılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sıkı, "İzmir Kuş Cenneti, çocuklarımıza ve torunlarımıza bırakabileceğimiz en önemli doğal mirasımızdır. Burası, ulusal mevzuatımız ve uluslararası sözleşmelerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak korumakla sorumlu olduğumuz, yurdumuzun 'A' sınıfı sayılı sulak alanlarından biridir. Başka hiçbir ülkede, İzmir gibi büyük bir şehrin yanıbaşında, bu kadar çok kuş türünün barındığı ve kuluçkaya yattığı sulak alan bulunmamaktadır. Bu özelliği sebebiyle Kuş Cenneti, İzmir ve Ege Bölgesi'ndeki bütün eğitim kurumlarının yararlanacağı canlı bir biyoloji laboratuvarı olma özelliği taşımaktadır. Biyolojik zenginliğinin yanında doğal ve estetik güzelliğe de sahip olan İzmir Kuş Cenneti'ni, dünya milletlerinin ortak mirası olarak gelecek kuşaklara devredebilmemiz için milli park ilan edilmesi son derece yararlı bir hizmet olacaktır. Bunun için Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve aynı zamanda Orman ve Su işleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu'na hitaben üç ay önce resmi yazı gönderilmiş ve bu yazımız değişik gazetelerde yayımlanarak dileğimiz kamuoyuyla paylaşılmıştır. Başbakanımız Sayın Erdoğan'ın uygun görmesiyle İzmir Kuş Cenneti'nin milli park ilan edilmesi, yıllardır önceki hükümetler tarafından ihmal edilen İzmir'in ilk milli parkına kavuşmasına ve burada her türlü olumsuzluklara rağmen yaşama mücadelesi veren canlıların geleceğinin teminat altına alınmasına yarayacaktır." dedi.