2010'da Ulusal Mimari Yarışması ile projesi belirlenen İzmir Büyükşehir Belediyesi Opera Binası için 15 Aralık'ta yapım ihalesine çıkılıyor. Mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi'ne ait alanda inşa edilecek opera binası, Cumhuriyet tarihindeki 'opera sanatına özel' ilk yapı olacak. İhale sürecinin tamamlanmasının ardından, 2017 yılının ilk aylarında inşaat çalışmalarında ilk kazma vurulacak. İzmir, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nin ardından Avrupa'nın en önemli sanat binalarından birine daha kavuşmuş olacak.

Özel mimari

İzmir Opera Binası, sahip olduğu mimari özellikleri ve teknik donanımıyla uluslararası alanda da ön plana çıkacak. Yapıda 1435 kullanıcı kapasiteli ana salon ve sahneler, 437 seyirci kapasiteli küçük salon ve sahnesi, prova salonları, opera bölümü, bale bölümü, 350 seyirci kapasiteli avlu-açık performans alanı, atölyeler ve depolar, ana hizmet birimleri, idare bölümü, genel tesisler, teknik merkez ve 525 araç kapasitesine sahip otopark yer alacak. Tesis yaklaşık 73 bin 800 m²'lik inşaat alanına sahip olacak.

Körfez manzarasına açılacak

Binanın ön fuaye olarak adlandırılan bölümü ise kitapçısı, opera dükkanı, bistrosu ve bilet gişesi ile bütün gün açık tutulan sosyal bir mekan olarak tasarlandı. Fuayenin önünden geçen yol üzerinde otopark, toplu taşıma durağı, araba ve taksi cepleri düzenlenecek. Denize bakan meydan ve caddeden iki ayrı giriş olacak. Bilet kontrolünü takiben vestiyer, asansörler ve ana fuayeye çıkan geniş merdivenlere ulaşılacak. Ana fuaye denizden gelen düzlemin yükselerek yapının içine girdiği yer olarak planlandı. İrtifadan dolayı deniz ile arasındaki mesafenin görsel olarak kapanmasıyla bu bölüm körfez manzarasına açılacak.
Sahnenin gerisinde, arazinin derinliğinin izin verdiği ölçüde düz ayak yapılandırılmış üretim alanı olacak. Buradaki ofisler, atölyeler, çalışma ve prova odaları bir avlu etrafında toplanacak. Farklı girişlerden beslenen bu bölümde iç atriumlar oluşturulacak, çalışanlar için sosyalleşme imkanları yaratılacak.