Aralık ayı içerisinde İstanbul’da yaşanan patlama sonrası bir sosyal medya kullanıcısının “Neden İzmir’de patlama olmuyor, yoksa gavur gavura rahat yaşıyorlar mı?” şeklindeki paylaşımı hakkında suç duyurusunda bulunan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, bundan kısa bir süre sonra İzmir Adliyesi’ne yönelik terör saldırısı ve bu saldırıda polis memuru Fethi Sekin ve adliye çalışanı Musa Can’ın şehit olması üzerine ekranlarda adeta isyan etmiş ve İzmir’in bu tip paylaşımlarla hedef gösterildiğini dile getirmişti.  

Baro şimdi de İzmir Adliyesi’ne yönelik hain saldırı sonrası twitter üzerinden “İzmir’de patlama oldu. Kemalin köpekleri, İngiliz destekçisi Gezi piçleri hep bir ağızdan havlamaya başladı.” şeklinde paylaşımda bulunan M.Y. adlı sosyal medya kullanıcısı hakkında suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu dilekçesinde, adı geçen kişinin bu ifadelerle açıkça halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği, aşağıladığı ve nefret suçu işlediği belirtildi.  Türkiye'nin terör örgütlerinin hedefi haline geldiği bir ortamda, böyle bir katliamı ve faillerini övmek, hiç kuşku yok ki nefreti yaymak anlamına gelir denilen dilekçede, ülkemize yönelik sistemli terör saldırılarının hedefi birlik ve beraberliğimizi bozmak, toplumda umutsuzluk ve kaos yaratmak olduğuna göre, nefretin yayılmasına sebebiyet veren bu fiiller, kamu düzeni açısından açık ve yakın tehlikeye vücut vermektedir ifadelerine yer verildi. T.C. Anayasası’nın 14. maddesine atıf yapılan dilekçede, “Anayasa’da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz” denildi.

Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, bu tip paylaşımların ne ulusal ne de uluslararası hukuk kapsamında ifade hürriyeti kapsamına girmediğini, açıkça toplumun içerisine kin ve nefret tohumları ekmeye hizmet ettiğini söyledi. Baro Başkanı Av. Aydın Özcan, “Türk toplumu, dünyaya emsal gösterilmeyi hak eden sağduyusuyla, her terör eyleminden sonra kenetlenmiş ve teröristlerin amaçlarına ulaşmalarını önlemiştir. Ancak İzmir bir kısım insanlar tarafından ısrarla hedef gösterilmeye çalışılmaktadır. 5 Ocak 2017 tarihinde İzmir Adliyesi’nde yaşanan terör eylemi sonrasında da maalesef kendini bilmez kişiler, terör eylemi üzerinden toplumu ayrıştırıcı ifadeler ve hakaretlerde bulunmuşlardır” dedi. Baroların, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76.maddesi gereğince; “…hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak…” amaçları olan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olduğunu ve aynı yasanın baro yönetim kurullarına “hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” görevini verdiğini hatırlatan Özcan, “bu nedenle adı geçen paylaşımları yapan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğu doğmuştur” dedi.