HKP üyeleri, İzmir Valiliği'nin 'İl genelinde basın açıklamasını gerçekleştirecekler, başka siyasi parti, sendika, dernek ve sivil toplum örgütüne ait bina önü ile Valilik ve adliye binalarının içerisi, önü ve çevresinde, basın açıklaması yapamayacak' şeklindeki karanının iptali için başvurdu. İdare Mahkemesi'ne dilekçe vermeden önce İzmir Adliyesi C Blok önünde basın açıklaması yapan HKP Genel Sekreter Yardımcısı avukat Tacettin Çolak, bu kararla İzmir'in neredeyse her yerinin barışçıl toplantılara yasaklandığını belirtti. Çolak, "Valiye soruyoruz; Bu yasakla İzmirliler düşüncesini havada mı, denizde mi ifade edecek? Denize yasak koymayı unutmuş zira. Valinin bu yasağı, halkından korkan, halkın taleplerini baskıyla susturmaya çalışan zihniyetin ürünüdür" dedi.

Bu yasağın Anayasa'nın 26 ve 34., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin sayısız kararına aykırı olduğunu söyleyen Çolak, "İzmir'deki sıkıyönetim yasaklarını tanımıyoruz" dedi.

Çolak, bu yasakların uygulanması halinde başta kamu güvenliğinin zarar göreceğini belirterek, Valiliğin tartışmasız şekilde yetkisiz olduğu bir konuda özgürlükleri kısıtlayıcı düzenlemelerde bulunduğunu dile getirdi.

Valiliğin geniş bir çerçeve çizerek daha haklar kullanılmadan yasaklar getirdiğini ve kişileri cezai yaptırımlarla tehdit ettiğini ifade eden Çolak, bu yasakçı mantığın toplumda huzur yerine huzursuzluk getireceğini, bu nedenle kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması gerektiğini söyledi.

Basın açıklamasının ardından Çolak ve parti üyesi grup, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne dava dilekçesini verdi.