Ali Budak-Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Salonu'nda gerçekleştirilen panelde Dikmen'in yanı sıra Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Yönetim Bilimci Elfin Tataroğlu ve Avukat Sibel Önder konuşmacı olarak yer aldı. Paneli 22. Dönem İzmir Milletvekili Türkan Miçooğulları yönetti.

Cezaevleri kültürevine dönüşmeli

Toplum olarak saygın olmak istiyorsak cezaevlerinin kültürevlerine dönüşmesi gerektiğine vurgu yapan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, ‘10 yıldır bir ayağımız cezaevlerinde. Sonra bir odada tekrar giyiniyorsunuz. İçeri girdiğinizde saygın toplumun olmazsa olmazı olan basın özgürlüğünü savunan gazetecileri ziyaretiniz size çok fazla acı veriyor. Gazeteciler küçük beton odaların içinde yaşıyor. 4 yıl 5 yıl içeride yatıyorlar. Vatandaşa haber iletmek, gerçeği iletmek için tutsaklar. Gazetecilerden terörist çıkmaz. Gazeteciden çıksa çıksa vatansever çıkar. Ülke sevgisi çıkar. Böyle saygın toplum olunmaz. Kanal İstanbul'ları yapmakla. Gökova'yı imara açmakla saygınlık olmuyor. Bunun düzelmesi için hepimiz birer nefer gibi çalışmalıyız. Nerede yanlış varsa, nerede bizi koyunlaştırma durumu varsa biz orada mücadele etmeliyiz. El ele vermeliyiz. Başka yolumuz yok. Bunu da torunlarımız için yapmalıyız’ diye konuştu.

Medya şiddeti körüklüyor

Türkiye'de her 5 kadından birinin şiddete uğradığını, erkeklerden daha düşük ücretlerle çalıştırıldığını belirten İGC Başkanı Misket Dikmen, şöyle konuştu: Binlerce kadın tecavüze uğruyor. Durum böyleyken medyanın kullanması gereken dil çok önemli. Medya hem şiddet haberlerinden besleniyor hem de farkındalık yaratıyor. Türkiye'de basın hiç bu kadar karanlık bir dönem yaşamamıştı. Kitle iletişim araçları hiçbir dönemde insan zihnini bu kadar etkisi altına almamıştı. Medya, askeri güç, sermaye ve teknolojide tekelleşme var. Yüzde 80'lik bir iletişim aracı yoğunluğuyla aynı algıyı yaratan medya ile karşı karşıyayız” dedi. Kadın odaklı habercilik yapılması gerektiğini de dile getiren Dikmen, “Kadın hakları konusunda bilgilendirici, güçlendirici, kadınların maruz kaldığı hak ihlallerini takip eden bir habercilik anlayışına önem vermeliyiz. Bunun yaygınlaşması için çalışmalıyız.

‘Haklarımıza sahip çıkmalıyız’

Açılış konuşmasını yapan 22. Dönem İzmir Milletvekili Türkan Miçooğulları, kadının bugün Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olduğunu belirterek, çocuk istismarının ve kadına şiddetin çok konuşulduğu bir dönemin yaşandığını dile getirdi. Kadının adının TBMM’den çıkarıldığını savunan Miçooğulları, ‘İlgili bakanlığın adı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak değiştirildi. Bu şekilde kadınlara yönelik ayrımcılık uygulandı. Kadın sinemada, tiyatroda, müzikte, siyasette çalışma yaşamında canı isterse evinde canı isterse sokakta her istediğini yapabilir. Bu hakları kimse bizim elimizden alamaz. Meclisteki tüm kadın milletvekilleri tiyatro sahnesinden kadınların uzaklaştırılması olayını kınamaya davet ediyoruz’ dedi.

‘4+4+4 eğitim modeli çocukları okuldan kopardı’

Kadın ve kız çocukların eğitim ve istihdam, şiddet ile toplumsal cinsiyet eşitsizliği problemlerinin saygın toplum  ve saygın kadın yaratılması için acilen çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Elfin Tataroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: Saygın toplum, kız çocukları eğitilerek, kadınlara değer vererek olur. Şiddet kadının toplum içinde yükselebilmesi için çözülmesi gereken bir sorun. Bu toplumlarda saygın kadın yaratmak mümkün değildir. 4+4+4 kesintili eğitim çocukları okuldan kopardı. 4+4+4 projesine geçilince 4'üncü sınıfta ilkokul bitiyor. Sonraki 4 yıl için bir kız çocuğu için aile divanı kuruluyor. Okula devam edip etmeyeceği tartışılıyor. Okuma yazma oranı bilmeme oranı kadınlarda 5 kat fazla. İstihdam da çok önemli. Her 10 çalışandan sadece 3'ü kadın. Geleneklerden gelen anlayış gereği kadınlar istihdama dahil edilmiyor. Toplumsal cinsiyet engelleriyle karşılaşıyor. Sanayide kadın erkeklerle aynı işi yapmasına karşın daha az para kazanıyor.

Kadına şiddete karşı eğitime vurgu

Konuşmasında şiddete, tecavüze uğrayan ve öldürülen kadınlara ilişkin gönüllülük esasıyla aldığı davalardan örnekler veren Avukat Sibel Önder, ‘Bazı davalarda kadınların da şiddet tecavüz ve öldürme olaylarında erkeklere yardımda bulunduğunu görüyoruz. Her zaman erkeklerin kadınlar üzerinden uyguladığı fiziksel şiddetten bahsediyoruz ama kadınların birbirine yaptığı fiziksel ve psikolojik şiddeti görmezlikten geliyoruz. Sadece şubat ayında 47 kadın öldürüldü. Bunun önüne geçmek için çocuklarımızı en iyi şekilde eğitmeliyiz. Erkek çocuklarına gereksiz özgüven verilmemeliyiz’ ifadelerini kullandı.