Adem Sarıkaya - Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce üfürükçülük iddasıyla yargılanan sanığa verilen üç ay hapis cezasının Yargıtay tarafından temyiz edilip 2-7 yıl hapis öngören TCK 158/1-a'daki "nitelikli dolandırıcılık" kapsamında değerlendirilmesini istenmesi falcılara ve büyücülere cezaevi kapısını araladı. Bu değerlendirme kapsamında kafelerde fal bakan kişilerin de hapis cezası almaları gündeme geldi. Verilen karar İzmir'de fal kafelerin yoğun olarak bulunduğu Kemeraltı Çarşısı'nın Kızlarağası ve çevresindeki kafe işletmecileriyle diğer bölge esnafını da endişeye sürükledi. Özellikle hafta sonları ve güzel havalarda İzmirliler'in yoğun ilgi gösterdiği bölge cezai işlemlerin uygulanmasıyla birlikte eski cazibesini yitirmekle karşı karşıya. Süre gelen belirsizlik ise kafaları karıştırıyor.
Konuyla ilgili rahatsızlıklarını dile getiren bölge esnafı ve çalışanları yaptıkları işin büyücülük kapsamında değerlendirilmesinden rahatsız. Kızlarağası Çarşısı'nda Cafe Sevdam'ın sahibi olan Zafer Bozkurt kahve ya da tarot falının büyücülük kapsamında değerlendirilmesine bir anlam veremediğini dile getirdi. Sadece Kızlarağası ve çevresinde bu sektörden 300 kişinin geçimini sağladığını ifade eden Bozkurt, kendi kafesinde kahve falı bakılmamasına rağmen kahve fincanlarını kaldırıp kahve servisini bitirmeyi düşündüğünü söyledi.

Polisler, savcılar bile var

Falın büyücülükten çok bir boş zaman geçirme ve rahatlayıp deşarj olma aracı olarak görülmesi gerektiğine dikkat çeken Bozkurt, insanların arkadaşlarıyla veya aileleriyle gelerek cafelerde oturduğunu ve kahvelerini içip fal baktırarak eğlendiklerinin altını çizdi. Toplumun her kesiminden insanların güzel zaman geçirmek için bu yolu seçtiğine dikkat çeken Bozkurt, devamlı müşterilerinin arasında savcıların, avukatların ve polislerin bile bulunduğunu söyledi. İnsanların fal aracılığıyla dertlerini tasalarını paylaştığını belirten Bozkurt, "Anti depresan satışlarının patladığı bir dönemde, insanların dertlerini tasalarını anlatarak rahatlamasına yarayan en basit kahve falının bile büyücülük kapsamında ele alınması ve hapis cezasıyla cezalandırılması elbette ki işlerimizi etkiler. Sadece kafe işletmecileri değil, bu sokakların etrafında kümelenmiş diğer tüm esnaf grupları da olumsuz yönde etkilenecektir. Buraya gezmeye gelen insanlar için kahve aslında sadece bir bahane ama bu bölgeye gelmeleri için en büyük bahane. Kahvesini içen yemeğini de yiyor, sevdiklerine hediyesini de alıyor. Özellikle İzmir dışından büyük bir ziyaretçi potansiyelimiz var. Bölge olarak tüm Türkiye'de tanınmaya başladık. Çok yoğun olmasa da yurtdışından gelen turistlerin de dikkatini çekiyoruz ve bu günden güne artıyor. Cezai işlemlerin başlaması sadece bizim değil tüm Kemeraltı ve İzmir'in kayıbı olacaktır" dedi.