Süleyman Gülen- Üretmenin yaşı olmadığını kanıtlayan en küçüğü 55 yaşında olan 12 genç ruhlu kadın Konak Halk Eğitim'deki öğretmenleri Sonay Şeftalici'nin geliştirdiği yeni tekniklerle keçe yününden yeni motifler ortaya çıkardı. Mart ayından Temmuz sonuna kadar süren kursta öğrenciler, renk, desen ve tasarım dersi aldıktan sonra aksesuar olarak şal yapmaya başladı ve daha sonra ev tekstiline de yöneldi. Keçeden yaptıkları yeni tasarımlarını satarak bunların gelirlerinin yüzde 30'u ile hem öğrenci okutup hem de 15 okula kırtasiye yardımında bulunan genç ruhlu tasarımcılar yeni motiflerin peşinde.

Güzellikleri taçlandıralım istedik

Öğrencilerinin yaptığı güzel çalışmaları taçlandırmak istediklerini belirten Konak Halk Eğitim Merkezi Öğretmeni Sonay Şeftalici, bilineni öğretmediğini hep farklı teknikleri bulup geliştirmeye çalıştığını belirtti. Seftalici, "Genelde öğrencilerime bilinen şeyleri öğretmiyorum. Sıradan halk eğitim derslerini vermemeye çalışıyorum. Yurtdışında değişik kullanılmamış, teknikleri bulup geliştiriyorum ya da yeni bir tekniği ben buluyorum. Sergimizdeki bu tekniği bir çiçeğin üzerinde gördüm. Bu nasıl geliştirilebilir dedim. Öğrencilerimin ortalama yaş grubu 50'nin üzeri olduğu için onların anlayabileceği şekilde sadeleştirdim ve tekniği uygulamaya başladık. Fark ettik ki iyi sonuçlar alıyoruz, kursun içeriğini tamamen buna döndürdük.Yeni Zelanda'da ve eskide Türkiye'de de var olan özel bir koyun türü var, o hayvanın yünleri çok uzun lifli 12-13 santime kadar uzayabilen lifleri var. O liflerini satın alıyoruz. Sonra dikmeden özel bir iğne yöntemiyle yünü kumaşın arka tarafına geçirmeye çalışıyoruz. Keçeye baktığınız zaman da yünün arka tarafına geçtiğini göreceksiniz. Herhangi bir iplik kullanmıyoruz. Var olan lifi arkaya geçiriyoruz. İlk başta basit şeyler yaparken daha sonra liflerle daha kapsamlı şeyler yapmaya başladık. Baktım ki öğrencilerimin çalışmaları 6 ayda 120 parçaya çıktı, biz bunu iyi bir yerde taçlandıralım dedik. İzmir Ticaret Odası'da bizim farkımızı fark etti ve gelin burada bir sergi açın dediler. Şu an burada 35 şal var. Aynı zamanda ev tekstili de yapıyoruz; kırlent, koltuk şalı gibi. Bunlardan da satış elde etmeyi umuyoruz. Çünkü hiç yapılmayan bir şey. 12 kadın öğrencim var. Şöyle bir güzelliğimiz de var. Bu öğrencilerim sattıkları her ürünün yüzde 20-30 ücretini çocuk okutmak için bana veriyorlar. Bizim şimdiye kadar 3-4 tane okuttuğumuz öğrencimiz var. Sayı az ancak yaklaşık 15 okula defter, giysi, bot gibi yardımlar yapıyoruz. Hem bir yandan evde kalıp sıkılmak istemiyorlar, hem bilinmeyen bir tekniği Türkiye'de tanıtmaya çalışıyoruz, hem her birinden birer tane özel üretip hediyelikler yapmaya çalışıyoruz, hem de satış fiyatından öğrenci okutmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Evde oturmaktan iyi

Halk eğitim merkezindeki 12 öğrenciden biri olan 72 yaşındaki Fatma Ataç, evde oturmaktansa böyle güzel bir çalışma içinde olmanın daha iyi olduğunu söyledi. Ataç, "Evde oturup zaman geçirmeye çalışmak yerine halk eğitimle ve Sonay Hocamız'la çalışarak böyle güzel keçeler yapmak çok hoş bir duygu. Bunu her kadın denemeli ve kendine güvenmeli. Üretmekten hiçbir zaman çekinmeyin. Küçük çocuklarımıza da sattıklarımızın parasıyla katkı sağlayıp onların okumasına da vesile oluyoruz. Herkese tavsiye ederim" dedi.