Ali Budak- Muharrem ayının başlaması ile aşure yapacaklar Kemeraltı'na akın etti. Son dönemde sıkıntı yaşayan aktar ve baharatçılar, aşure bereketinden dolayı oldukça memnun olduklarını dile getiriyor.
Muharrem ayının başlamasıyla birlikte aşure yapımında kullanılan malzemelerin satışlarında artış olduğunu söyleyen Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda Baharat ve Aktarlık yapan Değirmen Baharatları sahibi Abdullah Gökçen, 'En yoğun satışlarımız Muharrem ayının ilk günü oldu. İnsanlar evlerine bir şeyler götürmek istiyor. 3 haftalık süreç yoğun oluyor. İlk hafta ise çok yoğun bir şekilde geçiyor. Şu anda yoğunluk devam ediyor. Muharrem ayı geldi, aşure yapılacak diye malzemelerde zam yapılmadı. İnsanlar mümkün mertebe karlarını az tutmak zorunda. Piyasada iş yok. Bizde bir yoğunluk olmasına rağmen her yerin yoğun olduğunu söyleyemeyiz. Hareketlilik var ama bütün bir piyasada yoğunluk yok. Ancak Muharrem ayının biraz olsun bereketi ile geldiğini söyleyebiliriz' dedi.


Aşureye olan ilgi arttı


Son yıllarda aşureye olan ilginin daha da arttığını belirten Gökçen, şunları söyledi: Herkes neredeyse aşure yapıyor. İnsanlar birbirinden görerek aşure yapmak istiyor. Bir yoğunluk yaşıyoruz ve bereketli geçiyor. Bir de kış ayına denk gelmesi satışlarımızı da olumlu yönde etkiledi. Yaz ayında olunca insanlar tatilde oldukları için daha az satış oluyordu. Şimdi bir de okullar açıldı. İnsanlar evlerinde. Muharrem ayının bu dönemde olması aşure yapımında kullanılan malzeme satışlarını olumlu etkiledi.
 

Lezzetli aşurenin maliyeti 100 lira


Aşure yapımında en çok tercih edilen malzemeler hakkında da bilgiler veren Gökçen, 'Aşurenin olmazsa olmazı buğday, fasulye, nohuttur. Daha sonra kayısı, sultani üzüm, tarçın, karanfil gelir. Aşureyi süslemekte önemli olduğu için ceviz, badem, fındık üçlüsü çok satılıyor. Süs biraz da maliyet işi tabii. Süsü ne kadar bol olursa aşure o kadar iyi oluyor. Susam aynı şekilde çok satılıyor. Kuş üzümü, gül suyu kullananlar da var. Eskiden aşure yapımı 50-60 liraya mal oluyordu. Ama şimdi 100 liraya kadar çıkıyor. Malzemeye göre harcama artıyor. Bir kilo buğdaya göre hesap edecek olursak, buğdayı 3 liradan, ceviz 5 lira, badem 5 lira, üzüm 2 lira, kayısı 3 lira, fasulye 3 liradan derken bu maliyet artıyor. Şeker çok fazla kullanılıyor. Şimdi bir de aşure kapları var. Eskiden kap alınmıyordu. Herkes kendi tabağında komşularına ikram ediyordu. Şimdi ise aşureye özel kaplar var ve bunlar da birer maliyet. İyi ve güzel bir aşure yapmak isteniyorsa 100 lirayı gözden çıkarmak gerekir. 1 kilo buğdaydan içine konulan malzemeye göre 25 kilo aşure çıkıyor.


Aşure yapacaklara uyarılar


Gökçen, aşure yapımı konusunda da şu uyarılarda bulundu: Aşure yapımında fasulye ve nohut az konuluyor. Böyle aşureler güzel olmaz. Bizim tavsiye ettiğimiz ise 1 kilo buğdaya 600 gram nohut, 600 gram fasulye, 600 gram pirinç, 300 gram üzüm, 300 gram kayısı, 4.5 kilo şeker gider. Şekeri az koyduklarında aşure ekşimsi olur. Aşurenin tatlı olması lazım. Bazen bademleri haşlamadan, kabuğunu soymadan aşurenin üstüne atanlar oluyor. Bademlerin kabuğu soyulmalı, hafif kavurtulmalı daha sonra aşurenin üstüne atılmalı. Fasulye ve nohutta bu miktarları söylediğimizde insanlar şaşırıyor, 'Bu kadar nohut konulur mu' diyorlar. Ama aşureyi yapıp yediklerinde güzel olduğunu söylüyorlar. Aşurede fasulye ve nohut az konulduğunda yoğun buğday oluyor. Yoğun buğday olunca aşurede lapamsı bir şekilde buğday haşlaması gibi bir durum oluşuyor. Fasulye ve nohut aşureye lezzet katıyor.


'Muharrem ayının yoğunluğu var'


15 gündür Muharrem ayı vesilesi ile bir yoğunluk olduğunu dile getiren Yelken Baharat Sahibi Yılmaz Yelken ise 'Kış mevsimi geldiğinde işlerde bir yoğunluk yaşıyoruz. Şu an aşure ayında olmamız da yoğunluğu artırıyor. 15 gündür aşure ayı vesilesi ile bir yoğunluk var. Bunun yanında önümüz kış olduğundan dolayı grip, nezle gibi hastalıklar çok olduğu için ıhlamur, adaçayı, tarçın da çok satılıyor. Müşterilerimize ürün alırken yanında karışım olarak kullanabilecekleri ürünlerimiz ile ilgili tavsiyelerde de bulunuyoruz. Mesela kış çayı tavsiye ediyoruz. Yanında propolis, arısütü de tavsiye ediyoruz. Beraber kullanılırsa daha etkili oluyor. En hesaplı olan ise karışık çaydır. 6 liradan satıyoruz' dedi.

 

Kış çaylarını hastalanmadan içmeye başlayın


Kış mevsimi gelmesi ile insanların grip, nezle, soğuk algınlığı ve boğaz ağrısı gibi hastalıklara karşı da aktar ve baharatçılara geldiğini belirten Gökçen, 'Gribe ve nezleye iyi gelen ürünlere baktığımızda en çok bilinen zencefil, zerdeçal, tarçın, karanfil, havlucan karışımı tercih ediliyor. Bunlar dışında ıhlamur, papatya, adaçayı gibi ürünler de ilave edilirse kış çayı olur. Ama bir hata yapılıyor. Gribe yakalandıktan sonra, öksürük başladıktan sonra bunlar kullanılmaya başlıyor. O zaman çok da faydası olmuyor. Yani gribe yakalanmadan önce bu ürünlerin tüketilmesi lazım. Geçtiğimiz yıllara göre, insanlar bu yıl biraz daha bilinçli. Kış başlamadan önce hemen bu karışımları içmeye başladılar. Bunlar da bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Vücut direncini artırıyor. Gribe yakalanıyorsunuz ama o gribi hafif atlatıyorsunuz. Haftada bir iki kere bu karışımlardan içilmesi çok faydalı olur' diye konuştu.