Yasin Çetin-Kentsel dönüşüm amacıyla çevremizde birçok binanın yıkıldığına ve bunların yerine yeni binaların dikildiğine şahit olmuşuzdur. Kentsel dönüşüm kapsamında eskimiş ve depreme dayanıksız olduğu iddia edilen binalar yıkılarak yerine yenileri yapılıyor. Yıkılan binalardan çevre ve insan sağlığı için zararlı olan maddeler yayılabiliyor. Bu maddelerden biri belki de en zararlısı asbest. Özellikle 1980'li yıllarından önce yapılan binalarda rastlanan izolasyon ve yalıtım malzemesi olarak kullanılan asbest özellikle kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkıma uğrayan binalar nedeniyle hayati ve çevresel bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, 'Kentsel dönüşüm süreçleri ile birlikte eski binaların yıkımı ile ve bu binalarda yapılacak her türlü bakım, onarım, restorasyon ve yıkım işlerinde çalışanların asbeste maruz kalma olasılığı yüksektir' dedi.

Denetimler yetersiz

Atıkların özelliklerine göre ayrılması ve geri kazanım/geri dönüşüm ve bertaraf işlemlerinden geçirilmesi gerektiğini belirten Kınay, 'Yıkımlar ve yıkım sonrası ortaya çıkan yıkıntıların kaldırılması/depolanması konusu ülkemizde mevzuatlarla tanımlanmış olsa da uygulama ve denetimlerdeki yetersizlikler çevre ve halk sağlığı açısından riskler oluşturmaktadır. Bu risklerden birisi olan binaların birçok kısmında bulunan asbest ise toplum sağlığı açısından büyük bir risk arz etmektedir.
Kentsel dönüşüm sürecinde binaların yıkılması sonucu oluşan inşaat ve hafriyat atıklarının uygun şekilde geri dönüşümü veya bertaraf edilmesi gerekmektedir. Yıkım sonucu ortaya çıkan atıklar, binaların yaşı ve bulunduğu bölgeye bağlı olarak asbest, kurşun içeren boyalar, sızdırmazlık amacıyla kullanılan malzemelerden ve lamba balastlarından kaynaklanan çok klorlu bifeniller (PCB), lambalar ve floresanlarda bulunan cıva, cıva içeren çeşitli ekipmanlar (termostatlar vb gibi), pillerden ya da bataryalardan kaynaklanan kurşun, cıva, kadmiyum, gümüş, çeşitli elektronik atıklar, tehlikeli kimyasallar vb gibi tehlikeli atık içerebilmektedir' açıklamasını yaptı.

Yasak ve sağlığa zararlı

Asbest, dünyada özellikle 1980'li yıllardan önce yapılmış binalarda; yer ve tavan kaplamaları, yalıtım amaçlı püskürtme kaplamalar, ara duvarlar, yangına dayanıklı yalıtım panelleri, kazanlar, kaloriferler, yalıtım ceketleri, asbestli çimentodan imal edilmiş ürünler, conta elemanları, kağıt ürünler, yangın battaniyeleri, pis su boruları, eternit levhalar, ve derzlerdir vb. alanlarda yalıtım malzemesi olarak kullanılıyor. Yapının iyi incelenmesi ve zararlı maddelerin yıkımdan önce temizlenmesi gerektiğini belirten Kınay, 'Asbest, solunum ya da içme suyuyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açar. Asbest lifleri havayla alındığında bu liflerin büyük bölümü hava yolları hücrelerinde birikir. Kentsel dönüşüm uygulamalarında asbest kaynaklı en önemli risk asbest tozlarının havaya salınmasıdır. Yıkılacak binada, asbestli maddeden üretilen söz konusu yalıtım ve kaplama malzemesi varsa önce çevresinin karantinaya alınması, hem yıkım işinde çalışan personelin hem de çevrede yaşayanların zarar görmemesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Asbestin insan sağlığına olan zararları fark edildikten sonra dünyanın birçok ülkesinde (Avrupa Birliği ülkeleri, Avustralya, Brezilya, Hong Kong, Japonya, Yeni Zelanda, ABD, vb.) bu maddenin yeni bina yapımında kullanımı yasaklanmıştır. Ülkemizde de bu yasak bulunmaktadır' dedi.


Bina incelemesini ve önlemleri büyükşehir tarafından yapılıp inceleniyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkımı gerçekleştirilecek binanın yıkımdan önce incelendiğini ve gerekli çevresel etkilerinin değerlendirildiğini belirterek, 'Biz kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkımı gerçekleştirilecek binanın hem yönetmelik hem de fiziki olarak değerlendirmelerini yapıyoruz. Zararlı maddeler var mı diye bakıyoruz. İhtiyaç duyulması halinde başka dairelerle birlikte istişare ile binanın işlemlerini gerçekleştiriyoruz' dedi.


Asbestli gemiler sık sık gündeme geliyor

İzmir'e zaman zaman söküm için gönderilen gemilerde de benzer tartışmalar oluyor. Çevreci derneklerin karşı çıktığı asbestli gemiler İzmir'de gündemi sıklıkla meşgul ediyor. Ölüm gemisi olarak adlandırılan bu gemilerin sonuncusu Ethan oldu. Geminin sökülmesi için dava açıldı. Açılan davada gemi içeriğinde insan sağlığına büyük zarar veren ve ölümcül hastalıklara sebep olan asbest ve ozon tabakasına zarar verici gazların mevcudiyet riski bulunduğu ifade edildi.