İzmir Barosu, belgenin yargıya müdahalesinin açık kanıtı olduğunu öne sürerken CHP’li milletvekilleri Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın adaylıktan çekilmesi gerektiğini öne sürdü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 'Dehşet verici belge' diyerek kamuoyuna sunduğu belgede, İzmir’de liman işletmesine yönelik yolsuzluk operasyonunun gerçekleştiği 7 Ocak’tan bir gün önce Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş’ı arayarak soruşturmanın durdurulmasını, soruşturmayı yapan savcıların görevden alınmasını istediği ortaya kondu. İzmir Baro Başkan Vekili Ercan Demir, DHA’ya yaptığı değerlendirmede bunun iktidarın yargıya müdahalesi ve soruşturmayı önlemesi yönündeki açık belge olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu: "Doğrudan Başbakan tarafından yargıya müdahale anlamına gelen ve soruşturmaları önleme amacını içeren beyanlar ortaya konulmuştu. Bu olayda iktidarın yargıya müdahalesinin ve soruşturmayı önlemek yönündeki baskısının açık belgesidir. Adalet Bakanlığı Müsteşarı muhtemelen Başbakan ve Adalet Bakanı’nın talimatıyla İzmir’de yürütülmekte olan soruşturmanın önlenmesi ortadan kaldırılması için baskı ve tehditte bulunmuştur. Bu tutanağa göre bu suçtur. Belge de suçun belgesidir. Baskıya uğrayan Cumhuriyet Başsavcısı ve soruşturmayı yürüten ancak görevden alınarak Karşıyaka’ya atanan Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şikayetçi olmalarını ve bu durumun peşini bırakmamalarını bekliyoruz. İzmir Barosu olarak aynı kararlılıkla hareket edeceğimizi duyuyoruz."

CEVAP BELGEYMİŞ

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, "Binali Yıldırım bize 'hoş geldin dediler biz de cevabını verdik’ diyordu. Cevabın, müsteşar aracılığıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcısı’na yapılan baskı, soruşturma savcılarının ve emniyet görevlilerinin ataması olduğu bu belgeyle ortaya çıktı” dedi.

YILDIRIM ADAYLIKTAN ÇEKİLMELİ

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, belgenin Türkiye’de adalet ve hukukun öldüğünü ortaya koyduğunu belirterek, aynı soruşturmanın bir şüphelisinin Binali Yıldırım’ın bacanağı olduğunu hatırlattı. Savcıların yakalama kararı uygulanmadığı veya önceden haberdar edildiği için Yıldırım’ın bacanağının günlerce bulunamadığını hatırlatan Yüksel, şöyle konuştu: "Binali Yıldırım uzun zamandır İzmir’de. Alınacak her kararda tek karar vericinin kişinin Yıldırım olduğunu tüm kamuoyu biliyor. Binali Yıldırım’ın operasyondan haberdar edilmemesini düşünemeyiz. Müsteşar bu görüşmeyi kendi insiyatifi ile yapmamıştır. Buna inanacak kadar saf değiliz. Bu belge birinci derecede Yıldırım’ı bağlar. Adaylığa bile devam etmesini doğru bulmam. Önce aklanıp gelsin sonra göreve talip olsun. Türkiye’de bu belge gösteriyor ki hukuk, adalet ölmüştür ve leşin çıkardığı bir koku vardır. Parfümler de bu kötü kokuları kapatmaya mı yarıyor?"

Bu arada Başsavcı Hüseyin Baş, özel kalemi aracılığıyla kendisine başvuran gazetecilere bu konuda açıklama yapmayacağını söyledi.