Zeynep Kaya- Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Şinasi Akçay, 'Hiç kimse piknik organize eder gibi seyahat düzenleyemez. Bütün acenteler Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB)'ne bağlı olmak zorunda. En üst kuruluş TÜRSAB'dır. Kimse kafasına göre tur düzenlememeli' diye konuştu.

Seyahat organize etme hakkının TÜRSAB yetkili acentelerinde olduğunu ifade eden Akçay, 'Yasalar bu hakkı TÜRSAB'a vermiştir. Bunun dışında hiç kimse piknik organize eder gibi seyahat düzenleyemez. Bütün acenteler TÜRSAB'a bağlı olmak zorunda. Kimse kafasına göre tur düzenleyemez. En üst kuruluş TÜRSAB'dır ve acentelerin hepsi TÜRSAB içinde yer alır. Çünkü TÜRSAB, içindeki yasal düzenlemelere göre hareket eder. Seyahatlerin bir sistem içinde ilerlemesi gerekiyor. Aksi takdirde bakımsız, kontrolsüz araçlarla, işinin ehli olmayan şoförlerle kazaların önüne geçemeyiz. Hepimizin canını yakan ve Türkiye gündeminde de günlerce konuşulan Muğla kazası, kaçak bir organizasyon tarafından yapıldı. Soruşturmada yola çıkan aracın da bakımsız olduğu ortaya çıktı. 24 anne can verdi. Sağlıklı bir yolculuk için TÜRSAB'a güvenin' diye kaydetti.


'Muğla kazasında organizasyon eksikliklerini gördük'


Akçay, 'TÜRSAB belgesi olmayan bir acente, otobüs normlarına uygun olmayan bir firma ile kimse çalışmamalıdır. Geçtiğimiz Anneler Günü'nde hepimizi derinden etkileyen Muğla kazasında bunun örneğini yaşadık. Fren sistemi arızalı bir araçla yola çıkan 24 anne, elim bir kaza sonucu yaşamını yitirdi. Bu kazanın arkasında organizasyon eksikliklerini gördük. Uzun yola çıkacağımız zaman, ulaşımımızı seyahat organize etme hakkı olan firmalarla sağlamalıyız. Belgesiz rehber çalışamayacağı gibi belgesi olmayan acentenin de organizasyon işine girişmemesi gerekiyor. Ruhsatı olmayan, gerekli yerlerden iznini almayan kimse bir başına acente açamaz. Belge duvara asılmadan seyahat organize edilmesi yasal değildir. Bu organizasyonların maddi ve manevi cezaları var' diye konuştu.
 

'Seyahat acenteleri müşteriye birçok alternatif sunuyor'


'Seyahat acenteleri ile yolculuk yapmanın müşteriye sunduğu güvenliğin yanı sıra başka alternatiflerinin de olduğuna değinen ETİK Başkan Yardımcısı Şinasi Akçay, 'Seyahat edecek kişilerin yasal olarak paket tur sözleşmesi ve zorunlu sigorta sistemi hakkı var' diye vurguladı. Akçay, 'Paket tur sözleşmesi ulaştırma ve konaklamanın bir arada olduğu, bazen de yeme içme masraflarının da dahil olduğu hizmetle satılan bir sözleşmedir. Zorunlu sigorta sisteminde ise Türkiye'den satılan paket turlarında, müşteriye taahhüt edilen hizmetlerin, acente iflas etse bile verilmesini taahhüt eden bir sistemdir. Bu gibi anlaşmazlıklarda sigortacının sorumluluğu en az paket tur fiyatının miktarı kadar olmalıdır. Ulaştırma Bakanlığı ilgili bütün acentelerin paket tur sigortası yapmalarını zorunlu tutmuştur. Olası bir aksilikte, yurt dışında başımıza gelebilecek bir problemde zorunlu sigorta sistemi sizi korumaya alır. Seyahat sürenizi bir hafta diye planlıyorsanız, acenteleri tercih ettiğiniz zaman zorunlu sigorta sistemiyle kazalara karşı bir hafta sigortalı oluyorsunuz. Bu sistem hastalıklara karşı, beklenmedik durumlara karşı sizi korumaya alan bir sistemdir. Tüketicilerin bu tür haklarını talep etmesi ve bu sisteme sahip bir acente ile yolculuğunu sağlaması lazım' dedi.
 

Seyahat acenteleri gruplara ayrılıyor


Seyahat acentelerinin kuruluş yasasına göre A, B, C gruplarına ayrıldığını söyleyen Akçay, 'A grubu seyahat acentesi, tüm seyahat acentelerinin hizmetlerini yürütür. B grubu seyahat acentesi, uluslararası kara, deniz ve hava ulaştırma araçları ile A grubu seyahat acentelerinin düzenleyecekleri turların biletlerini satar. C grubu seyahat acenteleri ise Türk vatandaşları için yurt içi turlar düzenler. Bunun yanında B ve C grubu acenteler, A grubu seyahat acentelerinin kendilerine verdiği hizmeti yerine getirir, bu acentelerin ürünlerini tanıtır, pazarlar veya satar' diye ifade etti.