İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, 24 Haziran seçimlerinin ardından CHP'de başlayan 'olağanüstü kurultay' tartışmaları için geçen hafta yaptığı açıklamayla görüşlerini paylaştı. Açıklamasında 'acil değişim' vurgusu yapan Başkan Kocaoğlu, günler sonra yeni değerlendirmede bulundu. Kocaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:

"9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren ülkemizde rejim değişmiş, parlamenter sistem yerine otoriter bir yönetim modeli yürürlüğe girmiştir. Bu durum, demokrasiye gönül veren insanlarımızı derin bir endişeye düşürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) mutlak önceliği, bu otoriter yönetim modeline karşı demokratik ve güçlü mücadele yöntemlerini geliştirmek olmalıdır. Tarihi birikimi ve sorumluluğu ile ülkemizdeki bu sancılı dönüşümde model üretebilecek, çözüm olabilecek tek kurum CHP'dir. Tüm çekişme ve hesaplar bir kenara bırakılarak, bu vizyonla yola çıkılmalıdır. Kısır, sadece kişilerin ya da grupların iktidarının amaçlandığı parti içi mücadele ve çekişmeyle bir yere varılamadığı defalarca görülmüştür. Uzun vadeli değil günübirlik kararlar alarak, ısrarla aynı yol ve yöntemleri uygulayarak farklı ve başarılı bir sonuç beklemek, gerçekçi olmaktan çok uzaktır. Değişim, yaşamın vazgeçilmez bir kuralıdır."

'PROBLEM KİŞİLER DEĞİL YÖNETİM BİÇİMİDİR'

Kocaoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Toplumun ve partimize gönül verenlerin samimi talebi, aklın ve bilimin rehberliğinde kendini yenileyen, liyakat esasına dayalı dirayetli kadrolar kurarak ülkenin her bakımdan kalkınmasını ve gelişmesini sağlayacak sağlam bir yol haritası belirleyen, bu doğrultuda projeler üreten, kararlar alan ve bunları güçlü, kararlı ve anlaşılır bir biçimde cesaretle gündeme getiren bir CHP'dir. Bunlar gerçekleştirilmeden umut olmak ve iktidara gelmek asla mümkün değildir. Dolayısıyla bizim problemimiz kişiler değil yönetim biçimidir, ilkelerdir. Bizim problemimiz, iktidara kimlerle değil nasıl ve hangi yöntemlerle yürüyeceğimizdir. Ve birilerinin bir şeyleri kazanmasının çok ötesinde, bu otoriter rejim karşısında güçlü şekilde ayakta kalıp onu yenebilecek bir pozisyon üretip üretememektir asıl problem."

'KENDİMİZLE HESAPLAŞMAYI BİLMELİYİZ'

CHP'nin, siyaseti, maddi veya manevi çıkar için yapan ve 'adamcılık- alt kimlik' üzerinden yürütenlerle değil; ülke ve millet çıkarıyla eş değer görenlerle yükseleceğini belirten Kocaoğlu, şunları kaydetti:

"'Ben seni seçeyim, sen de beni' mantığıyla yürüyen parti içi politikalarla bu kısır döngüden çıkabilmemiz asla mümkün değildir. Başarısı dünya ölçeğinde kanıtlanmış, siyasi görüşü ve yaşam felsefesi partimize uyan gençler, hepimiz için yeni umuttur. CHP yöneticileri, bu gençleri partimize davet etmekten ve yeniden yapılanma sürecinde etkin rol almalarını sağlamaktan çekinmemelidir. 2007 yılından bu yana sayın genel başkanlarımız ve parti yöneticilerimiz nezdinde, bıkmadan ve usanmadan dile getirdiğim gibi, güçlü bir 'parti mutfağı' acilen kurularak çalışmaya başlamalıdır. Çünkü ülke koşulları her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır. 'Biz başarılıyız, onlar başarısız' demekle doğrulara ulaşamayız. Sürekli başkalarıyla hesaplaşmak yerine, biraz da kendimizle hesaplaşmayı bilmeliyiz. Yıllardır genelde iktidar olamayan partimiz, yerel yönetimlerde azımsanamayacak kadar önemli başarılar elde etmiştir. Bu kentlerdeki oy oranlarımız bizi doğrulamaktadır. Ama ne yazık ki, yerel yönetimlerimiz CHP Genel Merkezi tarafından yeterince dikkate alınmamakta ve deneyimlerinden etkin biçimde yararlanılmamaktadır. Bu, incelenmeye değer ayrı bir sorundur."

'GİZLİ HESAPLARIM OLMADI'

CHP'li yerel yönetimleri savunması gerekirken, muhaliflerden daha sert ve yıkıcı eleştirilerde bulunduğunu belirttiği bazı milletvekili ve parti yöneticilerinin, üstü örtülemeyecek kadar önemli problem haline geldiğini kaydeden Başkan Kocaoğlu, parti içindeki aday belirleme yönteminin sağlıklı yürütülmesinin de parti açısından bir diğer sorun olduğunu belirtti. Kocaoğlu, "2004 yılından bu yana kamuoyu önündeyim. Hiç bir zaman gizli ajandalarım, gizli senaryolarım, gizli hesaplarım, gizli pazarlıklarım olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Partideki mevcut yönetim anlayışına ilişkin eleştiri ve önerilerimi dile getirmemdeki tek amaç, gerçekten iktidar alternatifi olan güçlü bir CHP'dir. Tüm bu düşüncelerimin bir potada eritilmesi durumunda görülecektir ki, 'değişim' talebim olağanüstü kurultayın toplanıp toplanmamasının çok ötesinde anlamlar taşımaktadır" dedi.