İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, referandum mesajı verdi. Kocaoğlu, referandum sürecinde en büyük dileğinin toplumun 'evetçiler' ve 'hayırcılar' olarak kutuplaşmaması olduğunu söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu'nun Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleşen toplantısında bir konuşma yaptı.

Ülkenin son üç yılının siyasi belirsizlikle geçtiğini belirten Kocaoğlu, bunun da ekonomiye yansımasının olumsuz olduğunu belirtti. 2015 yılının ilk 6 ayının seçimle geçtiğini belirten Kocaoğlu, 7 Haziran'da seçimlerin yapıldığını ancak bundan sonra da yine erken seçime gidildiğini hatırlattı. Böylelikle uzun bir sürenin seçim gündemiyle geçtiğini belirten Kocaoğlu, daha sonra da Türkiye'nin darbe girişimi ile karşı karşıya kaldığını söyledi. İki yılın bu şekilde bittiğini belirten Kocaoğlu, şimdi de referanduma gidileceğini ve bu yılın ilk altı ayının da bu şekilde geçeceğini söyledi.


Bunların yanı sıra terör, Suriye ve Irak'taki iç savaşın, Rusya, ABD ve Avrupa birliği ile olan ilişkilerimizde yaşanan olumsuzlukların hepsinin ekonomiyi sarstığını belirten Kocaoğlu, bunun etkilerinin hissedilmeye başlandığını ekonomi konusunda iyiye gidişin olmadığını vurguladı.

Anadolu insanının 33 medeniyetle tanıştığını, çok sayıda devlet, padişah, hanların gelip geçtiğini belirten Kocaoğlu, burada yaşayan insanların hayatlarını sürdürmek için iki ana özellik geliştirdiklerini söyledi. Bunlardan bir tanesinin sabır bir tanesinin de dayanışma olduğunu belirten Kocaoğlu, Anadolu insanının çok sabırlı olduğunu ve bu yüzden de kolay kolay tepki vermediğini söyledi.

REFERANDUM AÇIKLAMASI

Önümüzdeki aylarda yapılacak olan referandum konusuyla ilgili de konuşan Aziz Kocaoğlu, şunları söyledi: “Hayır diyenlerin de, evet diyenlerin de yoğun bir şekilde çalışıp düşüncesini özgürce sandığa yansıtması gerek. Bu bir referandum.. Herkesin makul ölçüde, aklıselimle ve pozitif davranarak; ülkenin, vatanın, milletin ve bayrağın yararını, menfaatini her şeyin üstünde tutarak davranması ve bu şekilde karar vermesi gerek. Ülke varsa, vatan varsa, millet varsa, biz biz oluyoruz; onlar yoksa biz neyiz ki? Referandumdan sonra ‘Vah yandım bittim, kül oldum’ diye bir şey olmamalı! Çünkü hayat devam edecek. Bizim bu süreçte en çok pozitif enerjiye ihtiyacımız var. Paradan puldan daha önemli olan birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Para bulunur. Gelir, gider… Bugün olmaz, yarın olur.. Referandum sürecinde en büyük dileğim, toplumun ‘evetçiler’ ve ‘hayırcılar’ ile ayrışmaması, kutuplaşmaması..”