Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Çiğli’de yaşayan vatandaşların standartlarını yükseltecek, uzun dönemde lokmasını büyütecek ve Çiğli’de kalkınmayı sağlayacak çalışmalar yürüttükleri vurguladı. Büyükşehir Belediyesi olarak Çiğli bölgesine yaptıkları yatırımlar hakkında bilgi veren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bugün rahatlıkla İZBAN hattına binip Aliağa’ya gidiyoruz. Doğal Yaşam Parkı’nı yaptık. Sasalı ve Çiğli bölgesini önce İzmirlilere sonra Ege Bölgesi ve Türkiye’ye öğrettik. Orada uyuyan dev Kuş Cenneti var. Kuş Cenneti’ne hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan, oranın her türlü ihtiyacını gideriyoruz. Kuş Cenneti’ni dünyaya tanıtmak istiyoruz” dedi.
Evka-5, Harmandalı, Büyük Çiğli kavşaklarıyla ulaşımı rahatlattığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Bugüne kadar Çiğli’de yaptığımız yatırımların toplamı 10 yılda toplam 358 milyon 500 bin liradır. Bunlar devam edecek ve Çiğli’deki hizmet eksikliğini gidermek için her türlü çabayı göstereceğiz” şeklinde konuştu.
Çiğli'de yer alan arıtma tesisine çamur çürütme ve kurutma tesisi inşaatının devam ettiğini ve Şubat ayında tesisin tamamlanarak hizmete alınacağını müjdeleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, çıkacak arıtma çamurundan enerji elde edeceklerini ve son aşamada da tarım toprağı olarak kullanıma geçeceklerini bildirdi. Bir müjde de Harmandalı için veren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Harmandalı Çöp Depolama Alanı’ndan İzmir’i kurtarmayı hedefliyoruz. Biz bunu başaracağız. Her seçimde 'yapamadı' demek için ne kadar engellenirse engellensin, biz bunu İzmirli hemşehrilerimizle birlikte başaracağız. Harmandalı’ndaki 280 dönüm alanın rehabilitasyonunda ve ağaçlandırılmasında da çamur çürütme tesisinden elde edilen tarım toprağını kullanacağız” diye konuştu.
Hicap meselesi
Konuşmasında AKP İzmir Milletvekili ve Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ın gündeme taşımaya çalıştığı bir tartışmaya da değinen Başkan Kocaoğlu şöyle konuştu:
“Bir ilçemizde desteklediğimiz bir projenin temel atma töreninde İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci arkadaşımızla birlikte oturup izliyoruz. Belediye başkanımız 'Büyükşehir Belediyesi’nin asfaltları çok iyi. İl Genel Meclisi'ninki çok kötü' dedi. Serdar Değirmenci'ye bir yığın laf söyledi. Biz de Serdar Başkan’la yan yanayız, gülüyoruz. Sonra bir park yerine gittik. Serdar Bey de 'ne güzel olmuş' diyerek kendisine o lafları eden belediye başkanımızı överek anlatıyor. Biz de ‘Fırçayı yemene rağmen bak neler yapıyorsun’ diyerek kendi aramızda espri konusu yaptık. Olay bundan ibaret. Biz İzmirli hemşehrilerimize ne yalaka deriz, ne de İzmir’in milletvekili, belediye başkanı olmaktan hicap duyarız. Biz hicapçı değiliz. Hem sabah kalkacaksınız ‘ben hizmet için geldim, projelerimizi anlatacağım’ diyeceksiniz; sonrasında da kendi arkadaşlarımızla yaptığımız bu tür şakalaşmaları sanki İzmir’e böyle bir söz söylemiş noktasına getireceksiniz… İzmirli kimin ne yaptığını, İzmirliye kimin nasıl baktığını, kimin niyetinin ne oluğunu bizden daha iyi biliyor.”
“11 senedir İzmir’e ne yaptın?”
Konuşmasında, Binali Yıldırım’ın basın-yayın organlarında yer alan “İzmir’e acınması ağırıma gidiyor” sözlerine de değinen Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:
“Sayın adayın İzmir’e acımaya hakkı yoktur. Üç gün önce kolunu paçasını sıvayıp da İzmir’e gelmiş değildir. 11 senedir 'Türkiye Cumhuriyeti’nin en uzun süreli bakanıyım’ diye gezmektedir. Enerji Bakanlığı’nın yatırımları da yap –işlet- devret yöntemiyle özel sektöre, lisanslarla devredildikten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin tek yatırımcı bakanlığıdır. Bölünmüş yol yapmaktadır. Diğer yolları da yap-işlet-devret sistemiyle yaptırmaktadır. O zaman 11 senedir İzmir’e ne yaptın? Merkezi hükümet ne yaptı? Sen ne yaptın da acıyorsun? Ne yaptıysan onu söyleyeceksin. İzmir bir alıyor, 4.5 veriyor. Buna karşılık 1 milyar 136 milyon lira da yatırım yapmışız. Niye acıyorsun? Acıma! Şapkanı önüne al. Otur de ki 'ben bu kente 11 sene haksızlık yaptım.’ Bu kentin kalkınması, sanayisinin teşvik edilmesi, ticaretinin-turizminin kalkınması için, hizmet sektörünün büyümesi, tarımın kalkınması için, bu kentte adam gibi planlamanın yapılması için ne yaptığını sor. Bu kente iktidar tarafından ‘oy ve yatırım yapacağız' dendiği için, bu kente merkezi hükümetten hiçbir ferdin acıma lüksü yoktur. Böyle bir hakkı yoktur. Bunu diyenler 'biz bu kente niye haksızlık yaptık' diyerek kendilerine acımaları lazım. Efendim anlat! İzmir’e ne hizmet yaptın? İzmir’e kaç para harcadın? İzmir’den ne sattın, anlat! Bornova Belediyesi’nin durdurduğu Karayolları arazisini hasbelkader Büyükşehir Belediye Başkanı olunca satacak mısın, satmayacak mısın? İzmir Limanı içerisine Alsancak’taki, Kemeraltı’ndaki mağazaların canına ot tıkayacak AVM’yi yapacak mısın, yapmayacak mısın? Bunu söyleyeceksin.. Net, somut! Şimdi Devlet Su İşleri arazilerinin ölçümlerini yapıyorsun. Satacak mısın? Satmayacak mısın? Bana bunu söyle! Acıma… Acıma! Çünkü biz acınacak durumda değiliz. Biz merkezi hükümete hep veriyoruz. Hep almıyoruz. Veren el, alan elden büyüktür. İzmir, Türkiye Cumhuriyeti’ne de kendi devletimize de veren eldir. Önce bunu bileceksin! Önce merkezi hükümetinin kendi hükümetinin rakamlarını bileceksin.! Gerçeğini bileceksin, ona göre konuşacaksın!”
“İthal” başkan adayı
Siyasette taraf olmayı sevmediğini ancak 10 yılda iki kez seçimlere müdahil olduğunu anlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bornova ilçe kongresinde ilk olarak taraf oldum. Orada bana karşı bir girişim vardı. İkinci olarak da geçen il kongresinde taraf oldum. Kimin başkan olduğu önemli değil. Ali olur, Tacettin olur ama İstanbul’dan ithal il başkanı getirmeye kalktılar. Milletvekillerini anladık da ithal il başkanı olur mu? Üç gün burada dört gün İstanbul’da olacakmış. Arkadaşlara ‘Tacettin mi? Ali mi? diye’ sordum. ‘Ali’ dediler. İthal il başkanından kurtulduk. Tam ona karşı çıkarken, bir de ithal belediye başkan adayımız oldu. İzmirli belediye başkanının İzmir’in havasını, suyunu, İzmir’in yaşam biçimin, İzmir’in insanını, geleneklerini göreneklerini bilecek. İzmirli ne yapar, ne der bilecek. Bir de ithal belediye başkanımız olursa, İzmir’e Ankara’nın nasıl baktığının en güzel ispatı olur" dedi.
İzmir'in kendi zenginlikleriyle kalkınabilecek bir kent olduğunu vurgulayan Başkan Aziz Kocaoğlu, "Biz birbirimize sarılacağız. İzmirli birbirine sarılacak. Merkezi hükümete vergimizi bu bayrağın altında yaşadığımız için herkes seve seve veriyor. Ama onlar çivi de çakmasa, biç İzmir’in zenginlikleriyle bu kenti kalkındıracağız. Hükümete düşen, izin konusunda çelme takmasınlar yeter. Tramvayın izninin gelmesi 2.5 yılı geçti. Yandaş gazetede ‘Aaaa nihayet tramvayın ihalesine çıkılmış’ diye yazıldı. Zaten izin geleli 2 ay oldu arkadaş! Uyanık olacağız” diye konuştu.
Hükümete eleştiri
Operasyonlarda hükümetin tutumunu eleştiren Başkan Kocaoğlu, “Bize atılan iftira bu cumhuriyette hiçbir Allah’ın kuluna atılmadı. Arkadaşlarımızın tutuklanması, yapılan saldırılar… Herkese 'konu adalete teslim edilmiştir. Biz bu konuda konuşamayız' dedik. Ben de İstanbul’da ve burada başlayan operasyonların hiçbirine konuşmuyorum. Taraf değilim. Beni ilgilendirmiyor. Adalet cevabını verecek. Ama burada da konuşmayacaksın. Burada da emniyet güçlerini, savcıyı görevden almayacaksın. Ama adil davranacaksın. Allah kimsenin başına vermesin! Hizmette de, projede de, maliyetlerde de yarışırız. Hükümetten daha fazla yatırım yaparak yarışırız. İnsana insan olduğu için bakarak yarışırız. Senci, benci, ondan bundan demeyiz, ötekileştirmeyiz” dedi.
Başkan Kocaoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz belediyede olduğumuz müddetçe, il özel idaresinin malları dahil bu kentin malını, hakkımızı kimseye ‘ham’ yaptırmayacağız. Hep birlikte İzmir’in üzerinde çok büyük rant oyunları oynanıyor. Zaten satılmak istenenlerden belli. O yüzden hep birlikte İzmir’e sahip çıkmak zorundayız. Kendi göbeğini kesebilecek bir kentte yaşıyoruz. Bize ayrı, gayrı lazım değil. Bize birlik, beraberlik lazım. Nasıl 4 milyon insan nasıl kavga, gürültü yapmadan kol kola giriyorsak, tüm Türkiye’nin de İzmir gibi kol kola giriş barış içinde yürümesini, üretmesini, kalkınmasını istiyoruz. Biz barış, kardeşlik istiyoruz. Biz siyasetsinin vatandaşı ötekileştirmesini istemiyoruz. Biz hizmet konuşacağız. Cevapsız konu bırakmayacağız. Seçimlere 80 gün kaldı. Bu 80 gün öyle bir çalışacağız ki, geceyi gündüze katıp hem İzmir’e bir daha alacağız diye akıllarından bile geçiremeyecekler. İzmir ve Ege’deki gücümüzle Anadolu’ya aydınlığı, kalkınmayı getireceğiz. Allah doğrunun yanındadır.”
Başkan Kocaoğlu’na teşekkür
Çiğli Belediye Başkanı Av. Metin Solak, çalışmalarında çalışkan başkanları örnek aldığını belirterek, “Bu yolda çok büyük engeller ve saldırılarla karşılaşıyoruz. Ama hiçbir saldırı çalışkan ve değerli belediye başkanlarını yıldırmamıştır. Bir afişte görmüştüm; 'İzmir’e bir değil yüz bin Ali gelse İzmir Aziz’dir, Aziz kalacak'. 4.5 yıl içinde Çiğli’de çok şey yaptık. Bugün temelini attığımız tesis bölgenin önemli bir ihtiyacıydı. Projelerimizi hazırladık. Dosyalarımızı koltuğumuzun altına alıp Aziz ağabeyimizin yolunu tuttuk. ‘Sayın Başkanım. Kaynağımız, gücümüz bu’ dedik. Sağ olsun Büyük Başkanımız bizi geri çevirmedi. Tüm ilçelerimize olduğu gibi bizim de çalışmalarımıza destek verdi. Teşvik etti. Kendisine huzurunuzda binlerce kez Çiğli halkı adına teşekkür ediyorum” dedi.
Ortak proje
Evka -2’de yıkılan eski Pelikan Kafe’nin yerine, modern mimari özellikleriyle tasarımlanmış yeni tesisin inşaatı 2 milyon 100 bin liraya mal olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla 8 ayda tamamlanması planlanan tesis için İzmir Büyükşehir Belediyesi, 1 milyon 470 bin 280 liralık nakdi yardım yapacak. 2 bin 800 metrekarelik alanda kurulacak tesis Çiğli’nin sosyal anlamda önemli bir ihtiyacını da giderecek. Toplam 3 kat ve teras katı bulunan çok amaçlı tesiste aynı zamanda düğünlerin de yapılabileceği bir salon olacak.
