İzmir Ticaret Borsası'nın mart ayı olağan toplantısına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tarım sektörünün çeşitli nedenlerle bunaldığını, hükümetin ve yerel yönetimlerin tarımı ve çiftçiyi korumak zorunda olduklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, özellikle katma değeri çok yüksek olan organik pamuk ve organik tekstil üretimi konusunda bazı çalışmalar yaptıklarını kaydetti.


"Devreye girmeseydik, ekmek 1 TL'ydi"


Kent Ekmek Fabrikası'nı, ekmeğin parasını hesaplayan dar gelirli vatandaşa destek olmak için kurduklarını belirten Kocaoğlu, fiyatların 2007 yılında üst üste yapılan zamlarla çok yükseldiğini hatırlatarak, "Seçimlerden önce fırıncı arkadaşlarla konuştum ama onlar fiyatlara zam yapmak konusunda ısrar ettiler. Ben de politik malzeme olmaması amacıyla seçimlerden sonra faaliyete geçmek üzere ekmek fabrikası kurma kararı aldım. Biz Kent Ekmek'i kurmasaydık, ekmek bugün İzmir'de 1 TL olacaktı" diye konuştu. Fırıncı esnafını zor durumda bırakmak gibi bir niyetlerinin asla olmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Ekmek, bizim için çok kritik bir beslenme maddesi. Eğer karlılığınızı arttırmak istiyorsanız, ürünü farklılaştırıp istediğiniz fiyata satarsınız ama dar gelirli vatandaşın ekmeğiyle oynatmak belediye başkanının işi değil. Biz pazarı regüle etmek için ekmek üretiyoruz. Ekmek fiyatlarında geçmiş dönemde olduğu gibi aşırı bir artış olmadığı sürece, mevcut üretimimizi koruyacağız. Ama bunun aksi bir tavır görülür ve ben de burada olursam, kapasiteyi artırıp Ankara ve İstanbul'daki gibi üretim yaparım; günde 1.5-2 milyon ekmek üretirim."


Kamulaştırma 3 sene sürer


Roma Antik Tiyatrosu'nun üzerindeki 190 binanın kamulaştırılmasını yapacaklarını ve Kadifekale Sur Duvarları'nı restore edeceklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, "5 yıl önce karar verdik ama Kurul'dan karar daha yeni çıktı. Kimseyi eleştirmek için söylemiyorum ama biz geldiğimizde ortada proje bile yoktu; şimdi ihaleye çıkıyoruz" dedi.

İzmir'de kurulması planlanan Ege Medeniyetleri Müzesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile temas halinde olduklarını belirten Başkan Kocaoğlu, "Müzenin yerine Bakanlıkla beraber karar verdik. 3-4 alternatif göstermiştik. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay da, Kadifekale'nin altında bulunan bölgeyi beğendi. Sayın Bakan, İzmir'e her gelişinde, 'Büyükşehir Belediyesi araziyi versin, projeyi yapayım' diyor. Oranın eski doku olduğu ve kamulaştırmadan önce arkeolojik ve jeolojik etüdlerin yapılması gerektiği belli. Her ne kadar hızlandırmaya çalışsak da, orası için aşılması gereken bir çok prosedür var. İki misli parayı da verseniz, bu prosedürün tamamlanması şart. Müze oraya yapılacaksa, sadece kamulaştırma projeleri en az üç sene sürer. Sayın Bakan ve bürokratları da bunu çok iyi biliyor. Ama her ay İzmir'e geldiğinde 'ne oldu müzenin yeri' diye soruyor" diye konuştu.


"Bambaşka bir kent olacak"

İzmir'deki organize sanayi bölgelerinin büyük potansiyeli olduğuna söyleyen Başkan, "Yakınımızdaki 5 kentten 2'si iki nolu teşvik, 3'ü ise üç nolu teşvik kapsamında yer alıyor. Dolayısıyla, İzmir'e doğru yapılacak yatırımlar oralara kayıyor. Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da teşviğin İzmir'in kalkınmasına engel olma durumunu kaldırmalarını talep ettik" dedi.

İzmir Limanı'nın, 8 bin 500 yıllık tarihi olan kentin kalkınmasında en büyük faktör olduğunu vurgulayan Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir'in en can alıcı noktası olan körfez ve limanı kurtarmak ve dönüştürmek konusunda çalışıyoruz. Liman faaliyetlerinin yapılamaması, aksayarak yapılması gibi sorunları aşmak üzere, TCDD ve DLH ile toplantılarımız sürüyor. En geç bir ay içinde körfezin hayatiyetini korumak üzere ÇED raporunun çıkacağını ve proje çalışmalarına başlayacağımızı umuyorum. Dip taraması için gerekli aparatların ihalesine de önümüzdeki günlerde çıkacağız. İzmir bu hedefe ulaştığında. bambaşka bir kent olacak."