Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, bedensel engelli Coşkun Kaygusuz'un ailesinden gelen mektubu yanıtsız bırakmadı. Coşkun Kaygusuz'un eşi Yelda Hanım'ın, durumlarını anlatan mektubu Başkan Tartan'a göndermesiyle başlayan umut yolculuğu, yeni bir evin ve yeni bir hayatın kapılarını açtı. Geçirdiği felç sonucu bedeninin büyük bölümü sakat kalan Coşkun Kaygusuz'un yüzü, dokuz yıl sonra ilk defa güldü.
İki kızı ve eşiyle birlikte mutlu bir yaşam süren Coşkun Kaygusuz'un hayatı dokuz yıl önce geçirdiği felç sonucu tamamen değişti. O günden bu yana tek çivi çakılmayan evleri ise bakımsızlıktan harabeye döndü. Mektubuyla Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan'a ulaşan aileye sevgi elinin uzanması gecikmedi. Konak Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Kaygusuz ailesinin evini baştan yarattı. Yıkılmaya yüz tutan evin yerine prefabrik yapı oturtuldu, balkon yeniden yapıldı, engelli rampası eklendi, tüm tesisat değişti, ön ve arka bahçe düzenlendi, kömür deposu oluşturuldu, bahçe duvarı ve demir parmaklık örüldü, eşyaları yenilendi ve ev yeniden döşendi. 

Yerine saray geldi

Kaygusuz ailesini ziyaret eden Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan, mutluluğun resmiyle karşılaştı. Başkan Tartan'a teşekkürlerini, yüzlerindeki gülümsemeyle anlatan Kaygusuz ailesi adına konuşan anne Yelda Coşkun mutluluğunu şu sözlerle ifade etti: "Evimizde çok zor şartlarda yaşıyorduk. Başkanımıza mektup yazmaya karar verdik. Muhtarımızla birlikte evin fotoğraflarını çektik ve durumu anlattık. Sağ olsun Başkanımız bizi yalnız bırakmadı. Biz bu kadarını hayal etmemiştik. Harabe evimiz gitti yerine bir saray geldi. Coşkun Bey'in artık ortopedik bir yatağı da var. Çok mutluyuz. Allah Hakan Tartan'ı başımızdan eksik etmesin."
Sihirli dokunuşların yaşamı anlamlı kıldığına değinen Başkan Tartan, Konak Belediyesi olarak İzmir'de sihirli dokunuşlar yarattıkları ifade etti ve şöyle konuştu: "Her zaman 'önce insan' diyerek, her işte insan değerini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bazı şeylere 'yaparız, ederiz' diyerek sonra unutan yöneticilerden olmadım. Ben insan olmanın verdiği sorumluluğu, duyguyu arka plana itmiyorum. İnsan için yaptığımız her işte heyecan duyuyorum ve benim çalışma arkadaşlarım da aynı heyecanı taşıyor. Bazı şeylere duyarsız kalamazsınız. Özellikle engelli yurttaşlarımız söz konusu olunca, elinizden geleni ardınıza koyamazsınız. Bir gülümseme, bir hayır dua, bazen her şeye bedel."