Torbalı'da yaşayan ve bir tekstil fabrikasında çalışan İpek Yeşilçam (24) ve bir süre önce boşandıkları öğrenilen eşi Ünal Avcı, geçen 10 Aralık'ta, gözlerinde şaşılık bulunan tek çocukları Ege'yi ameliyat için Torbalı Devlet Hastanesi'ne götürdü. İddiaya göre, anestezi sırasında oksijen yerine azot verilen küçük Ege, fenalaştı. Doktorlar, kalbi durduğu belirlenen çocuğa ilk müdahaleyi yaptı. Duran kalbi çalıştırılan çocuk İzmir'deki Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Yoğun Bakım Servisi'nde tedaviye alınan küçük Ege'nin hayati tehlikesinin sürdüğü bildirildi. Oğlu yaşam mücadelesi veren Ünal Avcı, soluğu Torbalı Cumhuriyet Savcılığı'nda alıp, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. Şikayet üzerine savcılık, soruşturma başlattı.

SAVCILIK HER İKİ İDDİA İÇİN SORUŞTURMA BAŞLATTI

Torbalı Devlet Hastanesi yetkilileri ise hatanın bir süre önce tamire giden cihazın bağlantılarının hatalı yapılması nedeniyle hastaya oksijen yerine azot verildiğini ileri sürüp, firma hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık her iki suç duyurusu ile ilgili de soruşturma başlattı. Savcılığın talimatı üzerine Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Ekibi, hastanede ve bağlantıları hatalı yapıldığı ileri sürülen cihazda incelemelerde bulundu.

ANNE: BU İŞİN PEŞİNİ ASLA VE ASLA BIRAKMAYACAĞIM

Oğlundan gelecek iyi bir haberi bekleyen gözü yaşlı anne İpek Yeşilçam, "Ortada bir ihmal var. Bu işin peşini asla ve asla bırakmayacağım. Sorumlular bulunup adalet karşısında hesap versinler. Çocuğum şu an yoğun bakımda acı çekiyor. Herkesin duasını bekliyorum" dedi.

BAŞHEKİM: ÇOK YÖNLÜ İNCELEME VE SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Torbalı Devlet Hastanesi Başhekimi Op.Dr. Şenol Topçu ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yaşanan olay nedeniyle kendilerinin de üzgün olduğunu belirtip, "Çocuğumuzun sağlığına kavuşması için tedavi sürüyor. Yakından takip ediyoruz. Bu konuda aileyi de bilgilendiriyoruz. Çok yönlü inceleme ve soruşturma başlatılmıştır. Adli makamlara durumu ilettik. Bir ihmal veya kusuru olan firma çalışanı ya da bizim çalışanımız varsa gereği yapılacaktır. Bütün imkanlarımızla çocuğumuzun yanında olacağız" diye konuştu.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü de konu hakkında geniş bir çaplı bir soruşturma başlatıldığını ve iddiaların araştırıldığını belirtti.

ANNE: ÇOCUĞUM GÜLE OYNAYA GİRDİ AMELİYATA

İzmir'in Torbalı ilçesinde, göz ameliyatı olmak için Torbalı Devlet Hastanesi'ne götürülen 5.5 yaşındaki Ege Avcı'ya, anestezi sırasında iddiaya göre oksijen yerine azot verilmesi olayı ile ilgili konuşan anne İpek Yeşilçam (24), çocuğunun güle oynaya ameliyata girdiğini belirterek, "Yaklaşık 4-5 aydır şaşılık tedavisi görüyorduk, bu süreç bitti artık ameliyat olma vaktimiz geldi. 10 Aralık günü için ameliyat gününe karar verildi, sabah hastaneye yatışımız yapıldı. 09.00'da ameliyata alındı, çocuğum güle oynaya girdi ameliyata hiçbir sorunu yoktu. Şimdi çocuğuma ameliyat başlamadan önce her ameliyatta yapılan rutin oksijen verme olayı varmış biz de tabi bunu yeni öğrendik, oksijen verileceği yerde azot gazı gitmiş çocuğuma, azot solumuş çocuğum. Çocuğumun beyninde ödem oluştuğunu söylediler, oksijensiz kaldığı ve solunum yetmezliği yaşadığı için bize söylenilen bu biz bu kadarını biliyoruz. Teknik servisin yaptığı bir hatadan kaynaklanıyor dediler. Başhekim buraya geldi, bize olayı anlatmak için hem Sağlık Bakanlığı hem de adli olarak büyük bir soruşturma başlatıldığını söyledi. Bizim de bildiklerimiz bu kadar, iki gündür zaten hayati tehlike hala devam ediyor. Bizim yaşadığımızı bir Allah bir de biz biliriz, bunu yaşamayan da anlayamaz. Sonuna kadar şikayetçiyiz, bugün ifade verdik karakolda sorumlulardan bunun hesabını soracağız" dedi.

BABA: BİZİM CANIMIZ YANDI, BAŞKALARININ DA YANMASIN

Oğlunun yüksek doz ilaçlarla uyutulduğunu ifade eden baba Ünal Avcı ise "Belki başka bir çocuğa yapsalardı, başka bir çocuğa da aynısı olacaktı. Bizim canımız yandı, başkalarının da canı yanmasın. Çocuğumun hayati tehlikesi devam ediyor. Doktorlar uyutuyorlar, yüksek doz ilaçlarla uyutuyorlar, arada atakları oluyormuş. Beyninde ödem oluşmuş ödemi almaya çalışıyorlar, şu anda hayati tehlikesi devam ediyor" diye konuştu.

KÜÇÜK EGE: HALACIM BENİ AMELİYAT ETTİRME

Öte yandan, ilk günden itibaren yeğeni Ege'nin yanında olduğunu aktaran hala Dilek Avcı, Ege'nin hissettiğini ve kendisine 'Halacım beni ameliyat ettirme' dediğini söyledi. Dilek Avcı, olay gününü şu sözlerle anlattı:

"Sabah hastanedeydik biz, gerekli tetkikler yapıldı. Ege'yi aldık odamıza geçtik, onu giydirdik güle oynaya, tabi korkuyordu. Ege bunu hissetti ve bana 'Halacım beni ameliyat ettirme' dedi. Onu mutlu bir şekilde ameliyathaneye gönderdik, saat 09.54'te ameliyattan doktorumuz, anestezi uzmanı ve başhekimimiz çıktı. Ameliyatta Ege'nin kalbinin durduğunu ve daha sonra müdahale ettiklerini tekrar kalbini çalıştırdıklarını, Ege Üniversitesi'ne sevk edeceklerini, hastanelerdeki yoğun bakımlarda yer olmadığını söylediler. O saatten sonra bizim için de dünya durdu, benim yeğenimin durduğu gibi ondan sonra biz ambulansla Bornova Ege Üniversitesi Hastanesi'ne geldik. Buranın yoğun bakımına getirdik, üç gün boyunca yüksek doz ilaçlarla narkoz ile uyutuldu. Çünkü nöbet geçirdiği için orada ilk 3 dakikadan sonra müdahale edilmiş ve yeğenimin beynine oksijen gitmediği için ödem oluşmuş. Üç gün boyunca yeğenimi uyuttular ilk iki gün boyunca doktorumuz bize çok umutsuz olduğunu söyledi ve bu bizim bütün ailemizi çok etkiledi. Ailece bu işin kek peşini kesinlikle bırakmayacağız ve bütün yetkililerden bu konuda yardım bekliyoruz. Ben bu olayın peşini bırakmayacağım, başka çocukların canı yansın istemiyorum, başka anneler ve babalar üzülsün istemiyorum, teyzeler üzülsün istemiyorum. Ben şu an yeğenimin bana bir kere daha hala demesini istiyorum."