İzmir’de ilk defa büyükbaş üreticisine yem desteği sağlayarak Beydağ ve Bergama’da iklim dostu yem bitkisi ekim seferberliği başlattıklarını söyleyen Başkan Soyer, “Bugün de Çömlekçi Köyü’nde 2 bin 66 çuval, yani 103 ton 300 kilo kuzu büyütme yemini çiftçimize teslim ediyoruz” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi kent kırsalında üretimi canlandırmak, küçük ölçekli üreticiyi kalkındırmak ve refahı artırmak için desteklerine hız kesmeden devam ediyor. Büyükşehir, hızla azalan otlaklar ve artan maliyetler nedeniyle küçükbaş hayvanının yem ihtiyacını karşılamakta zorlanan üretici için “kuzu büyütme yemi” desteğine Kiraz ilçesinden başladı. Çömlekçi Köyü’nde 2 bin 66 çuval kuzu büyütme yemi 78 çiftçiye teslim edildi. Yem dağıtım töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir’de ilk defa büyükbaş yem masrafı nedeniyle zor günler geçiren köylü ve çiftçimize, Beydağ ve Bergama’da iklim dostu yem bitkisi ekim seferberliği başlatmıştık. Bugün de Çömlekçi Köyü’nde 2 bin 66 çuval, yani 103 ton 300 kilo kuzu büyütme yemini çiftçimize teslim ediyoruz. Vitamin ve mineral değeri yüksek bu yem sayesinde, kuzularımız daha sağlıklı büyüyecek, köylerimizde küçükbaş hayvan varlığı artmış olacak” şeklinde konuştu. 

Kavurma yapacağız

Bölgenin kadim üretim kültürü olan küçükbaş hayvancılığı havzada yeniden yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirten Başkan Tunç Soyer, “Hem girdi maliyetine destek olacak hem de yörenin et ve süt potansiyelini daha verimli değerlendireceğiz. Bölgede bir süt işleme tesisi ve mandıra kuruyoruz. Mandıra ve kavurma tesisi ile beraber bölgede çok ciddi etki yaratacağına inanıyoruz. Bugün kuzu büyütme yemini dağıttıktan sonra üreticilerimizden bir şey isteyeceğiz. Büyüttüğünüz kuzu ve keçilerinizi Büyükşehir Belediyesi’ne satın. Çünkü biz kavurma yapacağız. Yavru ile başlayan, sonunda et görmemiş mutfaklara uzanan bir zinciri sizlerle beraber kuracağız. Yemleri dağıttıktan üç ay sonra kuzuları satın alıp, kavurma yaparak ihtiyaç sahibi vatandaşları etle buluşturacağız” dedi.
Kuraklık tehlikesinin küçükbaş hayvancılığın önemini daha da arttırdığını vurgulayan Soyer, “Küçükbaş hayvancılık, yüzlerce yıl boyunca bu toprakların ana geçim kaynağı olmuş. Şimdi tekrar o kadim kültürün hafızasına dönmekte fayda var. Bugünkü yem dağıtım etkinliği küçük bir adım gibi görünebilir ama öyle değil. Bunun ne kadar kıymetli olduğunu tüm Türkiye’ye göstereceğiz” dedi. 

Köyler boşaldı

Köylü ve çiftçiye ücretsiz keçi, koyun hibe etmeyi kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Soyer, Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalleye dönüşmesinin kırsal üretime, tarım ve hayvancılığa çok zarar verdiğini söyledi. Soyer, “Köyler boşaldı. Şehre göç eden çiftçimiz işsizliğe mahkûm edildi. Ancak köylerimizin fiziki ve ekonomik varlıklarını koruyabilmesi, kent ve ülke ekonomimiz için çok hayati. Bunu pandemi döneminde bir kez daha görmüş olduk” şeklinde konuştu. İzmir’de çok kapsamlı bir tarım stratejisi ortaya koyduklarını ve “Başka Bir Tarım Mümkün”, “Başka Bir Hayvancılık Mümkün” diyerek yola çıktıklarını hatırlatan Soyer, “Ülkemizin tarım ve hayvancılıkta yeniden kendine yetebilen ülkelerden biri olması ve çiftçimizin yüzünün yeniden gülmesi için çalışıyoruz. ” dedi. Soyer, “Bizde kooperatif kültürü imece üzerine kuruludur. İmece yüzlerce yıl önce bu topraklarda başlamıştır ve İngiltere, Almanya, Hollanda gibi ülkelere bizim kadim kültürümüz ilham vermiştir. Bu yüzden kooperatifçiliğe ve imece kültürüne sahip çıkacağız.”