Aykut Polatlı-Torbalı Heper Metal Kurşun Fabrikası'nın durumu bir konferans ile değerlendirildi. Konferansta fabrikada çalışırken kurşun zehirlenmesi nedeniyle çalışamaz duruma geldiği iddia edilen işçi Suat Akbal da yer aldı. Konferansta bilgi ve deneyimlerini paylaşmak amacıyla yer alan Avukat Arif Ali Cangı, Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Prof. Dr. Meral Türk birer konuşma yaptı.
Çevreci Avukat Arif Ali Cangı, kurşun fabrikalarının ve diğer benzer fabrikaların halkın gözünde meşrulaştırmak için iş ve aş verdiği belirtildiğini, fabrikaya bu yönüyle toplumdan destek sağlandığını belirterek, 'Bu tür fabrikalar toplumda iş sağlayacak, istihdam sağlayacak, açlığı önleyecek biçimindeki söylemlerle destek sağlanır. Daha sonra ise kişi sağlığından oluyor. Sağlığı kaybettiğinden sonra işin olsa ne yazar. İşini de kaybediyorsun sonunda. Bu nedenle Suat gibi arkadaşların yaşadıkları bundan sonraki süreçte sermayenin kar etmek amacıyla kurduğu fabrikalar, endüstri tesislerinde bizlerin, yoksul insanların kandırılmasının önüne geçmek için somut örnekler. Suat'ın burada kendini ifade etmesinin aynı zamanda toplumsal bir yönü de var. Umarım ki Suat sağlığına kavuşur. Kendisinin bu alanda çalışmaya adar. Suat gibi başka arkadaşlarımız da hastalanmaz' diye konuştu.

Birleşme çağrısı

Suat Akbal'ın durumuna da değinen Cangı destek için bir takım yöntemlerinde kullanılabileceğini dile getirerek, 'Unutmayın ki karıncanın kardeşi vardır, Türkiye'nin her yerinden, dünyanın her yerinden yardıma gelirler, sizi yalnız bırakmazlar. Suat'ın kanında çıkan kurşun oranı nedeniyle fabrika sahipleri yasal olarak önce orada bulunan işçileri sağlık kontrolünden geçirme zorunluluğu bulunuyor. Çalışma buradan başlayabilir. Benim önerim Şubat ayının son haftası Ege Çevre ve Kültür Platformu'nun kurultayı var. O kurultaya katılmanız ve orada başka bileşenlerde olacaktır onlara konuyu aktarmanız ve uygun görürseniz EGEÇEP'in bileşeni olmak için başvuruda bulunmanızı öneririm' ifadelerini kullandı.

Zehir havadan yayılıyor

Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, bu tür fabrikaların çevreye birçok etkisi olabileceğini belirtti. Bacalarından filtre kullanılsa bile birçok zehirli gazın havaya karıştığını, zehirli gazın çevreye, tarım alanlarına, nefes ve gıda yoluyla da insanlara geçtiğini vurgulayan Karababa, 'Torbalı kenti ile fabrika arasındaki mesafe çok fazla değil. Özellikle de kentin ilerleme ve genişleme evresinde kent büyük olasılıkla fabrikaya yanaşacak. Bir fabrikanın çevreye verdiği zararların bir bölümü bacasından yayılıyor. Havaya verdiği atıklar da rüzgar ve hava hareketleriyle yayılıyor. Bu hava atıklarının bir bölümü çevreye, tarım alanlarına yayıldığı gibi yakınında bulunan kente de, yani Torbalı kentinde yaşayan vatandaşların soludukları havaya da yansıyacak. O nedenle bu fabrikanın etkilerini sağlık bağlamında düşündüğümüzde sadece fabrikada çalışan işçileri baz almamak da fayda var' dedi.

Kurşun zehirlenmesinden ölenler kurşun yarasından ölenleri yakaladı

Meslek Hastalıkları Ana Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Meral Türk, ise kurşunun birçok organa etkilerinin olduğunu söyleyerek Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerinde kurşun yarasından ölenlerle kurşundan ölenlerin sayısının birbirine yaklaştığı belirtti, 'Kurşun eskiden beridir olan ve üzerinde çalışılan bir madde. Öyle bir madde ki kurşun etki etmediği organ yok, böbrekleri bozar, beyni bozar, karaciğeri bozar, kaslarda ve eklemlerde birikir. Ne kadar hastalık varsa bu kurşun zehrinden ortaya çıkabilir. Gerçekten de baktığımızda Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerin de kurşun yarasından ölenlerin sayısı kurşun zehirlenmesinden ölenlerin yaklaşmış durumda.'

2 yıldır kurşun zehirlenmesi tedavisi görüyorum

Torbalı Heper Metal Kurşun Fabrikası'nda çalışırken kendisinin kurşundan zehirlendiğini ve kurşun eklem ve kemiklere yerleştiği için çalışamadığın ve yine bu nedenden dolayı fabrikadaki işine son verildiğini iddia eden Suat Akbal, başkalarının da aynı sorunları yaşamaması için deneyimlerini paylaşmak amacıyla panele katıldığını belirterek, 'Ben Heper Metal'i çalışma koşullarını gördüğüm için bunun peşindeyim. Ben kurşun zehirlenmesinden dolayı iki yıldır tedavi görüyorum. Gerek İstanbul Meslek Hastalıkları, gerek Dokuz Eylül gerekse Ege Üniversitesi'nde yapılan bütün tetkiklerde kurşun zehirlenmesi tespiti yapıldı. İş yerinin ihmali neticesinde kurşun eklemlerime ve kemiklerime yerleşmiş. İşlerin yoğunluğu ve eleman eksikliğinden dolayı bu olayın üstü kapatıldı. Bunun sebeplerini hep baka bir şeye bağladılar, makine arızalı. Ben herhangi bir iddiada bulunmuyorum. Ne konuşuyorsam belgelerim var. İki yıldır tedavi görmeme rağmen kandaki kurşun oranı halen çok yüksek. Bunu atlatmak için uzun bir zaman geçecek. Herhangi bir hasar kalıp kalmayacağı için ise doktorlar net bir şey söylemiyorlar' dedi.