Foça Zeytin Birliği ve Menemen Ziraat Odası öncülüğünde geçen yıl nisan ayında Foça İlçesi Kozbeyli Köyü Gölyüzü mevkiinde, Egedemir Geri Kazanım Madencilik Şirketi'ne İzmir İli Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 14.07.2011 tarih ve 1905 sayı ile verdiği ’ÇED gerekli değildir’ kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi’nde dava açıldı.

Bu dava ile ilgili olarak Ilıpınar Köyü’nde bilirkişi incelemesi yapıldı. Herhangi bir taşkınlık ve olay ihtimaline karşı jandarmanın geniş güvenlik önlemleri aldığı inceleme katılım yüksek oldu. 'Geleceğimizi Karartmayalım' ve 'Geri Dönüşüm Tesisi Yalan Asıl Amaç Cüruf Bertarafı' yazılı pankartların asıldığı depolama alanına gelenler, hakimin isteği ile sözcülerini belirledi. Sözcülerin dile getirdiği konuların dışında talebi olan vatandaşların yazılı ek dilekçe verebilecekleri belirtilerek tarafların dinlenmesine geçildi.

'YER SEÇİMİ YANLIŞTIR, ÇED GEREKLİDİR'

Davacı vekillerinden avukat Enis Dinçeroğlu, yer seçimi konusunu değerlendirmek için heyette bir şehir planlamacısı ve toprağın geçirimliliği konusunu tespit edecek bir jeoloji mühendisinin bulunmadığının zapta geçirilmesini talep etti. Dinçeroğlu, “Bizce buraya ÇED raporu gereklidir. Yer seçimi yanlıştır. Bu yapı kaçak bir yapıdır” dedi.

Menemen Ziraat Odası adına görüş bildiren avukat Diler Basut Güven, bölgenin tüm Türkiye’yi besleyen bir tarım alanı özelliğine sahip olduğunu, cüruf depolama alanının ise su toplama havzası üzerine yapıldığını söyledi. Bahadır Doğutürk de halk olarak, Foça’ya ve ormanlarına sahip çıktıklarını göstermek için burada olduklarını belirterek, “Bölge ağır sanayinin yükü altında ezilmektedir. Tesis, istihap haddini çoktan aşmış vaziyettedir. Bırakın yeni planı çivi bile çakılmaması gerekmektedir. Durum bu kadar vahimken cüruflu termik santraller planlanmaktadır” dedi.

DANIŞTAY KARARI İLETTİ


Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Bakırçay Belediyeler Birliği adına da konuştuğunu belirten Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ da konuyla ilgili olarak daha önce kendilerinin 2010 yılında Yeniköy ve Ilıpınar Köyü’nün kuzeyinin cüruf depolama alanı olarak belirlenmesine ilişkin planın iptali için dava açtıklarını söyledi. Demirağ, Danıştay 6. Dairesi’nin 8 Ekim 2012 tarihinde aldığı karar ile sadece kısmi iptalle kalmayıp planın tamamını iptal edip yürütmeyi durdurduğunu belirterek, kararın bir örneğini heyete teslim etti.

"KURTAR BİZİ HAKİM BEY"


74 yaşındaki Mehmet Ali Turan ise hakime hitaben yaptığı konuşmada, çevre köyler olarak çok mağdur durumda olduklarını söyledi. Turan’ın “Burada az ileride kaynağımız vardı. Hayvanlarımızı bitkilerimizi buradan sulardık. Gölyüzü’nde yağmurda su birikirdi. Köyümüzün çeşmelerinin suyu bu birikmeyle artardı. Şimdi biz zehir içiyoruz, zehir içeceğiz. Zeytinlerimiz kuruyor. Tavuk yok, hayvancılık yok. Hepsi ölüyor. Sebep zehirdir. Tüm fabrikaların, cürufun bize zararı var. Köy çocuğuyuz, ama yumurtayı, yoğurdu, sebzeyi pazardan alır hale geldik. Bize yardımcı ol, kurtar bizi hakim bey” dedi.

FİRMA YETKTİLİSİNİN YANITLARI

Eleştiri ve iddialara cevap veren firma yetkilisi Erdoğan Erdem her türlü işlem ve yeterlik için ellerinde belge bulunduğunu, bu belgeleri heyete sunacaklarını belirterek tesisin bir geri dönüşüm tesisi olduğunu iddia etti.

Erdem, Almanya’da 1941 yılında yapılan termik santrallerin bile çalıştığını, atık olarak çıkan cürufu işleyerek beyaz kısmını tarımda toprağın verimini artırmada, demiryollarına mıcır olarak döşemede, parke, büz, beton yapımında kullandıklarını anlattı. Erdem “Biz ise ne yapıyoruz? Dağlarımızı kırıyoruz. Delik deşik ediyoruz. Elimizdeki hazır malzemeyi kullanmıyoruz. İşte biz böyle bir değeri Türkiye’ye, ekonomiye kazandırmaya çalışıyoruz. Bu tesisi bunun için buraya kurduk. Gördüğünüz yolların tamamı cüruftan yapılmıştır” dedi.

Görüşlerin alınmasından sonra taraf temsilcileri, bilirkişi heyeti ve hakim, depolama alanı ve firmanın geri dönüşüm tesisi olduğunu iddia ettiği bölümlerde inceleme yaptı.