Aynı zamanda Ege Bölgesi Madenciler Derneği Başkanı olan Ahmet Telek, çarpıcı iddialarda bulundu.

İşte onlardan bazıları:

"TKİ ile yapılan ihale yıllık 1.5 milyon tonluktu ancak şirket bunu aynı ocak, aynı işçi sayısı olmasına rağmen 2.5 milyon tona çıkardı."
"Soma A.Ş. taşeron ve hırdavatçı, TKİ ocağın ruhsat sahibidir. Kazanın en büyük sorumlusu TKİ’dir."
"Bir madenci olarak işçilerin soyunma-giyinme ve yaşam koşullarından utanç duyuyorum."
"Çok tehlikeli işyerleri sınıfında 11 bin 895 kişiye bir tane müfettiş düşmektedir."
"Vardiya değişimi aşağıda yapıldı. Dünyada bunun örneği yok."
"Kaza geliyorum dedi."
"Kurtarma ekipleri lüzumsuz ve abartılıydı. Koordinasyon yoktu."
 
TEBRİK ETTİLER


Soma’daki facia konusunda sektörün içinden en sert eleştiri EBSO Meclisi’nde dile getirildi. Mayıs ayı toplantısında kürsüye çıkan madenci Meclis Üyesi Ahmet Telek’in konuşması bitiminde diğer sanayiciler tarafından tebrik edilmesi de dikkat çekti. Konuşmasında Soma’daki taş kömürünün halka bedava dağıtılması ve elektrik üretimi için çıkarıldığına işaret eden Telek, Manisa ve Balıkesir bölgesindeki 600 milyon tonluk rezervin 205 milyon ton civarının Soma’da bulunduğunu, bölgede 12 bini yeraltında olmak üzere 15 bin maden işçisinin bulunduğunu dile getirdi.
 
ÖZELE GEÇİNCE KAZA SAYISI PATLADI

2013 yılında 5 bin iş kazası olduğunu ve bunların yüzde 90’ının maden kazaları olduğunu söyleyen Telek, şunları söyledi:

"Ne zaman ki bu sahaların yüzde 90’ı özel sektöre geçti, kazalarda adeta patlamalar meydana geldi. Çünkü taşeronlaşma devlet politikası haline gelerek önü açıldı. Kazadan önce adeta insanları Soma’da kömür çıkarmak için yarıştırmışlardır. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) aynı ocaklarda kömür çıkartmanın 1 tonunu 130 dolara mal etmektedir. Soma A.Ş. aynı kömürü 24 dolara çıkarıp TKİ’ye satmaktadır. Yani devlet kömürü çıkartmayarak hem ucuz kömür almakta hem de dağıtmaktadır. Soma Eynez’de bu çalıştırılan ocakta 15 milyon ton kömür bulunmaktadır. TKİ, bu ocağın ruhsat sahibidir. Soma A.Ş. burada taşeron ve hırdavatçıdır. 1.5 milyon ton kömür alma garantisi TKİ tarafından verilerek ihale imzalanmıştır. Soma A.Ş. bununla yetinmemiş, yıllık üretimi 2.5 milyon tona çıkartmıştır. Yani ‘kaza geliyorum’ demiştir. Aynı ocak, aynı işçi, aynı şartlar, 1.5 milyon taahhüt yerine 2.5 milyon ton kömür çıkartma. 1 milyon ton fazladan çıkıyor. Bu ocakta kazanın en büyük sorumlusu TKİ’dir.”

“Bir madenci olarak utanç duyuyorum”


Bunun yanı sıra ocak müdürleri, teknikerler ve ocak çavuşlarının maaş haricinde “telaffuzu bile zor olacak yükseklikte” primler aldığını belirten Telek, işçilerin zamana karşı yarıştırıldığını, işçilerin vardiya değişiminin maden içinde yapmasına dünyanın hiçbir yerinde rastlanmadığını söyledi. Telek, “Görülüyor ki hiç kontrol edilmemiş veya görülmemiştir. Soma A.Ş. kazandıklarını başka sektörlere taşımıştır. Bir madenci olarak işçilerin soyunma-giyinme ve yaşam koşullarından utanç duyuyorum. Buradaki meclis üyesi arkadaşlarımız oradaydık, kendileri de gördü” diye konuştu.
 
11 bin 895 kişiye bir müfettiş


Telek, iş güvenliği yasasının da hiçbir altyapı hazırlığı olmadan yürürlüğe girdiğini belirterek facianın yaşandığı madenin de Türkiye’deki “çok tehlikeli” sınıfındaki 5 bin madenden biri olduğunu söyledi. Telek, “Bu işletmelerde yaklaşık 12.3 milyon kişi çalışmaktadır. Çalışma Bakanlığı’nın toplam 596 adet sosyal güvenlik kurumu müfettişi bin 34 adet de iş müfettişi bulunmaktadır. Yani 11 bin 895 kişiye bir tane müfettiş düşmektedir arkadaşlar” dedi.
 
“Kurtarma ekipleri lüzumsuz ve abartılıydı”


Kaza gününden itibaren komite olarak Soma’da olduklarını ve orayı gözlemlediklerini de aktaran Telek, “Enerji Bakanı kriz yönetemedi. Adeta protokolü karşılamaktan canı çıktı. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, odalar, futbol takımları, sivil toplum örgütleri adeta işi siyasi şeye çevirdiler. Bütün illerden itfaiyeler geldi. Bine yakın saydık. Kurtarma araçları geldi. Bunlar hep lüzumsuz ve abartılı şekilde orada tutuldu. Koordinasyon yoktu, kimin ne yaptığı belli değildi. AFAD, AKUT akut gibi yüzlerce kurtarma ekibi sanki deprem olmuş gibi oraya yığılmıştı. Oysa ocakta yangın, gaz patlamaları olacağından ancak uzman ekipler orada olabilir. Bu ekipler de TKİ’de bulunmaktadır. Bu kadar maden kazanın olduğu Soma Devlet Hastanesi çok yetersiz kalmıştır. Yanık ünitesi yoktur. Yanık olan vakalar başka yerlere nakledilmektedir” diye konuştu.

Telek, konuşmasının sonunda yapılması gerekenleri de sıralayarak işverenin iş sağlığı ve güvenliği yatırımlarından kaçınmaması gerektiğini vurguladı.
 
Yorgancılar: “Kaza ve ihmal arasında fark var”

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da yakasına taktığı siyah kurdeleyle meclis toplantısına katıldı. Yorgancılar yaptığı konuşmada “Kaza ve ihmal arasında çok açık farklar vardır. Yapılan açıklamalar ve iddialar bunun bir kaza olmadığını doğrular niteliktedir. Ne yazık ki, son denetim tutanağı her şeyin yolunda olduğunu belirtmiştir. 12 yıl önceki Zonguldak acısından hiçbir ders çıkarmadığımız çok açık. Soma faciasından artık bir ders çıkarmalı, her kim ya da kimlerin ihmali varsa hukuken sonuna kadar cezasını çekmesi sağlanmalıdır. (Hürriyet)