Olay, 2010 yılı Aralık ayında meydana geldi. Seferihisar İzmir Caddesi’nde servis minibüsünden inen Firdevs Özduran kardeşi Gülben Özduran’ın elinden tutup yaya geçidinde yürümeye başladı. Motosiklet  tamircisi olan ehliyeti bulunmayan Hakan Yerdelen yönetimindeki 35 AN 8753 plakalı otomobil ile başka bir araçla Yargıtay kararına da girdiği şekliyle 'Tampon tampona' yarışırken çocuklara çarptı, kaçtı. Son anda kardeşini itip kendi otomobil altında kalan Firdevs Özduran, kaldırıldığı hastanede ölürken, kardeşi hafif yaralandı. Polis, kazayı yapan oto tamircisi Hakan Yerdelen’i gözaltına aldı. Yerdelen, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

İzmir'deki 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan Hakan Yerdelen, çocuğa çarptığını fark etmediğini söyledi. Yargılama sonunda sürücü Hakan Yerdelen, 3 yıl 2 ay 24 gün hapis cezasına çarptırıldı. Sanık avukatı Feruh Er, kararı temyiz ederken, mağdur tarafın avukatı temyize gitmedi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi sürücü Hakan Yerdelen’e 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan verilen 3 yıl 2 ay 24 gün hapis cezasını yetersiz bulup kararı bozdu.

Yargıtay bozma kararında, ehliyetsiz, karanlığa rağmen aracının farlarını açmayan, başka bir araçla yarışırken yaya geçidinde hızını kesmeyen sanıkla ilgili 'Olası kastla nitelikli öldürme' suçundan hüküm kurulması gerektiğini belirti. Yerel mahkemenin kararını, eksik ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle bozan Yargıtay kararında eylemi sonucu birilerinin ölebileceğini öngören ancak buna rağmen eylemine devam ederek neticeyi kabullendiğini gösteren sanık hakkında TCK 82/1-e maddesine göre 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapis' ve 21/2 maddesine göre 25 yıl hapis cezası öngören 'olası kastla nitelikli öldürme' suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, TCK’nın 85/1, 22/3 maddelerine göre hüküm kurulduğuna dikkat çekildi.

Ancak bozma kararının sonundaki ifade sanığı kurtardı. Yargıtay, ölenin yakınlarının ilk kararı temyiz etmediğine vurgu yaparak "Aleyhe temyiz bulunmadığından, sanığın ceza miktarı itibari ile kazanılmış haklarının CMUK’nun (Ceza Mahkemeleri Usul Kanunu) 326'ncı maddesi uyarınca korunmasına karar verdi.

Bozma kararı ardından İzmir 7’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen 4 Şubat’ta yapılan duruşmaya, tutuklu yargılanan sürücü Hakan Yerdelen ile avukatı Feruh Er ile ölen tarafın avukatı katıldı. Mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uyup, sanığa önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi. Ardından cezasını ömür boyu hapse çevirdi. Mahkeme 'kazanılmış hakların sanık lehine' olduğunu belirtip, bir önceki cezaya göre yattığı süreyi gözönüne alıp tahliye etti. Böylece dosya üzerinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Yerdelen, cezaevinde yaklaşık 2 yıl kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuştu. Sanık avukatı Feruh Er, şöyle dedi:

"Müvekkilimin önceki aldığı ceza aleyhe bozma kararıdır. Ölen taraf avukatı da kararı temyiz etmedi. Avukatın temyiz etmemesi de müvekkilimin lehinedir. Mahkeme infaz yasasına göre de müvekkilimin aldığı ilk cezaya göre kazanılmış haklarını gözetip tahliye etti. Yasa karşı tarafın temyizi yoksa ilk alınan cezanın sanık lehine uygulanması yönündedir."

Yerdelen’in yarıştığı aracın sürücüsü yaya geçidine geldiğinde hız kesip, çocuklara çarpmaktan son anda kurtulduğu için beraat etti.

SANIĞIN YARARLANDIĞI CMUK MADDESİ


CMUK 326/son maddesi: Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet Savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hükmün, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamayacağı belirtilmiştir.