EÜ Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığını da yürüten Prof. Kansoy, yaptığı açıklamada, Melis'in 2 yıl kemoterapi aldığını, tedavisinin tamamlanmasının ardından hastalığın lösemi olarak tekrar ettiğini ve kemik iliği naklini gerekli gördüklerini anlattı.

Hemen verici arayışına girdiklerini, uygun iliğin aile çevresinde bulunamadığını dile getiren Savaş Kansoy, önce yurt içinde sonra yurt dışında tarama başlattıklarını söyledi.

Taramaların ardından ABD'deki iki vericinin devre dışı kaldığını söyleyen Kansoy, süreci şöyle özetledi:

"Kemoterapiler hastalığı iyilik haline getirdi. Bu bizim için önemli bir aşamaydı. Bu aşamada 10'da 9 uygun verici de bulundu. Lösemi hastası için iyi bir aşamaydı. Hastaya ilik nakli yapıldı. Nakil işleminin ardından 3 haftalık süreç sonunda yeni iliğin tuttuğunu gördük, süreç sorunsuz geçti. Cuma günü Melis Akbaş'ı taburcu etmeyi düşünüyoruz."

"Melis simge oldu"

İlik nakli sonrasında bazı hastalarda löseminin tekrarlayabileceğini de kaydeden Savaş Kansoy, "Melis iyilik halindeyken nakil yapılması, hürce değeri yüksek ürünle nakil yapılması, olaysız transplantasyon sürecinin geçirilmesi ve yeni kemik iliğinin tutması nedeniyle geleceğe umutla bakıyoruz" diye konuştu.

Ege Üniversitesi'nde yüzlerce transplantasyon yapıldığını anlatan Kansoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Melis bizim transplantasyon yaptığımız yüzlerce hastamızdan biri. Ben onu simge olarak görüyorum. Son günlerde bir hayli konuşulur oldu. Melis gibi onlarca, yüzlerce hastamız var. Bu tip şeylerin konuşulması, tartışılması mutlaka hastaların yararına olacaktır."

Taburcu edildikten sonra Melis'in kontrollerini sürdüreceklerini söyleyen Savaş Kansoy, öncelikle transplantasyon sonrası alınan ilaçları ayarlayacaklarını ve genel durum kontrollerini yapacaklarını dile getirdi.

Melis Akbaş'ın ilk dönemde hemen okula gidemeyeceğini de dile getiren Kansoy, ancak bir süre evde eğitim hizmetinden faydalanabileceğini aktardı.